Başlamadan önce alttaki küçük yıldızı patlatmayı unutmayın lütfen :);)
Oturduğum yerden doğrulup yazı yazmaktan ağrıyan parmaklarımı ovalamaya başladım. Sadece üç derse girmeme rağmen pestilim çıkmıştı aynı zamanda neredeyse akşam olmak üzereydi. Meryem'le sabah güzel bir kahvaltı yapıp aldıklarımızı yerleştirdikten sonra Meryem boş olduğunu söyleyip evde kalmış ben de okula gelmiştim ve ardı ardına üç derse girmiştim. Yan tarafımda bir hareketlilik olduğunda kafamı o yöne çevirdim. Gördüğüm kişi ile uzun ve bıkkın bir nefes verdim. Bu çocuk ya gerçekten yüzsüzdü ya da anlama sorunu vardı. Kendisine defalarca onu sevmediğimi,bir ilişki istemediğimi ve hatta kendisini görmekten hoşlanmadığımı söylelememe rağmen ilk fırsatta soluğu benim yanımda alıyordu
"selam Vedia nasılsın?"
"Sen gelmeden önce gayet iyiydim egemen"
"Yapma ama, beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum şımartıyorsun beni"
diyip kocaman bir kahkaha attığında ona yüzümü buruşturup ayağa kalktım.Hiçbir şey demeden hızla eşyalarımı toparlayıp yanından geçip çıkışa doğru yürümeye başladım, arkamdan seslenmesini aldırmadım. Zira hemen eve gidip bir güzel duş alıp dinlenmem gerekiyordu.
Okuldan çıkıp otobüs durağına kadar geldiğimde çıkış saati olduğu için bir sürü insan vardı otobüs bekleyen. Zaten bu saatte boş otobüs bulmak çok zorken bir de bu kalabalığı hiç çekemezdim. Hemen telefonumu çıkartıp otobüs durağına bir taksi çağırdım ve beklemek için daha sakin bir köşeye geçtim.
Onbeş dakika Sonra nihayet taksi geldiğinde evin adresini verip arkama yaslandım. Kafamı camdan dışarı çevirdiğimde, gözlerimin önünde canlanan bir çift ela gözle aklım yine sabahtan beri olduğu gibi bu sabaha gitti. Daha doğrusu o adama neydi adı, hah evet Merih acaba o adamın olayı neydi? neden o kadar soğuk davranıyordu? Kesinlikle yaşadığı şeylerden olduğunu düşünüyordum, bir insan neden durduk yere hayat enerjisi çekilmiş gibi dolanırdı ki ortalıkta. Belki terkedilmiş bir adam, sevgisiz büyümüş bir çocuk yada ne biliyim üzerine yüklenen fazla sorumluluktan görünmeyen bir genç. Bu adam bunlardan herhangi biriydi. hem-"Geldik abla"
Taksicinin uyarmasıyla kendime geldim niye o adamı düşünüyordum ki ben şimdi. Yolda ne çabuk bitmişti böyle canım. Kendime kızıp taksi ücretini ödedikten Sonra taksiden indim. O kadar yorgun hissediyordum ki yavaş yavaş yürüdüm apartmanın kapısına kadar. Tam zile basmak için elimi kaldırmıştım ki her şey o kadar hızlı oldu ki kendimi yerde buldum. Birden kapı açılmış ve ben taş gibi bir şeye çarpıp kendimi yerde bulmuştum. Bir an kapıya çarptığımı düşünmedim de değil. Kafamı yukarı kaldırdığımda yine o donuk elalarla karşılaştım bana tepeden bakıyordu ben ise hala yerdeydim. Beni tutmamış üstüne birde yere düştüğümde de kaldırmaya yeltenmemişti. Dik dik suratıma bakmakla yetinmişti, hayvan herif. Hemen kendimi toparlayıp ayağa kalktım ama pek bir faydası olamadı o bana hala tepeden bakıyordu,ben ise aşşağıdan. İnsanlar nasıl bu kadar uzuyordu anlamıyorum. En fazla onun göğüs hizasına geliyordum bu duruma daha da sinirlenip
"körmüsün sen, görmüyor musun içeri gireceğimi?"
dediğimde, gözlerini kısıp ellerini arkasında birleştirip biraz bana doğru eğildi. Kabul etmeliyim ki çok ürkütücü bakıyordu hele gözlerini kısınca
"sen neden önüne bakmıyorsun küçük şey"
dediğinde şaşırıp kalmıştım. Daha önce kimse benimle böyle konuşmamıştı. Sinir kat sayım artınca adeta çemkirerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEDİA
Romantizm~~~~~~~~~~~~~~ Tam dudağımın kenarına bulaşan çikolatayı elimle sileceğim zaman dudağımın kenarında hissettiğim baskıyla bir an dondum kaldım. Dudaklarıma az da olsa değen yumuşak ve sıcacık dudaklar resmen beni dumura uğratmıştı. Öpmüyordu sanki ik...