35: GALATA KULESİ EFSANESİ

47.6K 2.8K 1.4K
                                    

BÖLÜM: 35- GALATA KULESİ EFSANESİ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM: 35- GALATA KULESİ EFSANESİ

Acar gideli yarım saat olmuştu ve ayakta durmaktan yorulmuştum, otobüs durağındaki yere oturmak istesem de yaşlı teyzeler çoktan kapmıştı.

Birisi kalkacağı zaman oturmaya ilerlesem bir başkası kapıyordu ve ben sıkılmıştım. Hem de çok. Acar'ı da merak etmiştim üstelik.

Nerede kaldı bu? Diye kendi kendime söylendim. Yoksa bir şey mi olmuştu? Diye bir düşünce aklımdan geçince yutkunmadım.
Bir şey olsa arardı öyle değil mi? Ya da aramazdı.

Çelişen cümlelerimi bir kenara bırakıp çantamdan telefonumu çıkardım, ağlamalarım da durmuştu nihayetinde.

En son aranan yerdeki Dengesiz yazısını görünce üstüne basıyordum ki birisi Kolumu tuttu.

Korkumdan dolayı koluma kendime çekip Kocaman olmuş gözlerle karşımdaki adama döndüm, bu Acar'dan başkası değildi. Beni görünce gülümsemişti, bende buruk bir tebessüm yolladım.

Yüzüne dikkatlice baktığımda saçlarının kapattığı kaşındaki yarılmış yeri gördüm ve kaşlarımı çatmadan edemedim. Onun o adamın peşinden gitmesine izin vermemeliydim.

"O adamı mı dövdün?" diye sorunca bakışlarını benden çekmeden başını olumlu anlamda salladı. "O an onu Allah'ına kavuşturmalıydım ama insan içinde yapamadım, polisle bir de bu olaydan dolayı uğraşamazdık." deyince kolundan tuttuğum gibi onu boşalan otobüs durağına oturttum.

O bana, ne yapıyorsun? diye bakarken ben çantamdan mendil çıkarmış; susayacağımı bildiğimden aldığım suyun kapağını açmıştım. Mendile yavaşça suyu döküp elimle saçlarını sol tarafa attım.

Bakışlarım istemsizce gözlerine kaydığında gözlerindeki mavilerin ışıldadığını gördüm. Yavaşça yutkundum ve elimdeki peçeteyi yavaşça kaşına bastırıp çektim. Birkaç kere tekrarladıktan sonra azda olsa kanama azalmıştı ama doktora gözükmesi gerekiyordu.

"Hatırlamıyorsun değil mi?" diye sorunca tek kaşımı havaya kaldırdım. "Neyi hatırlamıyorum?" deyince boşver anlamında bir bakış atıp ayağa kalktı.

"Başının doktora gözükmesi gerek." deyince gözlerini devirdi "Önemli bir şey değil, gidelim de bitsin bu ödev." deyince homurdandım.

"Tamam beni görmek istemiyorsun da bari belli etme." deyince "Seni görmek istemediğimi de nereden çıkardın?" diye sorunca ona boşuna dengesiz lakabını takmadığımı anladım.

"Anladım." dedim ve daha hızlı yürümeye başladım. Beni sinir etmekten başka bir şey yapmıyordu.

"Beni bekle!" diye arkamdan bağırınca biraz daha yavaşladım, yanımda bir hareketlilik hissedince bana yetiştiğini anladım. Sessiz sessiz yolculuğumuzu sürdürüyorduk ama aklım hala ondaydı. O adamı deli gibi dövdüğüne adım gibi emindim.

KOMŞU SORUNSALI ❦ 𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin