XXIII

339 16 72
                                    

↬Almira Watson

Gözlerimi vücudumda ki ağrıyla araladığımda, kafamı öne eğip boynuma masaj yaparak ağrıyı bir nebze olsun hafifletmeye çalıştım.

Kafamı kaldırıp hastane odasının boydan boya olan camına baktım, hava henüz karanlıktı ama saat en fazla beşti.

Noah'ın bedenimi saran kollarının arasına iyice sokuldum, geldikten sonra sevgilisiyle kendisi ilgilenebileceğini söyleyip kızları zorla eve göndermişti.

Şuan yatakta yanıma yatmış, kollarını vücuduma sarmış şekilde uyuyordu. Kafamı boyun girintisine sokup onu uyandırmamaya dikkat ederek derin bir nefes aldım, henüz iki gün geçmesine rağmen onu çok özlemiştim.

Geriye çekilirken bileklerimi hızlıca ama nazikçe tuttu ve gözlerini bile açmadan kendi vücuduna doladı.

"Şuan yanımdan iki saniye bile ayrılmanı istemiyorum Ay Tutulması, şuan tek istediğim sensin."

Bir şey söylemeden ona sarılmaya devam ettiğimde konuşmayacağımı anlayıp konuşmaya devam etti. "Biliyorum bebeğim korkuyorsun ama ben senin yanındayım, tamam mı? Hep yanında olacağım. Hastaysan da bir yolunu bulacağız, güven bana."

Sesimin titrememesi için üstün bir çaba sarf etsemde sesim titremişti. "Herkes hastalığımı ya da hasta olma ihtimalimi kullanıp seni yanımda tuttuğumu söyleyecek."

Bana bakıp gülümseyebileceği en güzel şekilde gülümsedi. "Sen bunları düşünme güzel sevgilim, güzelce uyu. Sabah ben her şeyi halledeceğim."

Birkaç dakika boyunca ikimizden de ses çıkmadı, kulağımda ki tek ses kafamı yasladığım kalbinin atış sesiydi ve sanırım, bunu hiçbir şeye değişmezdim.

"Kızgın mısın bana hala?"

Dudaklarının arasından çıkan cümleyle ne diyeceğimi bilemedim. Bir yandan haklıydı, o kız arkadaşından ona kalan tek şeydi ama bir yandan da kıza bu kadar taviz vermemeli ve ilişkimizden bu kadar kolay vazgeçmemeliydi.

Kuruyan dudaklarımı ıslattım. "İlişkimizi bu kadar kolay bitirmene mi? Evet."

Aklım birkaç saattir epeyce doluydu, öyleki toplasan tüm gece yarım saat anca uyumuştum. Bu olay çoktan aklımdan çıkıp gitmişti bile.

Kollarımı ondan uzaklaştırıp yatakta ondan uzağa doğru kaydım ve ona sırtımı döndüm.

Kollarını vücuduma doladı, enseme çarpan sıcak sefesini hissedebiliyordum. "Sevgilim, ilişki sevgi ve güven üzerine kurulur. Sen o gün öyle söyleyince, belki de ilişkimizi bitirmenin en sağlıklı şey olacağını düşündüm. Çünkü, sen ne bana ne de sana olan sevgime güvenmedin."

"Şuan niye yanımdasın öyleyse?" Sesim hiç olmadığı kadar yorgun ve kısık çıkıyordu.

"Çünkü,"diye kediden farksız bir şekilde mırıldandı. "Sevgilimin bana ihtiyacı var ve tabi benimde onun gönlünü almaya."

"Hayır, onu demiyorum."derken arkamı döndüm. Bir anda onunla burun buruna geldiğimizde söyleyeceklerimi çoktan unutmuştum bile.

"Ne söylüyordun, o halde?" Dudaklarıma doğru sıcak nefesi çarpıyordu ve onunda bu mesafeden konuşmak da zorluk çektiğini hissedebiliyordum.

Çoktan zihnimden uçan kelimeleri toplamak aramızda ki bu mesafeyi korurken bir hayli zor olmuştu. "Madem ben sana ve sevgine güvenmiyorum, neden yanımdasın?"

Gözümün önüne gelen birkaç tutamı kulağımın arkasına doğru sıkıştırırken kendine zaman yaratmaya çalıştığı için yaptığını bilecek kadar iyi tanıyordum onu. "Şu, insanların iki kafa, dört kol ve dört bacaktan yaratıldığı ama sonradan ikiye ayrıldıkları hikayesine inanır mısın? Ben seni tanıyana kadar inanmazdım Almira, seni tanıdıktan sonra tüm teoriler gözüme daha hoş ve anlamlı gözükmeye başladı."

Stranger Things | Yeni Üye Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin