Stranger Things | Yeni Üye

IX

(Finn'in anlatımıyla)

"Öyle bile olsa ondan yine asla vazgeçmem ve onun yerine birini koyamam."dedim. "Şimdi istediğini yaptım ve bir daha ne o, ne de arkadaşlarım yüzüme bakmayacak. Artık benden ve bizden uzak dur."

Bir şey demesine izin vermeyerek arabama doğru adımladım ve arabamı çalıştırıp, son gaz o an beni en rahatlatacağını düşüneceğim yere sürdüm.

(Almira'nın anlatımıyla)

"Mil, sen iyi misin?"diye sordu, Sadie elini Millie'nin alnına koyup ateşi olup olmadığına bakarak.

"İyiyim ve bana dediklerinden sonra... Artık bir önemi kalmadı."dedi, Millie.

"Şunu detaylı bir anlat Mil."dedim.

(2 saat öncesinde...)

(Millie'nin anlatımıyla)

"Hey Finn, Noah ve Almira'nın çekimini ziyaret edelim mi?"diye sordum.

"Ah, ne gerek var?"diye sordu, göz devirerek.

"Ne gerek mi var?"dedim, sorduğu soruya anlam veremeyip tekrar ederek. "Almira'nin ilk YouTube çekimi ve dahası, bu çekimde sevgili gibi gözükmeleri lazım."

"Yani?"diye sordu.

"Oyunculuğa yeni başladı Finn ve kötü bir şey olduğunda fenalaşıyor biliyorsun."dedim.

"Çakma sevgilisi halleder."dedi, sanki önemli bir şey yokmuş gibi.

"Sen kendinde misin?"diye sordum.

"Sen kendinde misin, sadece aramızda birkaç haftadır olan aptal bir kız."dedi.

"Yani?"diye sordum. "Bu onunla arkadaş olamayacağım anlamına mı geliyor?"

"Ah doğru, belki abisi ya da kuzeni vardır."dedi, küçümseyici bir bakış atarak. Yüzüne bir tokat attım.

"Sen benimle nasıl böyle konuşursun?!"diye sordum, öfkeyle bağırarak.

"Özür dilerim, prenses alındı mı?"diye sordu, alayla. "Sizi kırdıysam üzgünüm prenses, hata mı nasıl telafi edebilirim? Size birini ayarlamalı mıyım?"

"Derhal konuşma şeklini düzelt."dedim, dişlerimin arasından.

"Ne oldu prenses?"diye sordu, alayla. "Gerçekleri duymak çok mu canını yaktı? Ah yazık!"

Sinirden yumruk yaptığım elimle, sağ gözüne bir yumruk attım. Anında gözünü tutmaya başladığında, saçlarından tutup çektim ve onu yere ittim.

"Sen iki yüzlü, iğrenç bir pisliksin Finn."dedim, ona tiksintiyle bakıp odadan çıkarak.

(Sadie'nin anlatımıyla)

Yukarıdan Millie'nin bağırma sesini ve bir düşme sesini duyduğumuzda, bizim çocuklarla koşarak yukarı çıktık. Millie odadan çıktığında, onu yılardır görmediğim kadar sinirli görmüştüm.

"Ne oluyor Mil?"diye sordu, Caleb.

"Kendiniz bakın."dedi, Millie ve koşarak merdivenlerden inip evden çıktı. İçeriye girdiğimizde, Finn gözünü tutarak yerde oturuyordu. Yanına eğilip gözüne bakmaya çalıştım.

"Hey göstersene, nasıl oldu bu?"diye sordum, gözünde ki elini çekmeye çalışarak.

"Her şeye burnunu sokmadan yapamıyorsun değil mi Sadie?"diye sordu, Finn öfkeyle.

"Sen gerçekten iyi değilsin."diye mırıldandım, tam kalkacaksan kolunu tutup ona yardım etmek için bir hamlede bulundum.

"Bana dokunmayı kes."dedi, sinirle kolunu çekerek.

"Sen beyninden hasar falan mı aldın, yoksa bu dediklerinin başka bir açıklaması olamaz."dedim.

"Sen her işe burnunu sokan aptal bir yan karaktersin."dedi, Finn öfkeyle tıslayarak.

"Finn sen ne diyorsun?!"diye sordu, Gaten. Şoktan ağzımı aralayamadım bile.

"Sen... sen gerçekten iğrençsin."dedim, ve odanın kapısını çarparak odadan çıktım.

(Şimdi...)

(Almira'nın anlatımıyla)

"Şu çocuk cidden..."dedim, sinirle.

"Sanırım onu boğabilirim."dedi, Sadie sinirle elini yumruk yaparak.

"Dediğim gibi kızlar artık, bir önemi yok..."dedi, Millie kafasını yere eğerek.

"O aptala yaptığının bedelini ödetmeliyiz."dedik, Sadie'yle aynı anda.

"Kızlar gerçekten boşverin... Önemli değil."dedi, Millie. Kapının zil sesi tüm odayı doldururken, hepimiz kim açacak diye birbirimize bakıyorduk.

"Tamam, ben açarım."dedim, ve ayağa kalkıp kapıya doğru adımladım. Kapıyı açtığımda gelen kişinin pizzacı olacağını düşünmüştüm ama gelen kişinin pizzacıyla uzaktan yakından alakası yoktu. "Senin burada ne işin var?"