11.Bölüm(Meryem)

121 15 0
                                    

(Multi Meryem👆🏻)

Merhaba canlarım kusura bakmayın biraz geç oldu ama ben geldim uzun bir bölümle hemde. Her zamanki gibi yorum yapmayı ve yıldızımızı parlatmayı unutmayın lütfen😘😘
Kontrol ettim ama yine de Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın canlar;)

Gözümü açtığımda karşımdaki cam tavanla karşılaşmayı hiç beklemiyordum. Benim odamın tavanı cam değildi ki. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde tamamen siyah ve gri renklerinin hakim olduğu odaya şaşkınlıkla baktım. Sanırım Merih'in odasındaydım, ama nasıl? En son gördüğüm kabustan dolayı Merih'e sarılıp ağlamış ve uyuya kalmıştım. Ve sanırım beni buraya Merih getirmişti. Koskoca odada balkona açılan tamamen boydan bir sürgülü cam vardı. Aynı şekilde odanın tavanı da tamamen camdan olmaydı ve gökyüzü görünüyordu. Bu hoşuma gitmişti. Ne güzel olurdu burada yıldızları izlerken uyumak.
Gri duvarları süsleyen birbirinden farklı genellikle siyah boyayla yapılmış tuval resimleri asılmıştı. Sanırım bu adamın tablolarla ilgili bir takıntısı vardı. Doğrulup yatağın üzerinde geriye doğru kayıp sırtımı yatak başlığına yasladım. Böyle daha güzel süzebiliyordum etrafı. Merih odada yoktu, sahi ne bekliyordum ki benimle uyumasını falan mı? Saçma düşüncelerimi aklımdan atmaya çalışırken aniden gelen dürtüyle elim dudağımın kenarına gittiğinde acıyla inledim. Hala çok acıyordu, ne zaman geçecekti bu Allah aşkına. Elimi dudağımdan çekip üzerinde olduğum yatağa baktım, yatak devasa büyüklükte yuvarlak ve siyah renkti. Hiç şaşırmamıştım. Çünkü Merih'in dev vücudu anca bu yatağa sığardı. Yatağın iki yanında da siyah komidinler onların üzerinde de yine siyah abajurlar vardı. Tam karşı duvar ise tamamen boydan boya kitaplıktı. Önünde ise tek kişilik bir berjer vardı. Şaşırmıştım. Çünkü Merih hiç kitap okuyacak bir adama benzemiyordu.

Ayağa kalkıp balkon kapısına doğru yürüdüm,  kapıyı açtığımda çok güzel bir ortam karşılamıştı beni. Kocaman yuvarlak balkonda bir duvarı tamamen saran yuvarlak bir biçimde gelen siyah oturma gurubu vardı. Üzerindeki gri yastıklar da ona ayrı bir hava katmıştı. Koltukların önünde siyah cam masa masanın diğer tarafında ise yine yuvarlak bir balkon salıncağı, en köşede de sallanan sehpalı bir koltuk vardı. Herşey  siyah olmasına rağmen mutlaka üzerlerinde gri bir şey vardı. Sanırım bu adamın sadece tablolara değil yuvarlak eşyalara  ve siyah-gri renklerine de takıntısı vardı. Balkon kapısını kapatıp içeri girdim. Odanın kapısı hariç iki kapı daha vardı içeride. Kapılardan biri  banyo ve odada dolap olmadığı için sanırım diğeri de giyinme odasının kapısıydı.

Etrafa bakmayı bırakıp odadan dışarı çıktım. Burası hiç tanıdık gelmiyordu. Bu kata hiç çıkmamıştım daha önce ve deli gibi merak ediyordum. Gerçekten de diğer yerlere göre biraz ürkütücüydü. Bu koridor oldukça karanlık ve kasvetli geliyordu bana. Merih'in odasının dışında iki oda daha vardı. Hızla merdivenlere yönelip kendi odama indim. İçeri girdiğimde odamın dağınık olmasını beklerken dümdüz bir halde bulmayı beklemiyordum. Acaba Merih mi düzeltmişti? Hem kendi odası da böyle düzgündü ve ben Ayşen teyzenin de oraya çıktığını hiç görmemiştim.

Komidinin üzerindeki dijital saatten saati gördüğümde daha erkendi. Saat 08:03 geçiyordu ve benim dünün kasvetini üstümden atmak için duş almam lazımdı.
Dolabıma doğru yürüyüp içini incelemeye başladım. Kendimi iyi hissetmek için güzel giyinmeliydim. Askıları tek tek kenara çekip elbiselere bakmaya başladım. Beyaz gömlek elbisemi gördüğümde yüzümdeki memnun ifade hemen yerini almıştı. İlk gördüğümde de bayılmıştım bu elbiseye. Kolları dirseklerime kadar şişme koldu. Belinde ki lastik kemerle de muhteşem duruyordu. Dizimin bir kaç karış yukarısındaydı ve baştan aşağı düğme olduğu için bacağım biraz fazla açılıyordu ama sorun yoktu. Zaten evden dışarı çıkmıyordum. Çıksaydım da sorun olmazdı bana sonuçta ilk defa böyle kısa şeyler giymiyordum, her zaman böyle giyiniyordum. Beyaz dantelli iç çamaşırı takımımı da alarak yatağımın üzerine bırakıp banyoya geçtim.

VEDİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin