Huysuzluk yapmıycam demiştim ama başaramıycam galiba. Çünkü beni bırakıp kendi halinde takılıp oyun oynuyolar. Görünmezim sanki..
Yoongi'nin bacağına gidip asıldım. Sonunda bana dönmüştü.
"Sıkıldım ben. Benimle ilgilenir misin baba?"
"Tabikide Hoseok gel."
Kucağına aldı ve oynadığı oyunları gösterdi. Bu bir kart oyunuydu. Karşı taraftakilerin görmemesi gerekiyordu. Namjoon abim yandan bakmaya çalışınca onu ispiklemiştim.
Ne var ki bu oyunda çok sıkıcıydı. Cidden sıkılmıştım. Çünkü yaklaşık rahat iki saattir bunu oynuyorduk. Yerimde mızırdandım. Yoongi bana dönmemişti. Ona seslendim.
"Babacığım. Benle ilgilen sıkıldım."
Yoongi bana bakarak biraz mırıldanmıştı. Al işte oda benden sıkılmıştı. Tabii sürekli şikayet eden birini kim isterdi ki. Oda haklıydı sonuçta.
"Gel bakalım Hoseok seni uyutalım bence biz."
"Ama uykum yok."
"Saat geç oldu uyuman gerek."
"O zaman eve gitsek."
"Gideriz tabikide elimi bitiriyim(oyunda yani) gideriz."
Uyumak istemiyordum ben sıkıldım sadece. Neden beni uyutuyordu. Ben hiç bu kadar erken yatmadım ki. Başından savıyordu beni. Ne bekliyodum ki.
"Tamam nerde uyucam."
Jimin konuştu;
"Odamda yatmaya ne dersin Hoşikim. Hem sesimizden uyanmaz rahatça uyursun.""Tamam olur."
Jimin'in odasına gittik. Uyumak istemediğimi çokça söylememe rağmen beni hâlâ yatırmaya çalışıyordu.
"İstemiyorum uyumiycam işte."
"Hadi Hoseok zorlama yatalım."
Bu da hepten sıkmıştı canımı. Ve kalkıp kaçtım. Tabii odadan çıkmadan yakalanmıştım. Sinirli görünüyordu.
"Hoseok gerçekten yeter artık. Çok şımardın sen. Ben sana yürümek yasak dememiş miydim. Bana tekrar hatırlattırma şu maddeleri." Diyerek söylemişti. Sesini yükselterek.
Kalbimi kırıyordu. Ben şımarık bir insan değilim ki. Değildim dimi. Tekrar karşı çıkıcaktım ki lafı ağzıma geri sokup tekrar konuştu.
"Şimdi Hoseok beni daha da sinirlendirmeden ve yasaklara uyarak düzgünce uyu. Uyumanı bekleyip gidicektim ama belli ki sen tek uyumak istiyorsun. Deyip odadan çıktı.
Karanlık odada tek bıraktı beni. Kendime hakim olamaya çalışıyordum ama pencere açıktı. Rüzgar perdeyi oynatıyordu. Zaten dokunsan ağlıycak bir haldeyken birde korku eklenmişti. Durdurmayıp kendimi ağlamaya başladım.
Yatakta yavaşça bacaklarımı kendime çekip cenin pozisyonu aldım ve ağlamaya başladım.
.
.
.
.
Ne zaman uyuduğumdan habersiz bir şekilde yatağımda uyandım. Ama çok kötü hissediyordum. Başım ağrıyordu. Ağladığım için olabilirdi. Gözümü dahi açamıyordum.Yoongi geldi o sırada.
"Günaydın bebeğim."
Bu neydi şimdi gece bağırıp sabah mükemmel uyandırmak mı.
"Günaydın."
"Hadi gel bakalım baba kahvaltı hazırladı."
Kucağına aldı beni ama kafam düşüyordu. Omzuna doğru koydum kafamı. Bunu fark edip sordu;
"Küsmüyüz yoksaa."
"Hayır."
" O zaman kaldır kafanı bir mutlu olduğunu göreyim miniğim."
"Kaldıramıyorum baba."
"Nasıl kaldıramıyorsun" deyip alnıma baktı.
"Aman tanrım Hoseok yanıyorsun."
Merhaba canlarım. Uzun zamandır baya bayaaa uzun zamandır yazmıyordum. Geri gelmiş olabilirim. Duruma bağlı. Bu sıralar ödevler proje ve üniversite sınavım var seneye o yüzden çok vaktim olmuyo. Elimden geldiğince canlı tutmaya çalışıcam burayı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunu Hak Ediyorsun SOPE/YOONSEOK
FanfictionO küçük yaşta babasını kaybeden bir çocuktu. Ve mutlu olmaya onunda hakkı vardı. Sadece bunu yıllar sonra yasayabildi