fireonwater²:eternity

14| Bağımsız güç.

Ay tepede parlarken son hazırlıklar da neredeyse tamamlanmıştı.

"Bitirdin mi?"

Cassandra Jungkook'un ona verdiği bitkileri söylediği gibi iyice ezmişti. Bronz kaseyi ona doğru uzatarak, "Yeterli mi?" diye sordu.

Jungkook olumlu anlamda kafasını sallarken gözleri küçük ellerine takıldı. Başından beri söylediği her şeyi çok ciddiye alıp büyük bir özenle yapıyordu, keza bu ezme işlemine de o kadar güç uygulamıştı ki sıkmaktan parmakları kızarmıştı.

"Tamam, son olarak..." sunağın üstündeki gümüş bıçağı aldı ve onunla kendi eline büyük bir yarık açtı. Yarası sanki sıcak bir kaba buz değdirilmiş gibi tıslama sesi çıkarmıştı, bunun sebebinin gümüş olduğunu anladı Cassandra. Jungkook aynı zamanda bir kurttu, gümüş onun için öldürücü olmasa da derisini yakıyor olmalıydı.

Jungkook kendi kanını tasa akıttıktan sonra bıçağı silip Cassandra'ya uzattı. "Biraz senin de kanına ihtiyacımız var."

Cassandra'nın rengi atmıştı. Az önce Jungkook'un kendi eline açtığı büyüklükte bir çizik mi atması gerekiyordu? Ama bunu yaparsa ritüele başlayamadan acı ve kan kaybından bayılırdı!

Stresli bir ifadeyle bıçağa baktı, "Şey.. Benim kanım mı?"

"Evet." Jungkook onun kaygılı yüzünü anlamlandıramamıştı. "Sorun ne?"

"Sorun yok.." diye mırıldandı. Jungkook muhtemelen kendi canı acımıyor diye Cassandra'nın bir insan bedenine sahip olduğunu unutmuştu, bu yüzden hiçbir şey yokmuş gibi davranıyordu.

Ama yine de zayıflık gösteremem, diye hatırlattı kendi kendine Cassandra. Jimin onları izliyordu ve söylediği şey hâlâ aklındaydı, babasına güçlü olduğunu kanıtlayacaktı.

Kendi kendini gaza getirdikten sonra ani bir hareketle Jungkook'un elinden bıçağı alıp avuç içine bastırdı ve tüm gücüyle büyük bir çizik attı.

"Cassandra!"

Buna tepkisiz kalması imkansızdı çünkü çok acımıştı, acıyla inleyerek dolan gözlerini saklamak için kafasını eğdi.

"Hey! Neden o kadar büyük yara açtın?" dedi telaşla Jungkook.

"Ö-öyle yapmam gerekmiyor muydu?"

Jungkook, yara olan elini bileğinden kavradı, "Sabit dur."

Cassandra onun ne yaptığını hafifleyen acısıyla anladı. Birkaç dakika içinde yarası tamamen kapanmıştı, iyileştirmişti.

"Mükemmel.." diye mırıldandı hayranlıkta, "Şifa büyülerinde de iyisin demek."

Jungkook utanarak gözlerini kaçırdı, bu yeni kazandığı bir yetenekti. Her cadının genelde daha yatkın olduğu bir alan olurdu ; enerji manipülasyonu,illüzyon,zihin kontrolü ve şifa gibi. Jungkook eğitimini Baekhyun'dan almıştı, Baek kesinlikle bir illüzyon ustasıydı ve zihin kontrolünde de oldukça iyiydi. Mortala yani kara büyü meclisinde şifa yeteneğine sahip cadı olması beklenemezdi zaten, dolayısıyla ona bu eğitimi kimse vermemişti . Kendi kendine geliştirdiği ufak tefek şifa büyüleri vardı. Bir süredir geliştirmek istiyordu ama hiç üstüne çalışacak fırsatı olmamıştı.

"Böyle bir yarayı iyileştirmek büyük bir şey değil ki."

"Bence havalı."

Jungkook gülümsedi, "Ben çok hızlı iyileştiğim için elime büyük bir yara açtım, ihtiyacım olan kanı alamadan yara kapanmamalıydı çünkü. Hatta gümüş bıçak kullanma sebebim de bu, senin parmağına ufak bir çizik atsak yeterdi yani."