4

503 53 4
                                    

İyi okumalar bebekler💋

Seokjin:
Sana inanamıyorum
Jangmi!!

Me:
Sen kimsin?

Seokjin:
Ah benim world
Wide handsome

Me:
Bu kim olduğunuzu
açıklamıyor  bayım!

Aslında evet açıklıyor Jin'e platonik olduğum için zaten numarası bende kayıtlı hatta nufüs cüzdanı numarası, banka şifresine kadar ezberim. Tamam ordan bakınca biraz takıntılı görüne bilirim ama değilim. Değilim değil mi?

Seokjin:
Seni! Benim World
Wide Handsome Jin
Seokjin

Me:
Jin sen miydin?

Seokjin:
Karşında Jin var ama sen
Jin sen miydin diye mi soruyorsun

Me:
Evet niye ki?

Seokjin:
Boşver jangmi anlamazsın sen
Elin nasıl oldu?

Me:
Hala acıyor ve
Acısı geçmek bilmiyor

Seokjin:
Elini sıcak suya sokarsan
Olacağı buydu zaten ahmak kız.

Me:
İyi de benim burda ne suçum var

Seokjin:
Üstte dedim ya elini sıcak suya
Sokmasaydın

Me:
Numara mı nerden buldun Jin
Yoksa beni mi araştırdın

Seokjin:
Hahaha şakacı kız seni

Me:
Niye ya araştırmışsın işte yoksa
Nasıl bulabilirsin ki

Seokjin:
Sınıf grubundan!

Me:
Ah anladım tamam

Seokjin:
Neyse kendine dikkat et bir daha

Me:
Düşündüğün için teşekkür ederim

Seokjin:
Beni rezil etmemen için dedim
Neyse iyi geceler sana

Me:
Sanada iyi geceler :)

Galiba gerçekten ümitsiz vakayım. Telefonu masanın üzerine koyup mutfağa yöneldim. Küçük tencereyi alıp su koydum. Üzüldüğüm zaman yemek yiyen bünyem yene yemek istemiş bende kıramadan kabul ettim.

Jin'in dediği gibi yemek yaparken ona daldığım için salak gibi elimi kaynar suyun içine koymuşum, yetmez gibi de bunu fark eden ben değil de çatlak Min oldu. Bana herkesin yanında bir güzel azar çektikten sonra pansuman için odasına götürmüş oradaysa çok güzel ilgilenmişti. Galiba kendisi biplor biri.

Rameni sıcak suyun içine attıp pişmesi için beklerken ayağımla ritim tutup şarkı söylemeye başladım. Jin ne var da sanat falan okumadı da bu saçma aşçılık denen mesleği okudu ki.

Rameni tabağa boşaltma gereği duymadan tencere ile salona geçtim. Birde kendime bulaşık çıkaramam fazladan. Ayaklarımı sehpaya uzatıp televizyondan gelişi güzel dizi aştım. Tabi gelişi güzel dediğime bakmayın Vincenzo aşığı olan ben yeni bölümüne denk geldiğim için kumandayı sağıma atıp ramenin sıcaklığını umursamadan

Hem üflüyor hemde Vincenzo ya aşk ilanları yapıyorum. Unutmadan oğlanın hesabına gidip yorumlarına da aşk ilanı yapmayı unutmamam lazım bunu bir kenara not almam farz oldu.

Bir saat boyunca diziyi izlemiş aynı zamanda rameni biraz olsun soğumasını beklemediğim için kendime küfürler saydırmıştım.

Hangi insan biraz beklemez ki , gerçi benim insan olduğum muamma (yazarın kendiside aynı bok olduğu için seni çok iyi anlıyorum Jangmi)

Kapının kırılacakmış gibi çalmasıyla yerimde sekmiş ayaklarım götüme vurarcasına kapıya doğru koştum. Yeojin  kesin elimi yaktığımı duymuş ve nefes almayı unutarak buraya gelmiştir.

Kapıyı açmam ile Yeojin  ve biricik kuzenim Taehyung ellerinde kremler ve çikolatalarla beni karşıladılar.
İçeri geçmeleri için hafif kapının arkasına geçip onlara yer açtım. Salona geçtiğimiz de Yeojin önce sarılmış ardından sert olmayacak şekilde kafama geçirdi.

"Nasıl becerdin bunu? "

"Yemeğe öyle dalmışım ki anlamadım bile"

Uydurduğum yalana ben bile inanmadım ki onlar inansın.

"Gerçeği bildiğim için uzatmayacağım"

Yeojin den ayrılıp Taehyung'a sarıldım. Oda sıska ama bana göre güçlü olan kollarını bedenime sarıp yan yana koltuğa oturmamızı sağladı. Bu çocuk tam bir şapşik.

Yeojin elinde ki kremlerle  dizinin üzerine çöküp yanan elime uzandı.

"Ne o evlilik teklifini bu ucuz şeyle mi edeceksin? "

"Ucuz dediğine 26 won verdik lütfen düzgün konuş"

Taehyung'a gülmeden edemedim salak bu çocuk.

Taehyung elini çenesine götürüp düşünmeye  başladı.

"Ne o?, Ne düşünüyorsun? "

Dediğimi umursamadan yeojin'e döndü.

"Yeonjin, Jangmi ye önemli birşey dememiz gerekiyor du ama unuttum neydi o? "

Taehyung un kurduğu cümleyle bende yeonjin'e döndüm

"Ne diyeceksiniz ki? "

"Dur hatır-"

Sözünü yarıda kesen yene kapı zili olduğu için hızla yerimden kalkıp kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda taehyung ve yeonjin hatırlaması gerekeni hatırlamış. Hatta arkamdan bağırmışlardı.

Şuan hatırlamaları pek bir ifade etmiyor benim için. Malum sevdiğim adamın karşısına bedenime iki kat büyük gelen pembe ayıcıklı pijamalarla çıktım.

"Seokjin! "

PURE LOVE |MYG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin