"Ne yapacağımı bilmiyordum ama onu orda bırakamazdım. Gerçekten çok korkmuştu elimde titriyordu."
"Bende onu bizim hemen yanımızdaki binaya taşıdım. Böylece gözetimim altında olacak ve psikolojik olarak rahatlayacaktı."
"Ama sonra aramızda bişeyler olmaya başladı." Seokjin abi kızarmıştı. Namjoon abimde onu iyice boynuna doğru soktu.
O kadar huzurluyduki bu huzur dedemin "Aferim benim oğluma seni biz böyle yetiştirdik. Seninle gurur duyuyorum." lafıyla bölündü.
Seokjin abi bi anda ayaklandı. Her ne kadar dedem iltifat etsede endişesi yüzünden okunuyordu. Dedem yanımıza geldi.
"Korkma evladım sizi sonuna kadar desteklerim. Aşkın cinsiyeti yoktur ve Namjoon en iyisini yapmışsın. Bir insana merhamet etmek çok güzel birşeydir."
Bunun üzerine Seokjin abi rahatladı ve Namjoon abime döndü. Namjoon abimde bayagı bi rahatlamıştı. Ama dedem "Bunu annene de anlatmalıyız emin ol oda çok sevinir."
Abim kabul etti ve Seokjin abiye sarıldı. Olayın şokunu hâlâ atlatamamıştım. Yoongi ise hiç şaşırmamıştı. Önceden bildiği ortadaydı.
Abim bana yaklaştı ve sordu "Abicim ne düşünüyorsun." Bişey diyemedim onu kabul etmiştim ama ya onu kıracak bi kelime söylerim diye konuşamadım.
Beni yanlış anlamıştı yüzü soldu ve Seokjin abiye bakmaya başladı. Bende hemen araya girdim ve " Seni kabul ettim bile" dedim.
Mutlu olmuştu geldi ve bana sarıldı.
*. *. *.
Odamda sosyal medyada gezerken abimler odaya girdi ve biraz burda takıldılar. O sırada abime dün yaşanan olayı anlattım.
Yanlarına Yoongi de vardı ve küçük küçük sırıtıyordü. Belki benimle dalga geciyor diye umursamadım. Abim ise engelle gitsin demişti.
Odadan çıkmışlardı. Yoongi çıkmadan bana döndü ve demek o akşam ki çocuk sendin dedi. Bi dakika o kişi Yoongi miydi.
Bide ona yakışıklı falan demiştim. Çok utandım ve yüzüne bile bakamadım. Geldi ve "hadi ama bu o kadar önemli değil."
"Zaten hergün bu lafı duyuyom." Dedi. Ukala ya diye içinden geçirdim ve yüzüne tepkisiz baktım. O ise çapkın bir bakış attı ve odayı terk etti.
*. *. *.
Odamda oturmaktan çok sıkıldım ve abimin odasına gittim. Girdigimde tereddüt ettim. Çünkü abim ve Seokjin abi flört ediyor gibi görünüyorlardı.Sonra Seokjin abi Namjoon abiye sarıldı ve yatakta öylece durdu. Yoongi koltukta uyuyordu. Abim Yoongi'yi uyandırdı ve beni oraya oturttu.
"Seokjin abi"
"Lütfen abi deme beni arkadaşın olarak gör"
"Peki"
"Seokjin neden bizimle kalmıyorsun ki " dedim. Ama ağzımdan nasıl çıktığı konuşunda hiçbir fikrim yoktu.
"Burda kalamam ya annen beni kabul etmezse..."
"Hayır hayır kabul eder kesin."
"O zaman bakarız."
Akşam olmuştu annem geldi hepimiz salonda otururken abim bianda tüm cesaretini toplayıp konuşmaya başladı.
Bizi anlattıklarının aynısı anlattı. Annem ise ona sevecen bir yüzle bakıp;
"En iyisini yapmışsın aferim benim oğluma. Ve Seokjin sakın bizden çekinme aşkın cinsiyeti yoktur."
Seokjin rahatlamış gibiydi. "Çok teşekkür ederim efendim." Annem onu yanına çağırdı ve sanki kendi oğluymuş gibi aynı bizi sever gibi ona sarıldı.
"Göz yaşlarını tutma bırak ağlamak senin güclü olduğunu gösterir." Bunun üzerine Seokjin abi içi dışına çıkarcasına ağlamaya başladı.
Rahatlamıştı Seokjin ve abimin kucağında uyuya kaldı. Küçük bir bebek gibiydi. Bende odama çıktım ve Yoongi'den gelen mesaja baktım.
...
Ee napıyorsun hoseok.Hoseok
Hiçbir şey sikiliyom....
Kim "s*kiyo" :)Hoseok
Hay ananı yanlış yazdım....
Oh iyi"Oh iyi" mi. Napıyordu bu ya? Şaşkınca mesajı düşündüm.
Üçüncü bolum sonuuu. Umarım beğeniyorsunuzdur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunu Hak Ediyorsun SOPE/YOONSEOK
FanfictionO küçük yaşta babasını kaybeden bir çocuktu. Ve mutlu olmaya onunda hakkı vardı. Sadece bunu yıllar sonra yasayabildi