Zöhre yılbaşı günü alışverişe gidip kendine bir sürü abur cubur aldı. Eve geldiğinde de onu neşelendirecek bir film arayışına koyuldu. Sonuçta çok beğenilen bir komedi filminde karar kıldı. Bu onun yalnız geçireceği ilk yılbaşıydı. Yalnız olduğu için kederlenmek istemiyordu. Bu yüzden bir komedi filmi izleyip bol bol gülecek sonra da uyuyacaktı.
Saat akşam dokuzda bulduğu komedi filmini açıp izlemeye başladı. Gişede çok büyük başarı kazanmış bir filmdi bu ama maalesef filmden umduğunu bulamayacaktı. Film komedi yerine iğrençlik doluydu. Bir sürü belden aşağı, hiç de komik olmayan diyalogla doluydu. Yine de filmi sonuna kadar izledi. Bitirdiğinde insanların bu filmi nasıl beğendiğine inanamıyordu.
Filmi kapatıp televizyonu açtı. Televizyondaki programlarda herkes çok neşeli, çok mutluydu ama ne yazık ki Zöhre öyle değildi. Bir ara kalkıp camdan dışarıyı seyretti. Işıkları yanan evlere baktı. Şu an dünyanın büyük bir çoğunluğu sevdikleriyle bir araya gelmiş yeni yılı kutluyordu. Mutlaka en güzel yemekler yapılmış, en sevilen arkadaşlar eve çağırılmış, belki de evin hanımı bütün gün hazırlıklarla uğraşmıştı. Zöhre ise yalnızdı. Yalnız, kimsesiz... Onun gibi tek başına olan kaç kişi vardı ki? Çok fazla olmadığını tahmin etti. Birlikte yılbaşını kutlayan aileleri düşünmek onu gittikçe daha kötü yapıyordu. Başka günler yalnız olmak o kadar kötü değildi de yılbaşında yalnız olmak çok üzüyordu onu. Camdan evlerin ışıklarına bakarken gözlerinden bir damla yaş süzüldü. O yaşlar gece boyunca akmaya devam etti. Zöhre bütün bir gece boyunca yalnızlığına ağladı. Eğer izin verse hayatı boyunca onu yalnız bırakmayacak bir erkek olduğunu bilmiyordu.
*
''Aylin ben galiba normal biri değilim.'' Dedi Zöhre. Öğle yemeğinde yemekhanede yemeklerini yiyorlardı.
''Neden öyle söyledin?'' Diye sordu Aylin merakla.
''Yılbaşı günü yalnız olduğum için bütün bir gece sabah oluncaya kadar ağladım. Kim bunun için bütün gece ağlar ki?''
''Ah canım benim ya özür dilerim. Bizimle kutlasaydın keşke. Aslında seni çağıracaktım ama kayınvalidem onlarda kutlamamızı istedi. Sen rahat edemezsin diye çağıramadım. Bilsem ne olursa olsun kendi evimde kutlar seni de çağırırdım.''
''Önemli değil canım onun için söylemedim. Ama bence bu hiç normal değil. Hiçbir normal insan sırf yılbaşında yalnız kaldı diye sabaha kadar ağlamaz.''
Aylin Zöhre'ye anlayışlı gözlerle baktı. ''Yılbaşında tek başına olan herkes ağlar Zöhre.'' Dedi. ''Sen gayet normal bir insansın.''
Aylin'in ona normal bir insan olduğunu söylemesi Zöhre'yi biraz olsun teselli etti. Gerçekten anormal bir insan olduğunu düşünmüştü çünkü. Belki de Aylin haklıydı yılbaşına yalnız girmek her insanı üzerdi.
Yemeği yedikten sonra birer bardak çay alıp plazanın bahçesinde oturdular. Yemek saati bittiğinde Aylin'le vakit geçiren Zöhre'nin içindeki derin yalnızlık duygusu biraz olsun azalmıştı. Ofise döndüğüde kendini çok daha iyi hissediyordu. Masasında gelen maillere geri dönerken Doğu Bey onu arayıp yanına çağırdı.
''Buyurun Doğu Bey bir şey mi istediniz?'' Dedi Doğu Bey'in odasına giren Zöhre.
''Zöhre hafta sonu seninle Antalya'ya gidiyoruz. Rus iş adamlarıyla toplantı yapılacak. Adamlardan bazılarının İngilizcesi iyi değil. Çevirmen olarak sana ihtiyacım var.''
Zöhre şaşırdıysa da bir şey demedi. ''Kaç gün kalacağız Doğu Bey?'' Diye sordu.
''Bir gece kalıp döneceğiz. İstersen boş zamanlarında istediğini yapabilir, otelin havuzuna girebilirsin. Otelin kış için kapalı havuzu var. Ona göre hazırlık yaparsın.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FÜTADE | DİLSUHTE
RomanceAdam kucağında taşıdığı kadını yatağa bıraktı. Gecenin soğuğunda incecik geceliğiyle kaçmaya çalışan kadın titriyordu. Kimi kandırıyordu ki titremesinin sebebi soğuk değildi. Onun korktuğunu biliyordu. O sırada adamlarından biri istediği su ve bezi...