y/n: diğer bölüm neredeyse hazır, ama bu ficin yorum ve oy sayısı gerçekten okunma oranına göre çok düşük bölümler hazır olsa bile bekletmem gerekiyor bazen o yüzden. Lütfen okuyan herkes oy verip yorum yapsın 💓
Bu arada bir çılgınlık yapıp House Of Park'a da yb attım 😎😎😎😎
+++
Fırtına çıkmıştı. Jungkook, alışkın olduğu ayazda üstünde sadece ince pijamalarıyla dursa da üşümüyordu. Öyle bir hisse sahip değildi artık sonuçta. Soğuktan üşümezdi, yaraları hemen iyileşirdi. Artık yavaşça ölümlü bir bedene sahip olduğu zamanları unutuyordu. Acı, üşümek, hasta olmak.. Epey yabancılaşmıştı bunlara.
"Uyku tutmadı mı?"
Sesin sahibi Seulgi'ydi.
"Evet.." diye mırıldandı.Seulgi'nin ona karşı ne düşündüğünü bilmiyordu. Mesela Chanyeol'un kendisinden pek haz etmediğini biliyordu ama Seulgi ile pek bir diyaloğu olmamıştı.
Seulgi yanına oturdu. "Yarın da Cass ile çalışacak mısınız?"
Jungkook kafasını salladı, "Evet. Siz gidene kadar çalıştırmayı düşünüyorum. Hatta artık daha yoğun olmalı."
"O zaman bir süre daha burada kalacağız gibi aslında."
"..Ha?" Jungkook gözlerini kırpıştırdı. "Şey, Chanyeol hemen gitmek istiyordur diye düşünmüştüm."
"Öyle. Ama hepimiz Cassandra'ya kendimizden daha çok önem veriyoruz. Eğitimi bitene kadar onu geri götüremeyiz." Seulgi gülümsedi, "Bu hisse hepimiz çok yabancıyız aslında..."
"Ne hissi?"
"Çocuk sahibi olmak.. Hep çok istemişimdir. Ama biliyorsun, vampirler çocuk sahibi olamaz. Cass bende o boşluğu doldurdu. Yanındayken sanki gündelik dertleri olan insanmışım gibi hissediyorum."
Jungkook belli belirsiz gülümsedi. Seulgi'nin samimiyeti sayesinde gerginliği biraz azalmıştı.
"O..Gerçekten özel biri. Her anlamda."
Seulgi omuz silkti, "Sonuçta bir Park.." Derin bir nefes aldı, "Ve.. Jeon aynı zamanda."
Jungkook, Seulgi'nin söylediği şeyle anlık dengesini kaybetmiş peşine öksürük krizine girmişti.
"Ne..Neden öyle dedin..?"
Seulgi gülümsedi, "Senin kanını da taşıyor sonuçta. Onunla ilgileniyorsun, sana saygı duyuyor ve özeniyor. Aranızda farkında olmasan da kuvvetli bir bağ oluştu."
"Ben.." Jungkook gergince yutkundu. "Sadece hatalarımı telafi etmeye çalışıyorum."
"Başta öyleydi evet. Ama bir düşün, Cassandra'nın eğitimi gittikten sonra onu Kore'ye göndermek isteyecek misin?"
Jungkook bunu hiç düşünmemişti. Şu an tek odaklandığı Cassandra'yı güçlendirmekti ama sahiden neden bunu bu kadar istiyordu ki? Sırf suçluluk duygusunu bastırmak için miydi?
"Yakında büyük bir savaş olacak Jungkook." Seulgi başını yana yatırarak direkt gözlerinin içine baktı.
"Bunlar son huzurlu günlerimiz.""Ne demek istiyorsun?"
Jungkook, Seulgi'nin görünenden çok daha zeki biri olduğunu fark ediyordu. İyi bir gözlemciydi de.
"Sooyoung ve Kai, çoktan gelmiş olmalılar."
"Neden ortaya çıkmadılar peki sence?"
"Jimin'in karşısına öylece dikilecek kadar aptal değiller çünkü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fireonwater²:eternity
FanfictionMoskova, sekiz sene önce bir ucundan diğer ucuna kadar alevlere boğulmuştu. Taşların bile eridiği o günden kalan çatlaklar, tekrar suyla dolana kadar da hep kuru kalacak ; orada hiç hayat olmayacaktı. Ateşin onu dindirecek suya, suyun onu dizginleye...