Bölüm 36

21.2K 1.2K 146
                                    

Zöhre düşünme yeteneğini kaybetmiş gibiydi. Bu yüzden Doğu'nun dudakları dudaklarına değdiğinde hiçbir tepki veremedi. Doğu bu anı uzun zamandır bekliyordu. Zöhre'nin tepki vermemesinden cesaret alan adam yudum yudum içti kızın dudaklarını. Zöhre ne kadar zaman geçtiğini bilmediği bir an ne yaşadığını idrak edip Doğu'nun dudaklarından ayrıldı. Ardından birkaç adım geri giderek ondan uzaklaşmaya çalıştı. Adama bakan gözlerinde büyük bir şaşkınlık vardı. Onun kocaman açılmış, masum gözlerini gören Doğu'nun yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Bir süre birbirlerine baktılar. Kendine gelip ilk konuşan Doğu oldu.

''İyi geceler Zöhre.'' Diyen Doğu son bir kez kıza baktı. Ona kalsa Zöhre'nin yanından hiç ayrılmazdı ama Zöhre onu istemiyordu. Mecburen arkasını dönüp odadan çıktı. Çıkarken kalbini de o odada bırakmıştı.

O gittiğinde Zöhre ne düşüneceğini bilemedi. Zihni mantıklı bir şekilde düşünmeyi reddediyordu. Elini usulca dudaklarına götürdü. Biliyordu ki bu anı asla unutamayacaktı. Onun kendisini öpmesine izin vermişti. Bu adam onu kaçırmış ve tutsak etmişti ama Zöhre onun kendisini öpmesine izin vermişti. Karşı çıkabilirdim diye düşündü. Bunun neden olduğunu biliyordu aslında. Kendini suçlu hissetmişti. Suçluluk duygusu mantıklı düşünmesine engel oluyordu. Kendini ona borçlu hissetmişti. Bu büyük bir aptallıktı belki ama öyleydi işte. Yavaşça yatağa oturdu. Ardından yatağa uzanıp bacaklarını kendine çekti. Sabaha kadar bu şekilde yatıp gözünü bile kırpmadan düşünmeye devam etti.

*

Zöhre ne zaman sabah olduğundan emin değildi ama Bade odasına gelince çoktan sabah olduğunu anladı. Kadın Zöhre'nin aksine çok neşeli görünüyordu. Zöhre onun bu neşesinin bir maske olduğundan şüpheleniyordu bazen. Kadın işini en iyi şekilde yapıyordu.

''Günaydın Zöhre Hanım.'' Dedi Bade.

''Günaydın.'' Dedi Zöhre. Sesi ölü gibiydi.

''Siz neden üstünüzü değiştirmediniz? Böyle mi yattınız?''

Kadın bir ajan gibi Zöhre'nin her hareketini takip ediyordu. Zöhre içini çekti. ''Evet böyle yattım.'' Dedi.

''Anladım.'' Dedi kadın bir yorumda bulunmadan. ''Kahvaltı hazır. Doğu Bey sizi bekliyor.''

''Ben kahvaltı etmeyeceğim.'' Dedi Zöhre.

''Zöhre Hanım böyle yapmayın. Oraya yine zorla inmek istemezsiniz.''

''Kendimi hiç iyi hissetmiyorum.'' Dedi Zöhre. ''İnemeyeceğim.''

''Neyiniz var?'' Diye sordu Bade telaşla.

''Bilmem.'' Dedi Zöhre. ''Kendimi hiç iyi hissetmiyorum.''

''Ben Doğu Bey'e haber vereyim.'' Diyen Bade telaşla odadan çıktı.

*

Bade aceleyle Doğu Bey'in yanına gitti. Adam masada Zöhre'nin gelmesini bekliyordu. ''Doğu Bey.'' Dedi Bade telaşla. Kadın Zöhre'nin kalp hastası olduğunu bildiği için gerçekten çok endişelenmişti. ''Zöhre Hanım kendini iyi hissetmiyormuş.''

Doğu hiçbir şey söylemeden hızla yerinden kalkıp Zöhre'nin odasına koştu. Odaya girdiğinde Zöhre'nin yatakta uzandığını gördü. ''Zöhre.'' Dedi panikle. Onun yatağının yanında diz çöktü. ''Kendini iyi hissetmiyor musun?''

''Hayır hissetmiyorum.'' Dedi Zöhre dermansız bir sesle. Doğu'nun yüzüne bakmamıştı. Bakışları tam karşıdaki duvara sabitlenmişti. Gece boyu duvara bakıp durmuştu zaten.

Doğu onu kucağına aldı. ''Kalk güzelim gidiyoruz.'' Diyordu bir yandan. ''Seni doktora göstereceğiz. İyi olacaksın.'' Hemen ardından yanlarında bekleyen Bade'ye döndü. ''Bade git doktora haber ver gelsin.'' Dedi korkusunu belli eden bir sesle. Sakin olmaya çalışıyordu ama korkusu o kadar büyüktü ki bu korku içini yakıyordu. Koşar adımlarla evin Zöhre'nin tedavisi için hazırlattığı bölümüne gitti. İçeri girip Zöhre'yi sedyeye yatırdı. ''İyi olacaksın bebeğim.'' Derken bir yandan kızın saçlarını okşuyordu

Doktor kısa sürede gelmişti ama Doğu'ya çok uzun zaman geçmiş gibi geldi. ''Nerede kaldınız?!!'' Diye bağırdı doktorla yanındaki hemşireye.

