Bunu yazarken Otsukare dinliyorummm.
Hoseok
Çekerken bianda durduk ve Yoongi'ye döndüm. Ne oldu gibisinden kafamı salladım.
"Hoseok iyi düşün. Bu evden çıktıktan sonra geri giremeyebilirsin."
"Girmek istiyen kim ki." Diyerek çektim onu arabaya. Sürücü koltuğuna oturduktan sonra tekrar yüzüme baktı. Sanki onunla gelmemi istemiyo gibiydi. Kendimi bir fazlalık gibi hissetmeye başlamıştım.
Ailem içinde fazlalıktım, Yoongi içinde... Ona tekrar onaylar biçimde kafa salladım ve eve doğru yol aldık. Eve giderken tek düşüncem bian önce sabah olması ve Yoongi'nin yanından ayrılmamdı.
Çünkü kalbim kırılmıştı. Nerdeyse bana kal burda gelme benle dicekti. Bunları düşünürken eve geldiğimizi Yoongi kolumu dürtmesi ile anladım.
Yoongi önde ben arkada yürümeye başladık. Eve girdiğimizde kendimi koltuğa attım. Üstümden tır geçmiş gibi hissediyordum ama ağzımı açıp tek bir şey diyemiyordum.
"Uyumak ister misin?" Diye sorduğunda uykumun geldiğini de fark etmiştim.
"Olur. Nerde yatmalıyım eğer sorun olcaksa burda uyuyabilirim." Dedim. Yüzüme garipçe bakıyordu.
"Odamıza niye gitmiyoruz peki." Diye sordu. Birşey diyemedim.
Elimde tutarak beni odamıza götürdü. Yatağa oturttu beni ve beklememi söyledi. Geri döndüğünde elinde çikolata tanecikli bir pijama tutuyordu.
"Üzgünüm age play istemediğini biliyorum ama sana olcak kıyafetim yok. Bugünlük bunları giysen olur mu? Yarın sana birşeyler bakmaya gidebiliriz."
Yarın burda olursam gideriz.
"Yok sorun olmaz. Teşekkür ederim."
Dedim ve banyoya doğru yol aldım. Banyodan çıkınca onunda giyinmiş olduğunu gördüm ve ne yapıcagımı bilmeden ayakta dikilmeye başladım.
Kolumu çekerek beni yanına aldı. " Hadi ama Hoseok ilk defa beraber uyucakmışız gibi davranıyorsun. Bir sorun yok değil mi?"
Dalmış gibi kafamı kaldırıp ona baktım. "Sorun yok dalmışım."
"Peki efendim nasıl isterseniz. Ama artık yatalım lütfen." Dedi. Onu onaylayarak yatağa uzandım. Oda yanıma geldi. Arkamı dönmüştüm ona ama bir süre sonra belimde kollar hissettim. Bana sarılıyordu. İyi gelmişti gercekten. Ellerimi onun ellerinin üstüne koydum ve kendimi uykuya teslim ettim.
.
.
.
.
Uyandığımda göğsüme yatmış bir Yoongi beklemiyordum. Bir süre yüzünü izledim. Sonra yan taraftan telefonumu alıp saate baktım. Saat daha erkendi. Bu saate uyanmayacağını umut ederek ayaklandım.Eski age play odama gelip dolaptan birşeyler seçmeye başladım. Çünkü evden çıkarken hiç eşya almamıştım. Normal birkaç eşofman tişört tarzı şeyler bulunca çanta gibi birşeye bunları koydum.
Son bir kez ona bakmak istedim. Odaya doğru yol aldım. Yüzü kapıya dönüktü içeri girmeye cesaret edemedim. Kapının eşiğinden yüzüne bakmaya başladım. Uyurken çok güzel görünüyordu. Bembeyaz teni buna karşılık soluk pembe dudakları...
Gözümden birkaç damlanın firar ettiğini hissettim ve kendimi toparlamaya çalıştım. Eğer dün gece yaşananlar olmasaydı belki herşey daha güzel olabilirdi. Ona karşı birşeyler hissediyordum. Ama o hissetmiyodu anlaşılan. Kim hastasına his besler ki.
Kapıya doğru yol aldım eve son kez bakıp dışarı çıktım. Yanımda bana bikaç gün yetecek para vardı. İşe girmem gerekiyordu acilen. Ama daha önemlisi nerde kalıcaktım. Jiminlere gidip onları rahatsız etmek istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunu Hak Ediyorsun SOPE/YOONSEOK
FanfictionO küçük yaşta babasını kaybeden bir çocuktu. Ve mutlu olmaya onunda hakkı vardı. Sadece bunu yıllar sonra yasayabildi