0.6

564 28 22
                                    

'Beni her seferinde eve bırakmak zorunda değilsin.'

'Ben öyle istiyorum ama. Hem daha çok vakit geçıriyoruz işte. Fena mı?' Kafamı iki yana sallayıp boynuna sarıldım. Elleri belimi bulduğunda kokusunu içime çektim.

'Burnumu deldirmek istiyorum.' Kafamı kaldırıp ona baktım.

'Çok yakışacağına eminim.' Dedim gülümseyerek.

'Daha önce hiç piercing deldin mi?' Konuşmanın nereye gittiğini anlamaya çalışıyordum. Evet eski arkadaşlarımın kulaklarını ve bir arkadaşımın kaşını delmiştim daha önce. Başımı olumlu anlamda salladım.

'Güzel. Çünkü burnumu sen deleceksin.' Bunu yapabilirdim. Zor değildi. Kabul ettim.

'Tamam. Ama sen de benimkini deleceksin.' Ne alakaydı? O dakikaya kadar aklımdan hiç geçmemişti bile.

'Tamam. Anlaştık o zaman.' Elini sıkmam için uzattı. Sıktım.

Evimin önüne gelmiştik.

'Gelmek ister misin?' Kafasını olumsuz anlamda salladı.

'Başka zaman.' Yanağıma hızlıca bir öpücük kondurdu ve girmem için bahçe kapısını işaret etti. El sallayıp önce bahçeye sonra da eve girdim.

------------------------------------------------------------

Odamda slow bir müzik eşliğinde kitap okuyordum. Annem kapımı tıklatıp odama girene kadar.

'Nasılsın Cora?'

'İyiyim annecim. Sen nasılsın.'

'Sağol tatlım. Lafı uzatmayacağım. Senin akıllı bir kız olduğunu biliyorum ama annen olarak seni korumak benim görevim. Bu sabahki çocuk kimdi? Biliyorsun bana her şeyi anlatabilirsin.'

Derin bir nefes alarak anlatmaya başladım.

'Adı Damiano. İlk geldiğimiz zamanlar yürüyüşe çıkmıştım ve orda Victoria ile karşılaştık. Måneskin adında bir grupları var. Victoria beni o gece çalacakları yere davet etti. Gittim ben de. Orda tanıştık Damiano'yla. Ethan ve Thomas var bir de. Beni aralarına aldılar ve gayet iyi anlaşıyoruz. İyi arkadaşız yani.'

'Peki Damiano ile birlikte misiniz?'

'Evet.' Gülümsedi.

'Sen mutluysan ben de mutluyum. Ama en yakın zamanda hem Damiano ile hem de arkadaşlarınla tanışmak istiyorum. Hatta Damiano yarın akşam buraya gelsin. Yemek yiyelim.' Emin değildim. Elbette bir gün tanışacaklardı ama daha çok erkendi.

'Bir sorun mu var?'

'Hayır. Yok. Söylerim yarın akşam beraber geliriz.'

'Güzel. İyi geceler Cora.

------------------------------------------------------------

Okulsuz, güzel bir cumartesi sabahına uyandım. Banyoda elimi yüzümü yıkadım ve çamaşırımda hissettiğim ıslaklığı kontrol ettiğimde karın ağrımı sebebini anladım. Regl olmuştum. İşlerimi halledip banyodan çıktım. Önce aşağıya kahvaltı yapmak için sonra da Damiano'nun evine gitmek için giyindim.

Telefonumu da çantama koyduğumda çıkmak için hazırdım. Annem evde değildi bu yüzden Marta'ya haber verdim.

Kapının önüne geldiğimde zile bastım ama açan yoktu. Tekrar ve tekrar çaldım. Sabırsız biriydim. Sonunda kapı açdığında karşımda fiziken uyanık ama zihnen hala uyuyan bir Damiano vardı.

'Sana bir anahtar vermeliyim.' Söylenerek arkasını dönüp tekrar yatağına yattı. Ceketimi askıya asıp yatak odasına geçtim. Yorganı kafasına kadar çekmiş, altında saklnıyordu.

'Saat bir oldu. Kalk artık.' Hayır gibisinden bir ses çıkarttığında gülerek sordum. 'Geç mi yattın?' Cevap vermeye gerek duymamıştı. Ben onun başında dikilirken yorganı birden açıp beni de yorganın içine çekti. Kahkahalarımız birbirine karışırken o beni öpücüklere boğuyordu.

Sonunda durduğumuzda acıktığından bahsetti. Damiano'ya kahvaltı, bana öğle yemeği hazırlamak için mutfağa gittiğimizde aklıma tamponumu değiştirmem gerektiği geldi. Sorun şu ki yanımda tampon veya ped yoktu ve Damiano'nun da bunlardan birjni kullandığını sanmıyordum.

'Ben kahvaltıyı hazırlayım sen de bana sokağın başındaki marketten tampon al olur mu? Gelirken almayı unutmuşum.'

'Tamam' diyerek başını salladı. Dolabın karşısına geçip altındaki şortu çıkartmadan çıplak olan üstüne bir tişört giydi. Anlımı öpüp kapıya gidişini izledim. O çıktıktan sonra buzdolabına bakındım. Pankek yapmak güzel bir seçenek gibi duruyordu.

Kapı açıldığında tavadaki sonuncu pankekim de olmak üzereydi.

'Mis gibi kokuyor. Karnım guruldadı.'

'Gel hadi. Hazır her şey.' O masaya geçerken ben de elindeki poşeti alıp banyoda işimi hallettim. Mutfağa girdiğimde Damiano konuşmaya başladı.

'Çocuklar piercing ile için gerekli olan iğneyi falan getirecekler gelirken. Thomas kulağına bir delik daha gelmek istiyormuş. Delersin değil mi?'

'Tabii delerim. Sorun yok gelsinler.'

Cebinden bir anahtar çıkarıp masanın üstünden bana attı. Evinin anahtarı olduğunu biliyordum. Anahtara takılı olan gitar şeklindeki anahtarlıktan anlamıştım.

'Sende dursun. Her seferinde beni yataktan kaldırma.' Bana bakmadan konuşmuştu. Daha ne zamandır tanışıyorduk ama bana evinin anahtarını verebilecek kadar güveniyordu. Cevap vermek yerine gülerek aldım anahtarı.

Kapı çaldığında Damiano gidip kapıyı açtı. İçeri koşup üstüme atlayan Thomas beni gülümsetti. Ellerinde iki poşet abur cuburla Victoria ve Ethan, arkasından da Damiano gelmişti. Victoria gelip bana salıldı. Sevinçle karşılık verdim.

'Damiano regl olduğunu söyledi. Biz de sana bir kıyak geçelim dedik.' Yüzündeki kocaman gülümseme ağrıyan karnıma rağmen beni güldürmeyi başardı. Bu kadar kısa sürede bu kadar yakın olmamız önceden yaptığım arkadaşlıklarımı sorgulamama sebep olmuştu. Onlar param için yanımda değillerdi. Doğum günlerinde pahalı marka çantalar, saatler almasam da bana aynı şekilde, arkadaşlarım olarak davranmaya devam ederlerdi.

Getirdikleri abur cuburları hızlıca tükettikten sonra yine onların getirdiği piercing delmek için kullanacağımız iğneleri alıp önce Thomas'ın kulağında, kıkırdağına daha önce delinmiş iki deliğin yanına bir delik daha deldim. Yüzünde acıya dair hiç kir mimik yoktu. Bazen bu çocuğun uzaylı falan olduğunu düşünüyordum.

Thomas'ın kalktığı sandalyeye Damiano yerleşitiğinde ona doğru eğildim. Belimden tutup kucağına oturttuğunda gülerek yerime yerleştim. Önce keçeli kalemle deleceğim noktayı işaretledim. İğneyi batırmadan önce hazır mısın dercesine bir bakış attım. Gözlerini ağırca kırptığında iğneyi batırdım. Acıyla gözlerini yumduğunda onu izlemeye devam ettim.

'Çok acıdı mı?'

'Yok hayır hayır. İyiydi.' Yumulu gözlerini açtığında gözlerinden bir damla yaş aktığında elimle sildim ve dudağına bir öpücük kondurdum. Arkadan Ethan, Thomas ve Victoria'nın alkışlarıyla onlara döndüm. Victoria'nın gururlu ve mutlu bakışları eşliğinde Damiano'nun kucağından kalktım.

Damiano bacaklarıma ağırlığını vermeden oturduğunda ona yaptığım gibi keçeli kalemle burnuma bir nokta koydu. Acıyla gözlerimi kapattığımda her şey aniden olmuştu.

Burnumdaki piercinge aynada bakıp gümsedim. Kendime yakıştırmıştım. Damiano arkamdan kollarını belime doladığında gülümdenim ve çenesini öptüm. Mutluydum.

CORALINEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin