"Jungkook dönmüş."Taehyung, bardağın ağzında dolandırdığı parmağını durdurdu. "Biliyorum. Cassandra,Jimin,Seulgi ve Chanyeol da onunla geldi."
Baekhyun gülümsedi, döndüğünden beri Taehyung odasından çıkmamıştı bile ama her yerde gözü var gibiydi.
Geniş masada, Baekhyun'un hemen yanında oturan Min Yoongi sertçe yüzünü sıvazladı. "Parkların Moskova'da olması bizim için sorun değil mi?"
Hilda, "Lord Jeon'un onlarla uzun süre önce ilişkisini kestiğini sanıyordum."
"Lord Jeon, Manoban sürüsü ile görüşmeye gittiğini söylememiş miydi?" dedi masada parlak,kızıl saçlarıyla dikkat çeken Veron.
Masanın geri kalanı onu kafasıyla onayladılar. Moskova uzun zamandır Mortala hakimiyeti altındayken üç Park vampirinin şehire girmesi hepsini endişelendirmişti. Taehyung'un olan her şeyden, Jungkook'un attığı her bir adımdan haberi olduğunu biliyorlardı. Ama neden bunca süredir hep geride durmuştu, onu meclis üyeleri bile bilmiyordu.
İşin aslı, Manoban sürüsü uzun zamandır Mortala hakimiyeti altındaydı. Sürüdeki herkes, alfa Lalisa Manoban dahil Baekhyun ve yanına aldığı birkaç cadı tarafından etki altına alınmışlardı. Farkında olmasalar da zihinleri hep okunuyor, kontrol ediliyorlardı. Hür iradeleri, verdikleri kararlarda özgürlükleri yoktu. Aynı Khione Martell gibi, Baekhyun'un büyüsü altındaydılar.
Kısacası eğer Jungkook, Manoban sürüsüyle görüşmeye gitmiş olsaydı Baekhyun'un bundan haberi olacaktı. Ama oraya hiçbir zaman gitmemişti.
Taehyung hafifçe gülümsedi, "Oraya hiçbir zaman gitmedi bildiğiniz üzere. Ama bunu bildiğimizi Kook'un bilmesine gerek yok. Herkes beyaz yalanlar söyler, onu affediyorum." dedi.
Hilda kaşlarını çattı, "Bağışlayın lütfen, ama Moskova'ya üç Park vampiri getirmesi çok sorumsuzca değil mi?"
Taehyung olumsuz anlamda kafasını salladı. "Her şey olması gerektiği gibi oluyor."
Konsey üyeleri bile Taehyung'un aklından geçenleri tamamen bilmiyorlardı. Ama zamanı geldiğinde iyi bir açıklama alacaklarını bildiklerinden bu konu üzerinde daha fazla durmadılar.
"Kuroki üyeleriyle buluşma saatimiz yaklaşıyor, bu yüzden son bir konudan bahsedip toplantıyı bitireceğim." dedi Baekhyun. "Bildiğiniz gibi, Parkların en küçük üyesi Cassandra bir vampir değil. Cadı, dolayısıyla ölümlü olan tek Park kendisi. Perileri hapsedebilecek kadar yoğun bir büyü gücüne sahip olduğunu biliyoruz, ama artık daha fazlası olduğunu düşünmeye başladım."
Masadaki herkes pür dikkat onu dinliyordu. Taehyung hariç. Baekhyun'un ağzından çıkacak her sözü bilirmiş gibi rahattı, ve söylediği hiçbir şey onu germiyordu.
"Kızı Parklardan almalı mıyız?" dedi Yoongi.
Taehyung olumsuz anlamda kafasını salladı. "Buna gerek yok. Cassandra Park'ı en başında babasından ayırmamamın bir sebebi olduğunu biliyorsunuz."
"Daha zaman gelmedi demek.."
Taehyung olumlu anlamda kafasını salladı, "Seni temin ederim çok az kaldı. "
Kısa süreli sessizliğin ardından konseye liderlik eden Baekhyun tekrar öne çıktı, "Bir başka konuya geçelim.Park Rose'nin ölümüyle aile dağıldığından beri diğer Parkların aksine Moskova'ya hiç uğramamış iki kardeş daha var biliyorsunuz ki. Yol boyunca onları takip ettirdim, yarın sabaha muhtemelen Moskova sınırlarında olacaklar. Çok yaklaştılar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fireonwater²:eternity
FanfictionMoskova, sekiz sene önce bir ucundan diğer ucuna kadar alevlere boğulmuştu. Taşların bile eridiği o günden kalan çatlaklar, tekrar suyla dolana kadar da hep kuru kalacak ; orada hiç hayat olmayacaktı. Ateşin onu dindirecek suya, suyun onu dizginleye...