I Will Protect You▪TaeJin

•Şemsiye•

Bölüm 11

•Şemsiye•

(Yazar notu: Medya ile okumanızı tavsiye ederim.)

"Taehyung?"

Taehyung'un ses vermemesiyle Yoongi adımlarını Taehyung'un asla çıkmadığı karanlık odaya yöneltti. Kapıyı tıklatma gereği duymadan bir an da kapıyı açmış ve karanlık odayı sadece büyülü ayna aydınlattığı için kolaylıkla aynanın karşısında oturan Taehyung'u görebilmişti.

"Sana seslendim. Duymadın mı?"

Taehyung bakışlarını aynada gözüken Seok Jin'den çekmiş ve yanındaki Hyung'una dönmüştü.

Yoongi, aptal olduğunu düşündüğü bu çocuk için endişeleniyordu. Sürekli bu büyülü aynanın karşısında gözünü bile kırpmadan bütün gün Seok Jin'i izliyordu.
Taemin'in dedikleri şeylerden sonra iyice paronayak olmuştu. Gerçi Taemin o kadar laftan sonra yıllar geçmesine rağmen hiç bir şey yapmamış olması yüzünden paronayak davranması normaldi.

"Taehyung... aradan 12 yıl geçti bilmem farkında mısın. O kadar yıl geçmesine rağmen bir şey yapmadıysa belki de peşinizi bırakmıştır?"

"Sanmıyorum. Peşimizi bıraksaydı ben şu an evimde olurdum. Hala peşimde birilerinin olduğunun farkındayız."

Yoongi kafasını haklısın anlamında aşağı yukarı sallamış ve odadan çıkıp onu yalnız bırakacaktı ki Taehyung'un dediği şey ile ona sinirle döndü.

"Bundan sonra Seok Jin'in yanından ayrılmayacağım. Hatta şimdi onun yanına gidiyorum."

"Sen ne dediğin farkında mısın?!"

Taehyung sakinliğini koruyarak oturduğu geniş tekli koltuktan kalkarak bir geçit oluşturdu. Geçitten geçeceği sırada Yoongi, Taehyung'un önüne geçerek geçitten geçmesini engellemişti.

"Hiç bir yere gidemezsin. Bu konuyu seninle konuşmuştuk Taehyung."

"Anlamıyorsun Hyung. Yeminin süresinin dolmasına sadece 2 seneden az kaldı. Yemin bozulur bozulmaz zaten benim kim olduğumu istese de istemese de öğrenecek. Benim azrail olduğumu öğrenmeden bir kaç ay bile olsa yanında olmak istiyorum."

"Ne yani sırf ona dokunabilmek için ikinizi de tehlikeye mi atıyorsun? Bu çok bencilce."

Genç azrail dayanamayıp sinirle güldü. Bencilce mi düşünüyordu? Sırf bir yalnış anlaşılma yüzünden iki kişininde hayatı tehlikedeydi ve belki de zaman kısıtlamaları vardı. Böyle bir zamanda Seok Jin'in yanına gitmek istemesi bencillik miydi?

"Seok Jin'in yanında olsam da olmasam da Taemin hayatta olduğu sürece, o hep tehlikede olacak. O yüzden gitmemde bir sakınca yok. İzin ver gidiyim."

Büyük olan uzun bir süre karşısında kararlılıkla ona bakan genç adamın gözlerine baktı. Onun izin verip vermemesi önemli gözükmüyordu. Gözleri öyle kararlı bir şekilde bakıyordu ki izin vermemesi mümkün değildi.

Gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi ve kapı şeklinde olan geçitin önünden çekildi. Kararını değiştirmemek için ona değil sadece boşluğa bakıyordu.