6

460 54 34
                                    

Hayırlı bayramlar 🌼

"Merhaba Jangmi"

Elini kaldırıp diş etleri görünenedek gülümsedi bay Min. Kapının arkasına geçip içeri geçmesi için elimle harekette bulundum.

"Buyrun bay Min"

Sunduğum teklifle hemen içeri geçmiş ve deri siyah ceketini bana uzatmıştı. Elinden hızla alıp Partmantoya astım.

Bay Min ile içeri geçtiğimizde iki çekik göz bizi buldu. Jin hiç birşey yokmuşcasına yerinden kalkmadan kolasını yudumluyor, yeojin ise ayağa kalkmış bize bakıyor.

"Bay Min sizin ne işiniz var burda? "

Benim sormak istediğimi ama sırf saygıdan soramadığım soruyu patavatsız can dostum sormuş bay Min ise cevap vermişti.

"Jangmi' ye geldim sana değil. Yani bu saçma soruyu sen değil o sormalı"

Birşey sormadım tabi ki adam gelmiş birde onu mu sorguya çekeceğim. Yapamam yani utancımdan yapamam.
Bay Min benim oturduğum yere oturmuş bacak bacak üstüne attı.  Bay Min in bacaklarına düzgünce baktığım da gerçekten süt gibi lan benim ki bile bu kadar beyaz değil.

"Bay Min ne içersiniz? "

Sorduğum soruyla bakışları bana dönmüş hızla bileğimden tutup yanı dibine oturmamı sağladı.

Şaşkın gözlerle bay Min'e bakmaya devam ederken yanık olan elime göz değdirmiş sonrada onaylarcasına mırındanmıştı.

"Krem sürdün mü? "

Bay Min'i başımla onayladığım sırada yeojin lafa atlamıştı.

"Taehyung sürdü merak etmeyin"

Bay Min bana sorar gözlerle bakmaya başladı. Ne niye bakıyor anlamadım.

"Taehyung kim? "

Bay Min in sorusuna anında cevap vermiştim. Sanki onun kurduğu sorduğu her cümle benim için emirmiş gibi.

"Kuzenim"

Dikkatlice gözlerimin içine bakmış sonunda ikna olup gözlerini elime çekmişti.

"Sen neden geldin Yoongi? "

Jin'in soruyla herkes bay Min'e odaklanmıştı. Jin'in bay Min'i küçüklükten tanıması sizli bizli konuşmayı bitiriyordu sanırım.

Bay Min ellerini ellerimden çekmesiyle bir anlık boşluğa düşsem de hemen toparlandım.

"Jangmi'yi merak ettim"

Dediğine hafif tebessüm ettim. Beni düşünen birileri olması gerçekten hoşuma gitti. Evet yeojin ve taehyung var ama onlar benim kalbimin bir tarafı olduğu için farklı insanlardan da sevgi görmek güzel hissettirdi.

"Teşekkür ederim bay Min"

"Okul dışında bana Yoongi diyebilirsin Jangmi.  Sonuçta okul dışındayız ve aramızda çok fazla yaş farkı yok. "

"Tabi bay Min"

Bay Min dudağının altını ısırıp ciddi misin bakışını atınca cümlemi düzelttim.

"Yani Yoongi"

İsmini duymasıyla tatlı bir tebessüm bırakmıştı etrafa.  Öyle tuaf bir ortamda hissettim ki kendime nasıl desem bilemedim. Kimse konuşmuyor Jin Yoongi ye tiksinir ah birde hırsla bakıyor, Yoongi ise onu sikine bile takmadığını belli edercesine cipsleri miğdesine götürüyor.

"Jangmi ben artık eve gideyim canım biliyorsun işlerim var"

Yeojin'i başımla onayladım onu geçirmek için kalktığım sırada Jin'de kalkmış hemen yanında duran ceketini üzerine geçirdi.

"Ben seni bırakırım"

Yeojin önce bana sonra Jin'e bakıp onaylandı. Neden onayladı ki sonuçta evi uzak değil o kadar. İkisi yan yana evden uzaklaşırken arkalarından derin nefes verip kapıyı kapattım. Galiba kader bana götü ile gülmeye devam edecek ve benim elimden gelen tek şey sessizce ayak uydurmak...

İçerde oturan Yoongi aklıma gelince hızla içeri geçip karşısına oturdum.
O bana ben ona sessizce bakışmaya başladık. Bunun böyle olmayacğına karar verip sohbet açmak için bir adım attım.

"Şey size birşey soracaktım"

Bay Min ses çıkarmadı sadece kafasıyla onaylamakla yetindi.

"Bu genç yaşta nasıl profesör oldunuz?"

Dudaklarını yalayıp elinde bulunan son cips kırıntılarınıda yalayınca soruma cevap vermeye başladı.

"Üstün zekalı biriyim"

Dediğine şaşırsam da belli etmemek adına sadece kafamla onayladım.

"Peki neden bu meslek, yani mesleği aşağılamıyorum ama nasıl desem"

Yoongi hafif kıkırdayıp söze girdi.

"Neden üstün zekalısın da bu meslek ha!, aslında bir anda buna karar verdim Jangmi  ailem, öğretmenlerim, arkadaşlarım hepsi saçma buldu bunu ama ben bir anlık heves ile başladım. Yani nasıl desem insanlara beyinim kadar vücut yeteneğim olduğunuda kanıtlamak istedim. "

Yoongi böyle deyince ona üzülmeden edemedim. İnsanlar sizi sadece zekanız için yön veriyor ve sizden daha iyi meslekler bekliyor.

"Peki sen neden istedin bu mesleği?, yani başta pekte yetenekli olduğun söylenemez"

Dediğine bozulsamda adam haklı berbatım.

"Bilmem bir anlık heves"

Dediğime burun kıvırıp oturduğu yerden kalktı.

"Anladım biraz dinlen sen, hem yarın okulda görüşürüz"

Yoongi yi başımla onaylayıp onuda evden uğurlamak için kapıya yöneldim. Ceketini üzerine geçirip kapıdan uzaklaşmasını izleyip kapıyı kapattım.

"Vay be bay Min bile beni ziyarete geldi. Jangmi kızım sen kutsanmışsın haberin yok"

Etrafı yarın toplarım deyip odama yöneldim, yarın sabah banyo yaparım deyip yene kendimi iknâ edip derin uykuya dalmak için gözlerimi kapattım....

Bir bölüm daha bitti vay anasına koca bölümleri bu kızın misafirleri ile bitirdim. :)  bu bölümü yazarken SHINee uppalarımın heart attack şarkısıyla yazdım. Asıl sorun şarkı aşırı enerjik ama benim yazdığım hafif monoton. Vay be taemin gidince kendime gelemedim demek neysem kendinize iyi bakın bu tatlı aplanız bol bol asker yolu bekliyor malum... Sizi seviyorum ❤

PURE LOVE |MYG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin