"Gölgeler seni gizleyebilir ama gerçekleri gizleyemez."
"Kaç!" dedi gölgelerin arasındaki ses. "Kurtulabilirsen kendinden, kaç!" Koştum, nefesim tükenene kadar koştum. Ayağım takılıp düşene kadar farketmedim bile durduğumu. Kafamı gökyüzüne çevirdim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-alyssa reyes
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-j.
8.BÖLÜM
Ölüm kelimesi, kalbi duranlar için mi yoksa geride kalanlar için mi kullanılırdı?
Bir ölüm kaç can götürürdü bu dünyadan?
Yerine kaç yıldız eksilirdi gökyüzünden?
Kaç kere yağmur yağardı ardından?
Ne zaman unutulurdu gidenler?
Ve nasıl hatırlanırdı unutulanlar?
"Theo benimle kal!"
Gözleri bilinçsizce bir açılıyor bir kapanıyordu. Beni duyduğunu biliyordum ama cevap vermeye takati kalmamıştı. Çok kan kaybetmişti ve acilen uzman bir tedaviye ihtiyacı vardı. Hera yanımızdaydı. Acele etmeliydim. Şuan bir dakika bile Theo için hayati önem taşıyordu. Vücudu kendini benim kollarıma bırakmıştı. Sırtından destek vererek gövdesini doğrulttum. "Hadi Theo!" dedim sanki bana yardımcı olabilirmiş gibi. Kolunu omzuma attım. Kafası öne düştü. "Theo dayan, ne olursun dayan!" Gözyaşlarım gözümü yakıyordu artık. Etrafı buğulu görüyordum. Bir kolumla beline sarıldım. Dizlerimin üstünden destek alarak tüm gücümle doğrulmaya çalıştım.
"Dayan Alyssa, sen güçlü bir kızsın, dayan!"
Zor da olsa ayağa kalkmayı başarmıştık. Bacaklarım titriyor, kaburgalarım her nefes alışımda acıyordu. Hera durumun farkındaydı. Benim bir şey dememe kalmadan, dizlerini büküp yere eğildi. Theo'yu üzerine bindirdim. Hera'nın yularını, alt taraftan da geçirerek Theo'nun gövdesine sardım. "Onu Sanchez'eulaştır kızım" dedim Hera'nın kulağına fısıldayarak. Yelelerini sevip öptüm. "Dikkatli olun!"
Gözleri dolu dolu baktı bana doğru. Beni anlıyordu, duygularımı hissedebiliyordu. Veda vaktiydi. Ben ölüme, onlar ise kurtuluşa gidiyordu.
