Bölüm 35

21.7K 1.2K 359
                                    

Zöhre'nin odada sinir harbi geçirdiği dakikalarda Doğu ve Ayla Hanım çok ciddi bir konuşma yapıyordu. Yemek salonundan çıkmış büyük salona geçmişlerdi. Doğu sabırla halasını dinlemeye çalışıyor ama kadının sözleri sabrının sınırını zorluyordu.

''O kızın geldiği aile belli Doğu. Sonradan görme basit insanlar bunlar. Paralarının olması onları bizimle aynı seviyeye asla getiremez. O basit insanların kızını ailemize gelin diye almana müsaade edecek değilim.''

''Eğer Zöhre'yle evlenme şansım olsa senden izin alacak değilim hala.'' Dedi Doğu. ''Sen Zöhre'nin asil kanına layık olmadığını düşünüyor olabilirsin ama o benim dünyada tanıdığım en asil insanlardan biri.''

''Asil mi?'' Dedi Ayla Hanım büyük bir şaşkınlıkla. ''Masada nasıl konuştuğunu görmedin mi Doğu? O kız benim hayatımda gördüğüm en basit, en görgüsüz kız.''

''Yeter!'' Diye bağırdı Doğu daha fazla kendine hakim olamayarak. ''Sakın hala, sakın Zöhre'ye hakaret etmeye kalkma. Kızı burada zorla tutuyorum, beni istemiyor anlamıyor musun? Başka nasıl davranmasını bekleyebilirsin ki?''

O böyle söyleyince Ayla Hanım başka bir yol deneyip alttan almaya karar verdi. ''Bunun için kendini mi suçluyorsun Doğu'cum?'' Dedi. ''Sen bir Gönen'sin. Bizim isteyip de alamadığımız bir şey olamaz. O kız eninde sonunda sana teslim olacak. Benim asıl korkum da bu zaten. Ne olur vazgeç bu hevesten. Kendini üzüp durma artık bu kız için. Bir gün mutlaka onun sana layık olmadığını anlayacaksın. Allah göstermesin bir de çocuğunuz olursa daha zor olacak bu kızı göndermek. Hoş bu hastalıklı haliyle çocuk sahibi olup olamayacağı da belli değil ya.''

Doğu sabırsızlıkla derin bir nefes aldı. İçinden geçenleri söylememek için kendini zor tutuyordu. Hayatı boyunca halasına hiç saygısızlık yapmamıştı. Halasının tek oğlu olan kuzeni öldüğünden beri Doğu hastaneye gitmiyordu. Yaşadığı büyük acı hala içinden gitmemişti. Tek çocuğunu kaybeden halası o zamana kadar zaten kendi oğlu gibi gördüğü Doğu'yu daha da çok sahiplenmiş, kaybetmekten korkar olmuştu. Doğu bunu anlıyordu ama Zöhre'nin üzülmesine halası için bile olsa müsaade edemezdi. Zaten Doğu, Zöhre'yi hiç istemese de yeterince üzüyordu. Bu gerçekten kaçamazdı ne yazık ki. Kız Doğu'dan nefret ediyordu. Doğu kendine engel olamasa da en azından başkalarının onu üzmesine engel olabilirdi.

''Saat iyice geç olmadan yola çıksan iyi olur hala.'' Dedi Doğu. ''Ben arabayı ve şoförü hazırlatayım sen de bir an önce git.''

''Beni kovuyor musun?'' Dedi kadın inanamayarak. ''Üç günlük, basit bir kız için kendi öz halanı evden kovuyorsun öyle mi Doğu?''

''Amacım seni kovmak değil ama burada olman gerginlik yaratmaktan başka bir işe yaramayacak. Senin de sağlığın iyi değil. Burada kalıp üzülmen anlamsız olur.''

''Beni düşünüyormuş gibi davranmaktan vazgeç Doğu.'' Dedi Ayla Hanım sert bir sesle. ''Senin tek düşündüğün o kız. Senin gözüne perde inmiş resmen. Mantıklı düşünemiyor, doğruları göremiyorsun.''

''Hala lütfen daha fazla tartışmayalım.''

''Tamam gidiyorum ama eninde sonunda o kızdan sıkılacaksın Doğu. Aklın başına geldiğinde pişman olacağından adım gibi eminim. O gün bir an önce gelsin diye dualar ediyorum.

*

Hava çoktan kararmış saat sekiz buçuk olmuştu. Bade ona yemek getirmiş ama Zöhre ancak birkaç lokma yiyebilmişti. Doğu yanına gelecek miydi acaba? Zöhre ilk defa onunla konuşmak istiyordu. Halası buradan gitmeliydi yoksa hem Doğu'nun hem de Ayla Hanım'ın olduğu bir evde Zöhre her an aklını kaçırabilirdi. Daha fazla dayanamayarak odadan çıktı. Doğu'nun nerede olduğunu düşünürken Bade'yi gördü.

FÜTADE | DİLSUHTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin