15.Bölüm(Küsmek)

150 18 34
                                    


💚🌵

Merhaba canlarım ben geldim biraz uzun bir ara oldu ama olsun. Sizleri çok özledim umarım iyisinizdir. Ben çok iyiyim hadi daha fazla beklemeden okumaya başlayalım canlarım sizi seviyorum 😘

(Küçük yıldızımızıda⭐️ parlatmayı unutmayın canlarım)

        Mutlaka okuyun ‼️‼️‼️

Genelde böyle şeyler sonda söylenir ama ben kimi okuduğunuzu bilin diye söyleyeyim dedim. Bu bölümde Büşra'dan bahsettik hatırlamayanlar varsa karakterler bölümünden bakabilirsiniz Mirza'nın nişanlısı.

Bir yerde de Egemen'in ismi geçti ona da ikinci bölümden bakabilirsiniz Vedia'nın üniversiteden arkadaşı.

             ~Keyifli okumalar~

İçinde bulunduğum sıcaklık son derece hoşuma giderken, uyanmak istemiyordum. Neden bu kadar sıcaktı? Çok güzel hissettiriyordu ama uyumama engel oluyordu. Ben bu kadar sıcakta uyuyamazdım ki. Uyanmak istemediğim için huysuz mırıltılar çıkartarak içinde bulunduğum sıcağa daha çok yaklaşmaya çalışarak, kafamı koyduğum sert yastığa daha sıkı sarıldım. Bu yatak mükemmel kokuyordu. Bu güzel kokuyu daha çok duymak için kafamı daha çok yastığa yaslamak istedim ama belimdeki baskı hareket etmemi kısıtlıyordu. Benim yastığım bu kadar sert değildi. Ne zaman bu kadar sert olmuştu. Ayaklarımı oynatmak istediğimde sadece yastığımın değil yatağımın da taş gibi sert olduğunu anlamam geç olmamıştı. Nerdeydim ben yaa, niye bu kadar sertti bu yatak. Yoksa yere mi düşmüştüm. Kafamı diğer tarafa çevirdiğimde kafamı koyduğum yerin yavaşça inip kalktığını fark ettmem ile gözlerim kocaman açılmıştı. Cidden nerede olduğumu merak etmiştim. Kafamı kaldırdığım an Merih'in uyuyan yüzüyle karşı karşıya kalmıştım. Hayır bu şaka falan olmalıydı. Şu an resmen Merih'in üzerinde sere serpe uzanıyordum. Sert yatak zannettiğim meğer Merih'in vücuduymuş. Aman Allah'ım!! aklıma yeni, yeni dank eden dün gecenin görüntüsüyle, ağzım açık bir şekilde Merih'in yüzüne bakakalmıştım. İyide biz böyle uyumamıştık ki. Ne ara adamın üzerine çıkmıştım ben.

Merih kolundan birini belime dolamış diğerini ise kendi başının altına koymuştu. Hayır yani koskoca ben vardım üzerinde hiç mi hissetmiyordu bu adam. Nasıl böyle rahat uyuyordu.
Off nasıl kalkacaktım ben şimdi. Kesinlikle Merih uyanmadan hemen buradan kalkmalıydım. Zaten dün çok fazla utanmıştım. Şimdi de beni böyle üzerinde görürse utançtan kendimi balkondan aşağı atardım herhalde. Yavaşça kıpırdamaya çalıştığımda Merih'in belimde sıkılaşan koluyla korku içinde yüzüne baktım.  Çok şükür ki gözlerini açmamıştı. Şansımı deneyerek bu sefer
ayaklarımı ve kollarımı yatağa bastırarak doğrulmaya çalıştım. Ama nafile bir çabaydı, Zira Merih'in belimdeki eli bana hiç yardımcı olmuyordu. Utançtan resmen ağlamak üzereydim. Şimdi nasıl kalkacaktım ki ben buradan? Utançla kafamı Merih'in  göğsüne gömdüğümde duyduğum sesle kıpkırmızı olduğuma emindim. Allah'ım daha ne kadar rezil olacaktım ben bu adama.

"Bir an hiç pes etmeyeceksin sandım"

Merih'in  konuşmasıyla kıpkırmızı olduğuna emin olduğum rengim kesinlikle mora dönüş yapmıştı. Pislik kandırmıştı beni. Resmen uyuma taklidi yapmıştı, off ben  nasıl inanmıştım bu adama.
Aferin Vedia, Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun acaba? Kesinlikle utandığımı fark ettirmemem gerekiyordu. Yoksa Merih'in dilinden asla düşemezdim. Kafamı koymuş olduğum göğüsün titrediğini hissettiğim de, Merih'in güldüğünü anlamamla bütün utancımı unutup kafamı yasladığım Merih'in göğsünden kaldırarak kaşlarımı  çatıp yüzüne bakmaya başladım. Uykulu kısık ela gözleri, kıpkırmızı dolgun dudakları ve dağınık saçları bir an duraksamama neden olmuştu. Nasıl bu kadar çekici olabiliyordu anlamış değildim. Resmen söyleyeceklerimi unutturuyordu bana. Kafamı iki yana sallayarak, kaşlarımı çatıp aklımdaki düşünceleri defederken konuşmaya başladım.

VEDİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin