5: FIRSAT

68.6K 3.5K 783
                                    





BÖLÜM: 5- FIRSAT

05*: kızım sen hayırdır?

05*: hem bizim evimize geliyorsun

05*: hem de odama kadar girmişsin,

05*: ÇÜŞ

05*: Haneyi tecavüz!

Haneyi tecavüz!
Duru: NSOXJSOSKKSKS

hem de odama kadar girmişsin,
Duru: kork benden işte.

Duru: ben her yerdeyim

Duru: seni bulacağım oğlum.

Duru: iki elim yakanda

iki elim yakanda
05*: üff be

05*: ne kadar korktum biliyor musun?

ne kadar korktum biliyor musun?
Duru: sen geç dalganı az kaldı seni bulmama

Duru: zaten birisini eledim.

Duru: kaldı 2 kişi.

Duru: az kaldı işte

05*: kolay gelsin.

Duru: tşk

Sinirle telefonu yatağa atıp gözlerimi kapadım, onu bulmak bu kadar zor olmamalı diye geçirdim içimden. En azından şu ana kadar bana bir ipucu vermiş olmalıydı öyle değil mi?

Sinirle attığım telefonumu sakince yatağımdan alıp en başından beri olan konuşmalarımızı okumaya başladım. Arada bir sinirleniyordum okurken ama komik ve eğlenceli olan yerler de vardı.

Bir kısımda çok sinirlenince istemsizce bağırmaya başladım, çok fazla bağırmış olacaktım ki Ali Can kapıma üç kere vurmuştu. Bu sus işaretiydi, odama girmesine izin vermediğimden böyle yollar bulmuştuk.

"Canımı sıkıyorsun komşu!"

Bağırmamdan sonra derin bir nefes alıp gözlerimi kapatacaktım ki telefonumdan bir bildirim geldi, merak dolu gözlerle mesaja baktığımda daha çok sinirlendim.

05*: sıkı can iyidir kolay kolay çıkmaz

Bunu yazmasına sinirlendiğimden yattığım yatağımdan kalkıp yerde tepinmeye başladım. Aklıma bu gelmişti, ne yaptığımı bilmiyor; düşünmeden hareket ediyordum. Ne kadar doğruydu bu yaptığım tartışılırdı ama ben gayet memnundum.

Tepinmeyi kesip yavaş adımlarla çalışma masamın üzerinde açık duran laptopuma ilerledim, laptopun başına geldiğimde aklıma gelen ilk şarkıyı Youtubeye yazdım.

Bilgisayarımdan da şarkı açıp sesi fulledim. Beni polise şikayet etse yeriydi. Şarkı kulaklarımı doldurunca müziğin ritmine göre dans etmeye başlamıştım, dans etmeyi seviyordum ve bu iyi hissettirmişti.

Ezbere bildiğim şarkının en sevdiğim yeri gelince bağıra bağıra söylemeye başladım.

"İki deli bir araya gelmemeliydik!"

"Belki de bu kadar sevmemeliydik!"

"İyi kötü atıyordu vücuda yetiyordu!"

"Kalp işi biliyordu, dinlemeydik!"

Şarkının bitmesine yakın alt kattan duvara vurulma sesi gelince gözlerim kocaman oldu, o neydi? Nasıl vurmuştu o, bu kadar yüksek tavana?

Seri adımlarla şarkıyı durdurdum ve tekrar vuracak mı diye bekledim ama vurmamıştı, şarkıyı tekrar açıp devam edecekken telefonumdan tekrardan bir bildirim geldi. Koşar adımlarla yatağımın üzerinde duran telefonumu alıp mesajı okumaya başladım.

05*: Sesin o kadar iğrenç ki doktor masraflarımı sen karşılayacaksın

Duru: hem benim sesim güzel

Duru: sen sesten anlamıyorsun

05*: konservatuar okuyacağım :)

Duru: He He He

Duru: kesin öyledir.

05*: odama girmişsin gitar ve elektro gitarı görmüşsündür?

odama girmişsin gitar ve elektro gitarı görmüşsündür?
Duru: tam bakamadım ki.

Duru: diğer kardeşin yakaladı beni.

Duru: hem senin kardeşin üstünde sadece havlu varken neden senin odana giriyor?

Duru: onun yüzünden boşuna günah kazandım

05*: onun tişörtünü almıştım, dışarı çıkacağı için almaya gelmiş.

Duru: hm peki.

Duru: çok inandım

Konuşmadan çıkıp bilgiler kısmından üzerine bastım ve ismini hala kaydetmediğimi fark ettim, ne yazacaktım ki?

Aklıma güzel bir isim gelince gülümsedim ve rehbere girdim. Onun adını hemen değiştirdim, "ruh hastası kmş." diye yazdım.

"Tam seni anlatıyor biliyor musun?"
Kendi kendime dediğim bu şeyden sonra gülmeye başladım.

İsmine bakıp bakıp gülüyorken annem beklemediğim bir anda odaya girmişti. Tek kaşını havaya kaldırıp beni izlemeye başladı.
"Ne gülüyorsun sen?"

Sorduğu bu sorudan sonra cevap vermem müsaade etmeden devam etti.
" Yoksa sevgili mi yaptın?" deyince gözlerim kocaman oldu.

"Ne! Saçmalama anne! Abuk sabuk şeylerle işim olmaz." deyince daha çok gözlerini kıstı ve "Ben aşağıya Nermin teyzenlere iniyorum." deyince daha çok gözlerim açıldı.

Elimle annemi durdurdum beni beklemesi için.
"Bekle bende geliyorum." deyince şaşırdı "Kafana taş mı düştü senin şu iki gündür."

"Hadi bekle beni sen," diyerek onu odadan çıkardım ve koşarak dolabıma ilerledim.Üzerime adam akıllı bir şey giyip başımı bağladım ve annemin yanına ilerledim. Bu fırsat ayağıma her zaman gelmezdi öyle değil mi?

Koridordan geçerken babamın bize baktığını görebiliyordum, gülümseyerek ona öpücük atıp kapıdan çıktım.

Annem bana sabır dikerken ben terlikleri giyiyordum, annem arkamdan bana vurup "Terliklerimi bırak!" diye kızınca oflayarak başka terlik giydim.

Bunlarda bana olmuyordu yahu!

KOMŞU SORUNSALI ❦ 𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin