01. YANSIMA

151 14 21
                                    

"Gece her şeyi gizler, her şeyi hatırlatır ve unutturur insana"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gece her şeyi gizler, her şeyi hatırlatır ve unutturur insana"

01.BÖLÜM

Saatlerdir ormanda zifiri karanlığın içinde yürüyorduk. Önde babam, elinde yayına ok sürülmüş bir şekilde tetikte bekliyordu. Sürekli olarak etrafı izliyor; en ufak bir seste, sesin kaynağına dikkat kesiliyordu. Onu hiç böyle görmemiştim. Tedirgindi. Sanki korktuğu bir şeyler var gibiydi ama o benim babamdı. O, Sanchez'in en iyi avcılarındandı. Onu ne korkutabilirdi ki?

Saat gece üç civarıydı. Uyuyordum. Annem yatağıma geldi. Saçlarımı okşadı sonra da yanaklarımdan öptü. Sabah oldu sanmıştım çünkü annem Sanchez'de olduğu zamanlar beni hep böyle uyandırırdı. Önemli bir görevleri olduğunu ve hemen çıkmamız gerektiğini söyledi. Şaşırsam da itiraz etmedim. Üstümü hızlıca giydirdikten sonra Sanchez'in arka kapısından çıktık. Yola koyulalı bir saatten fazla olmasına rağmen ne annem ne babam hiç konuşmamıştı.

"Anne!" dedim yürürken. Bana cevap vermesini bekledim ancak duymamış gibiydi. "Anne!" dedim daha yüksek bir şekilde tuttuğu elini çekiştirerek. Kafasının içinin yoğun olduğunu dalgın bakışlarından anlayabiliyorum. Seslenmemi beklemediğinden aniden irkildi. Verdiği tepkiden dolayı ben de korkmuştum. Kafasını yavaşça bana çevirdi ve beni iyi hissettirmek için var gücüyle gülümsedi. "Efendim tatlım" Gülümsemesi bir an için güvende olduğumu hissettirse de, bu geceden beri içimde olan sıkıntıyı unutturamamıştı. "Anne, neden evimizde değiliz? Diğerleri nerede?" Gözlerini kaçırdı, hemen cevap vermedi. Dudakları aralandı ama bir şey söyleyemedi. "Anne, neler oluyor?" Bir şeylerin yanlış gittiğini ortadaydı. Bir yanıt almak için sırtı bize dönük olan babama baktım. Bizden dört beş adım kadar ileride yürüyordu. "Baba!" diye seslendim. Aslında duyamayacağı bir mesafede değildim. Sadece bana bir an önce cevap vermesi için bağırmıştım. Durdu, elinde gergin vaziyette tuttuğu oku aşağı indirdi. Ağır adımlarla yanıma gelip bir dizinin üstüne çöktü. Aynı boya gelmiştik.

Küçücük ellerimi gecenin soğuğuna ters düşen sıcacık avcunun içine aldı. Sıkıntılı bir nefes verdi. O kadar derin bakıyordu ki, bakışları sanki gözlerime değil kalbime ulaşıyordu. "Alyssa, benim güzel kızım, bu zamana kadar birçok görevimiz oldu bunu biliyorsun. Hep çok anlayışlı bir kızdın. Bize bir kere bile olsa zorluk çıkarmadın. Seninle çok gurur duyuyoruz ve her zaman duyacağız da." Başını eğip, elimin içini öptü. "Bugün buraya gelme sebebimiz diğer görevlerden biraz daha farklı" Gözleri bizi dikkatle dinleyen annemle kesişti. Anneme baktığımda gözünün dolduğunu gördüm. Babama "sen devam et" der gibi başını yukarı aşağı salladı.

Büyük bir kararın eşiğinde olmanın sıkıntısıyla bir nefes daha verdi. "Alyssa, belki şuan olanları kavrayamıyor olabilirsin. Daha çok küçüksün. Ama bir gün anlayacak ve bize hak vereceksin. Şunu unutma: Bazen mantığın seninle ters düşebilir, ikilemde kalabilirsin. O zaman kalbini dinle. Çünkü vicdan, insana yalan söyleyemez." Ellerim hala onun o sıcak avcunun içindeydi. Bana şuan destek olan hissettiğim o sıcaklıktı.

GÖLGELERİN ARASINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin