5.BÖLÜM

111 39 137
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

Kolumdaki morluklar can sıkıcıydı
Gözlerimden akan bir damla yaşla tekrar gözlerinin içine baktım ve kolumu öne doğru uzattım.

Teslim olmuştum bu benim teslimiyetimdi.

🦋

Bir gece hayal edin ay geceden daha kara,
Bir adam hayal edin tüm heybetiyle kendisine teslim olmuş kadının mavi harelerine bakakalmış.
Bir kadın hayal edin karşısındaki adamın kendisine bakan gözlerinden gözlerini ayıramayan, dudaklarıyla anlatamadığı şeyi gözleriyle anlatıyor genç kadın, ve bunu o kadar iyi başarıyor ki, genç adam bir çırpıda anlıyor kadının söylediklerini,
"Bu benim teslimiyetim ve ben pes ediyorum."

Sınırları olmayan bir adam ve onun sınırları içinde yaşamaya mecbur bırakılmış bir kadın..

Bu nasıl bir çıkmazdı böyle!!
Adam kadının gözlerinden harelerini çok zor ayırıyordu.

Bu kadını hayatında ilk defa görüyor olsa dahi, sanki önceden bu gözleri bu bakışları görmüş gibiydi

Sanki daha önce karşılaşmıstı bu gözlerle,
Bu gözlerin bu bakışların aşinasıydı genç adam.

Karşısında durmuş gözlerinin içine bakıyordum gözlerinde farklı bir şey vardı çözemiyordum.
Öfkemiydi bu?
Nefret miydi ?
Bu bakışların anlamı neydi

Uzattığım koluma kısa bir bakış atıp tekrar gözlerini gözlerimle buluşturdu.

"Ne istiyorsun" sesi oldukça sert çıkmıştı.
Sesimin titremesini umursamadan cevap verdim.
"Kaçmak istedim"
"Ondan bahsetmiyorum" diyip koluma tekrar bakış attığında devam etti
Yüzündeki sert ifade gitmiş yerini alaya bırakmıştı.
"Ne o yoksa kolundaki morluklardan dolayı sana acıyıp cezalandırmayacağımı mı düşünüyorsun?"

Ciddi olamazdı degilmi!
Diğer elimi kaldırıp gözlerimdeki yaşları birbir sildim.
"Tutsana kolumu, tekrar sürüklesene, ama yumuşak tutma, sık. O kadar çok sık ki, bu morluklardan çok daha büyük morluklar oluşsun kollarımda, öyle götür nereye götüreceksen."

Bakışlarında ki alaylı ifade yerini bir an şaşkınlığa bırakmış sonra tekrar ciddi haline bürünmüştü.

Uzattığım kolumu es geçip diğerini tuttuğunda yürümeye başladı.
Sıkmıyordu incitmek istemiyor gibiydi bu sefer kolumu saran elleri.

Hızla kolumu çekip diğerini uzattım
"Şimdi sık"
Gözlerimin içine tekrar şaşkınlıkla bakıyor ve bunu gizlemek için uğraşmıyordu.

Aramızdaki mesafeyi kapatıp yüzüne iyice yaklaştım.
"Sıksana!" Sesim olduğundan fazla gür çıkmıştı.

Bildiğin bağırdın Eliz

Sende kes kesini be, bir de seninle uğraşamam en olmadık yerlerde içimde bir yerlerde konuşan farklı bir Eliz vardı.

Gözlerimin içine öfkeyle bakmaya başladığında uzun bir süre sadece bakmakla yetinmişti.

"Ne bakıyorsun öyle gözlerimin içine, öyle bakmakla olmuyor asil Dağlıca!
Şimdi gözlerime bakmayı kes ve kolumu sık, canımı acıt,neden acıtmıyorsun, neden yapmıyorsun bunu" gözlerimden tekrar yaşlar akmış ve ben buna engel olamamıştım.
Ağlamak yenilmekmiydi.
Ben zaten yenilmiştim.

Uzattığım eli yumruk yapıp göğsüne vurmaya başladığımda sesim fısıldayarak çıkıyordu "acıtsana canımı, acıt lütfen acıt"fısıldayarak söylediklerim birbir kulaklarına değiyor fakat tepki vermiyordu.
"neden sıkmıyorsun kolumu, neden ha neden"
Delirmiş gibiydim.

ASEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin