"Chae, yeter artık ağlamayı kes! Ömür boyu İngiltere'de kalmayacaksın ya hani, Kore'ye geldiğin zaman yine görüşeceğiz."
Chaeyoung, sertçe burnunu çekerek ağlamaklı yüz ifadesiyle bana baktı.
"Of Jeon, senin yüzünden ağlıyorum yüzüm kırışacak şimdi. Bakım parasını senden alırım bilmiş ol!"
Kıkırdadım. Ağlarken bile saçmalıyordu.
Koluma sertçe vurarak çemkirdi.
"Gülme!"
Ağzıma hayali bir fermuar çekerek önüme döndüm. Havaalanında uçağın kalkmasını bekliyordum.
Bugün Kore'ye dönüyorum.
Lalisa, eğer beni gerçekten seviyorsa gelirdi.
Çünkü ben onun için ölümü göze almıştım. Seven insan gelirdi...
Duyduğum anons sesi ile etrafta gezdirdiğim bakışlarımı Chaeyoung'a çektim. Ne olduğunu anlamadan sıkıca sarıldı. Kollarımı sırtına koyarak hafifçe patpatladım.
"Beni aramayı unutursan, orayı basar bombaları götünde patlatırım Jeon!"
Yüzümü buruşturdum.
"Sen nasıl bir kızsın ya?"
Cırladı.
"Sanane!"
Gülmemek için dudaklarımı ısırarak başka tarafa baktım.
"Chaeyoung, sana bir sürprizim var."
Meraklı gözlerle bana baktı.
"Neymiş o sürpriz?"
"Benmişim!"
Chaeyoung, arkadan kendisine sarılan Jaehyun'la çığlık atarak ona döndü.
"Jaejae!"
Jaehyun gülümsedi.
"Özledin mı beni Rosie?"
Chae, kafasını Jaehyun'un boynuna gömmüş, öpücükler bırakıyordu. Boğuk çıkan sesiyle konuştu.
"Özlemez olur muyum? Çok özledim."
"Bende seni sevgilim, ben de seni."
İkiliye bakarak konuştum.
"E ben gideyim o zaman?"
Chaeyoung kafasını sevgilisinin boynundan kaldırıp bana baktı.
"Çok teşekkür ederim Jeon, sen bu dünyanın en en en iyi insansın!"
Gerçekten çok teşekkür ederim binbaşım. Sayenizde sevgilime kavuştum. İşe çok daha enerjik ve çalışkan bir şekilde döneceğim."
Sahte bir sinirle konuştum.
"İyilik olsun diye yapmadım Jung Jaehyun!
Aklını işine ver diye yaptım."
Jaehyun gamzelerini göstererek gülümsedi.
"Neyse ben uçağı kaçırmadan gitsem iyi olur."
İkisi de yüzlerindeki üzgün ifadeyle bana el salladı. Bende onlara katşışık verip ilerlemeye başladım.
İkinci kez terk ediyorum bu ülkeyi...
🌌
1 hafta sonra
"Hyunjin, bombayı imha ettim, kalanı ile siz ilgilenirsiniz."
Hyunjin hafifçe eğilerek selam verip benim geldiğim yöne ilerlemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jab tak hai jaan, liskook
Fanfiction"Ordudayken hergün düşündüm. Tanrı beni neden hayatta tutuyor? Bugün anladım ki bana yaptıkları onu yeterince tatmin etmemiş. Önce beni senden uzaklaştırdı. Git dedi, git onsuz yaşa. Bu yüzden gittim ve o'na karşı galip gelmeyi umarak ölümün kolları...