''Hemen geldik efendim.'' Dedi adam Doğu'ya. Doktor aceleyle Zöhre'yi muayene etmeye başladı. Zöhre'nin doğrulması gereken zamanlarda Doğu ona destek oluyordu. Zöhre doğrulup oturacak gücü bile bulamıyordu kendisinde.

''Bu böyle olmayacak!'' Dedi Doğu. ''Hemen hastaneye gidelim.''

''Lütfen sakin olun.'' Dedi doktor. ''Şu an o kadar endişelenecek bir durum olduğunu sanmıyorum.''

''Ne demek endişelenecek bir şey olduğunu sanmıyorum?! İyi hissetmiyorum diyor işte.''

EKG sonuçlarına bakan doktor sıkıntıyla Doğu'ya baktı. ''Doğu Bey sizinle biraz dışarıda konuşabilir miyiz?'' Dedi.

Doğu sabırsız bir nefes aldı. Adamın ne olduğunu söylemeyip onu oyalaması iyice sinirini bozuyordu. ''Tamam.'' Deyip hızla evin o bölümünden çıktı. Çıkar çıkmaz, ''Çabuk söyle ne söyleyeceksen.'' Dedi.

''Doğu Bey Zöhre Hanım'ın bir şeyi yok.'' Dedi doktor.

''Nasıl yok?'' Dedi Doğu inanamayarak. ''Hiç iyi görünmüyor.''

''Biliyorum ama fiziksel olarak durumu gayet iyi.''

Doğu, ''O zaman nesi var söylesene!!!'' Diye bağırdı kendine engel olamayarak.

''Bakın Doğu Bey Zöhre Hanım'ın fiziksel sağlığı gayet iyi ama zihinsel olarak o kadar iyi olduğunu sanmıyorum. Ağır bir depresyon geçirdiği ortada.''

''Depresyon mu?'' Dedi Doğu. O an bütün dünyası parçalara ayrılmıştı sanki. Kız onu kaçırmasına rağmen direnmiş, güçlü durmuştu ama artık iyi değildi. İçini en az Zöhre'ninki kadar ağır bir hüzün kapladı. Bir an nefes alamadığını hissetti. Çocukluğundan beri hiç ağlamamıştı. Küçükken bile sulu gözlü bir çocuk olmamıştı ama o an yıllar sonra ilk defa ağlamanın kıyısında olduğunu hissediyordu. Doktorun karşısında ağlamak istemediği için kendine hakim olmaya çalıştı. Gözlerine ulaşmaya çalışan yaşları durdurmak için bütün gücünü kullanması gerekti. ''Bu durumda ne yapmamızı önerirsiniz?'' Diye sordu doktora. Doktor onun sesinin titrediğini fark ettiyse de bir şey demedi.

''Onu hiçbir şey için zorlamayın. Bırakın ne istiyorsa onu yapsın. Eninde sonunda savunma mekanizması onu kendine getirecek. Bir süre sonra kendi kendine bu durumdan çıkacağına inanıyorum ama gelişme olmazsa psikiyatrist bir arkadaşımdan destek alabiliriz. Emin olun güvenilir biridir. İşinde en iyilerden biri olduğu konusunda ben ona kefilim.''

''Şimdi ne yapmamızı öneriyorsunuz peki?''

''Şimdi Zöhre Hanım'ın yanına dönelim. Odasına gidip dinlensin. Yemeklerini düzenli yiyip uykusunu alması lazım. Uyku konusunda sorun olursa ona uygun bir uyku ilacı verebiliriz.''

''Tamam siz gidin.'' Dedi Doğu. ''Ben birazdan geliyorum.''

Doktor gittiğinde Doğu başını duvara dayadı. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Kendine gelmek için derin nefesler aldı. Zöhre bunca zaman dayanmıştı, ne yaparsa yapsın güçlü durmuştu ama bunca zaman direnen kız şu an bitik bir haldeydi. Onun böyle olmasının nedenini düşünürken gözünden bir damla yaş aktı. Artık daha fazla gözyaşlarını tutamıyordu. Zöhre'yi bitirenin ne olduğunu biliyordu. Doğu onu öptüğü için Zöhre şu an bu haldeydi. Bunca şeye dayanan kız buna dayanamamıştı işte. Yaşları durdurmaya çalıştıkça inatla gözlerinden akmaya devam ediyorlardı. Gözyaşlarını silip kendine gelmeye çalıştı. Zöhre'yi öpmesi bu kadar kötü bir şeydi işte Zöhre için. Doğu'nun dokunuşlarına katlanamıyordu.

***

Gördüğünüz gibi erkeklerde ağlar ama şunu sakın unutmayın: Her ağlayan güçsüz değildir, her gülenin mutlu olmadığı gibi.

Sözü ben bulmadım zaten vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 4 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FÜTADE | DİLSUHTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin