16: BENİMLE YEMEK YE

36.7K 1.9K 486
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum :) beni takip etmeyi unutmayın.
*okunması gereken yeni bölüm.*

"Yalın- Keyfi yolunda Aşkı sonunda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Yalın- Keyfi yolunda Aşkı sonunda."

BÖLÜM: 16- BENİMLE YEMEK YE

Sıkıca içimde tuttuğum nefesi dışarıya verdim ve kendimi gülememek için sıktım, derin bir nefes alıp gülüşümü bozmaya çalıştım ama olmuyordu. Aklıma Acar'ın o yüz ifadesi gelince istemsizce gülüyordum ve Acar bundan çok rahatsızdı.

Havalı bir şekilde 'yine bana kaldın.' diyerek kartını okutmuştu ve sonra 'yetersiz bakiye' çalmıştı; sizce bu komik değil miydi? Aşırı komikti ve ben kendimi durduramıyordum. İnsanlar bize tip tip bakmasa da kahkaha bile atabilirdim.

İkimizinde kartında para olmadığından şoför bir şey dememiş geçmemizi söylemişti, şoföründe yüzünde bir sırıtış vardı ve bu işi daha da çok komikleştiriyordu. Bu anı ölsem de unutmazdım.

"Artık gülme istersen."
Acar'ın konuşmasıyla başımı ona döndürdüm ama bu sefer daha çok sırıtmaya başladım. Yüzünü görünce o anki yüz ifadesi aklımda beliriveriyordu.

Acar'ın kaşları çatıktı ve yüzü kıpkırmızıydı, yavaşça elimi anlına koyduğumda çok sıcak olduğunu hissetmiştim. Aslında ateşine bakmak istememiştim ama ateşi olduğunu fark etmiştim. Acar'ın yüzünden elimi çektiğimde gülen yüzüm soldu, elimi çektikten sonra öksürdü. Bu kadar hassas mıydı? Ve bana atkısını vermişti.

"Acar sen yanıyorsun." dediğimde bana aval aval bakmayı kesti ve önüne döndü. Ne yapmaya çalışıyordu şimdi? Ateşi olduğunu söylüyordum ve o beni takmayarak önüne dönüyordu. Sağlığını da mı önemsemiyordu bu çocuk?

"Bankanın orada hasta-"
Sözümü tamamlamama izin vermedi ve kendisi konuşmaya başladı.

"Beni düşünmeyi bırak."
Bugün kaç kere hayal kırıklığı yaşamıştım? Saymamıştım çünkü epey fazlaydı. Saymaya bile halim yoktu.

"Peki."

Başımı olumlu anlamda salladım ve önüme döndüm, kimseye zorla bir şey yapacak halim yoktu. Kendi sağlığıydı sonuçta, kendisi acı çekecekti. Bu beni ilgilendirmezdi.

Böyle onu umursamamaya çalışıyordum ama içim acıyordu, benim yüzümden gelmiş ve benim yüzümden hasta olmuştu. Ne olur inat etmese de hastaneye gitsek he? Tabi o bir keçi gibi inatçı ve gururlu olduğundan onu kimsenin düşünmesine izin vermiyordu.

"Kendisi sana atkısını verdi Duru, suçlama kendini." Diyen şüküfeyi daha çok sevdiğimi hissettim. Son günlerde çok mantıklı şeyler diyordu ve daha iyi hissetmeme neden oluyordu.

KOMŞU SORUNSALI ❦ 𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin