"Tamam babacığım bebeğinim ama bu çok fazla değil mi sencede."
Yoongi ona katılmıyordu. Bu kıyafet Hoseok'a çok yakışırdı. Bunu giymesi için herşeyi yapardı. Herşeyi derken gerçekten herşeyi.
"Babacık yine daldın."
"He geldim, giyceksin dimi giyersen ödül verebilirim."
"Ödülümün ne olduğuna bağlı."
"Giyersen görürsün ödülü."
"Peki giyicem."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunun büyük verisiyonunu düşünün.
"Geldim. Aslında tatlı oldu babacık haklısın"
"Aferim benim miniğime."
Hoseok çok heycanlıydı. Ödülü merak ediyordu doğrusu. Acaba çikolata mı vercekti gene. Bunu isterdi doğrusu. Zaten çikolatayı çok seviyordu. Hatta bunun için evinde bir parfüm koleksiyonu bile vardı. Farklı markalardan çikolata kokusu almiş ve biriktiriyordu onları.
Zaman kaybetmeden sordu:
"Babacık ödülüm ney?"
"A doğru ödül vardı dimi, unutmuşum bebeğim."
Yoongi kendini kaptırıyordu belki o bunun farkında değildi ama kalbi hiç öyle demiyordu. Yoongi şimdiye kadar kalbini hiç dinlemedi. Kalbini dinliyenlerin aptal olduğunu düşünürdü hep.
Kalbini dinlerse beynine ihanet ediyormuş gibi hissederdi. Yada korkardı bundan kalbini dinlemekten ölümüne korkardı. Ama ironik olan Hoseok aslında tamda onun kalbine dokunuyordu. Bunu kendine söylemese de oda bunun farkındaydı.
"Babacııık yine daldın."
"Ödülünü düşünüyordum bebeğim."
"Babacığa yardım edeyim mi?"
"Olur bebeğim ne istersin söyle bakalım."
Hoseok yerinde biraz büzüldü aklına bir fikir gelmişti. Ama babacığının buna kızacağından emindi. Her ne olursa olsun söylemeye karar verdi.
"Ama söylersem bana kızarsın kesin."
Kızıcağım birşey ne olabilir ki. En fazla...
"Söyle bebeğim kızmıycam."
"Söz ver babacık bu sadece öneri unutma."
"Söz."
Hoseok şirince yoongiye biraz daha yaklaşıp, kucağına çıkacağını belli etti. Yoongi ellerini açtı ve aldı onu. Hoseok kafasını omzundan aşağıya doğru çevirdi. Yoongi'nin kulağına doğru fısıldadı Hoseok;
"Jiminlere gidebilir miyiz babacığım. Kızma hemen. Bu sadece bir öneri. Yada boşver ben demedim. Sende duymadın tamam mı. Ceza almak istemiyorum bir daha."
"Sakin ol bebeğim. Neden bu kadar korkuyorsun. Sadece öneri sonuçta. Ayrıca kesinlikle sen söyledin bende duydum. Ve çok istiyorsan gidebiliriz bel-"
Hoseok hemen kalktı ve sevinçle Yoongi'nin yüzüne baktı.
"Yaşasın babacığımm."
Deyip tekrardan boynuna atıldı Yoongi'nin. Çok seviyordu artık Hoseok babacığını.
Ama bilmediği birşey vardı. O baba sevgisini özlemişti ve Yoongi'de ona bunu veriyordu. Hoseok belki de sadece bunun için Yoongi'yi sevdiğini sanıyordu. . . . . Jiminlere gelmişlerdi. Bu sefer cidden bebek gibi davranıcaktı. Huysuzlanmıycak küfür etmiycek ve kontrolü "babacığına" bırakıcaktı.
Abisi de ordaydı bunu görünce mutlu oldu. Çünkü abisinin yüzü çok canlı görünüyordu. Göz altlarında ki siyahlıklar gitmişti. Bu işte kesin Seokjin'in parmağı vardı.
Abisine çok iyi geliyordu. Onu çok sevdiği de aşikârdı. Her neyse mutlu olsunlar da nasıl olursa olsunlar.