15| Sana ne kadar benzediğinin hiç farkında değilsin.

1.4K 226 405
                                    

y/n: Bu fice ne kadar söylesem de ne oy geliyor ne yorum.. Oyu o kadar önemsemesem de yorum sayıları gerçekten yazma isteğimi köreltiyor, bölümler gecikiyor :/


+++

Sonunda Chanyeol'un onayını da alabilmiş olduğundan Seulgi'nin Cassandra'yı Moskova'ya götürme fikrini Jimin bile -istemeye istemeye- kabul etmişti.

Aslında Jimin'in kabul etmesinin en büyük sebebi , neyin sebep olduğunu hâlâ çözemedikleri o enerji dalgasıydı. Normalde ritüelden sonra en geç sabaha doğru yola çıkmayı planlarken o olaydan dolayı Jungkook'un kendini tam anlamıyla toparlaması neredeyse bir gün sürmüştü. Bir gün kulağa kısa bir süre gibi gelse de onun kadar güçlü birisi için bu çok olağandışıydı, Jungkook'un aldığı en ağır yaraların iyileşmesi bile yarım saati bulmazdı.

Nihayetinde akşama doğru yola çıkmışlardı. Alacakları yolu insanüstü bir hızla gideceklerinden Cassandra'nın midesinin buna dayanması imkansızdı bu yüzden Jungkook yol boyunca büyüsüyle onu ıyutmuştu. Ve şimdi, birkaç gün süren yolculuğun ardından nihayet Jeon malikanesi sınırları içine girebilmişlerdi.

"Hoş geldiniz.."

Kapıda onları karşılayan Maria ve Wendy sadece Jungkook'u beklerken Park üçlüsünü karşılarında buldukları için oldukları yerde kalakalmışlardı. Üstüne üstlük kimin nesi olduğunu çözemedikleri bir çocuk da vardı, Park Chanyeol'un kucağında mışıl mışıl uyuyordu.

"Wendy, Maria." Jungkook üstündeki paltoyu çıkarıp hemen yanında biten hizmetçiye uzattı. "Habersiz geldiğim için üzgünüm ama hızlıca misafirlerimize oda hazırlatın, hepimiz yorgunuz."

"Elbette Lord Jeon." Maria yüzündeki stresli gülümsemeyi düzeltmeye çalışarak eğilip Parklara
selam verdi. "Tekrar hoş geldiniz, odalarınızı hemen hazırlatıyorum."

Maria etrafa emirler yağdırarak uzaklaşırken Wendy ortada kalakalmıştı. Park Jimin onu zaten yeterince geriyorken bir de kardeşleriyle gelmişti, ne kadar burada kalacaklarını bilmese de önündeki günlerin kolay geçmeyeceğini hissediyordu.

Ne yapacağını bilemez halde ondan bir şey istemesi için yalvararak gözlerini Jungkook'a çevirdi.

"Wendy."

Sonunda! dedi kendi kendine, ne haltlar döndüğünü ona sonra soracaktı ama şimdi tek istediği buradan uzaklaşmaktı. Kış balosunda Jungkook yüzünden gezegendeki en güçlü adam ondan nefret etmeye başlamıştı! Wendy ona nasıl sadece en yakın arkadaşı olduğunu anlatabileceğini bilmiyordu.

"Leo yok mu?"

"Ah.. Bence şimdilik onu boşver."

Jungkook kaşlarını çattı, "Başına bir şey mi geldi?"

"Yani..." Wendy odadaki tüm gözler ona döndüğü için daha fazla mırın kırın etmemeye karar verdi, "Kısaca açıklamak gerekirse Baekhyun'u sinirlendirdi."

"Sonra?"

"Baekhyun onu kurbağaya çevirdi."

O sırada Chanyeol'un içtiği su boğazında kaldı.

"Ne?! Çocuk mu bu?" dedi sinirle , "Leo nerede?"

"Baekhyun düşündüğümden daha eğlenceli biriymiş galiba." dedi odanın diğer ucundaki Jimin, hâlâ öksüren Chanyeol'un sırtına vururken.

fireonwater²:eternityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin