1.8

551 25 27
                                    

Elimdeki kahveden bir yudum daha aldım. Okuldan sonra biz okulun yakınlarındaki bir parkta biraz oyalanmaya karar vermiştik. Nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde Hannah da bunu duymuş ve soluğu yanımızda almıştı.

Kahvenin soğumuş tadı aynı hazzı vermezken karşımda oturan Damiano'ya gülümsedim. Bu sabah odamda yaşananlar aklıma gelince gülümsemem şımarık bir sırıtmaya dönüştü. Bakışmalarımızı bölen yine Hannah idi. Tipik. Telefonunu çıkarmış, selfie çekmek için doğru açıyı bulmaya çalışıyordu. Uzun ve sinir bozucu uğraşlar sonucunda bulduğunda  kamerayı sadece Damianove kendisini görecek şekilde ayarladı. Kocaman gülümseyerek poz verdiği kameraya Damiano pek de oralı değildi. Hannah çektiği fotoğrafı beğenmemiş olacak ki yeni bir tanesi için tekrar telefonunu yukarı kaldırdı. Damiano'yu poz vermesi için dürtrüğünde onun için üzüldüm.

'Cipsten alsanıza biraz. Sadece Thomas yiyor.' Ethan masada açık duran cips paketini kastederek konuştu.

'Formuma dikkat ediyorum bu aralar. Biraz kilo vernem lazım. Sen de hala diyet yapıyor musun Cora?'

'Yapmıyorum.'

'Belli oluyor. Sen de biraz dikkat etsen iyi olur.' Söylediği şeye sinirlerim yükselirken ne diyeceğimi bilemedim.

'Cora'nın diyete ihtiyacı yok! Olduğu gibi harika zaten.'

'Bence çeneni kapatmalı ve insanların yaşamına burnunu sokmaktan vazgeçmelisin.' Damiano ve Victoria'nın hemen beni savunmaları beni mutlu etmişti.

Hannah cevap veremezken yanımda oturan Ethan elini dizime koyup destek verdiğini söylemek istercesine hafifçe sıktı.

'Artık kalksak mı?' Hepsinin bakışları bana döndüğünde Damiano beni başıyla onayladı. Hepimiz ayaklandığımızda kimse Hannah ile ilgilenmiyordu.

'Beni eve bırakmanıza gerek yok. Ben kendime bir taksi çağırırım şimdi.' Kimse seni eve bırakmayı teklif etmedi zaten. Damiano cevap vermek yerine kafasını sallamayı tercih ederken onu orda bırakıp arabaya ilerledik.

Damiano Victoria'nın evine giden dönüşü dönmediğinde Victoria onu uyardı.

'Dam, dönüşü geçtin.'

'Bana gitmiyor muyduk?'

'Öyle bir plan yoktu ama gidelim bari.'

Eve girdiğimizde çantamı girişe bıraktım. Hepimiz yorgunluktan ölmüştük. Ben dahil. Ki ben hiç bir şey yapmamıştım. Hepimiz Damiano'nun odasına koşup yatak için kavga ederken ayakta kalan Ethan'a acıdım ve yerimi ona verdim. Bütün gün rahatsız edici bir taburede oturup bateri çalmıştı. Poposu biraz rahatlasın çocuğun. Onları odada bırakıp mutfağa ilerledim. Kendime bir bardak su alırken Damiano'nun içeri girdiğini gördüm. Sadece birkaç yudum aldığım su bardağını masaya koydum. Bana sarılırken ellerim boynundaki yerini almıştı. Kafasını boynuma gömerken derin bir nefes aldı. Kokumu içine çektiğini hissettim.

'Yoruldum Cora. Biraz dinlenmem lazım.' Onunla gurur duyduğumu hissettim. Arkadaşlarının yanın yorulduğunu asla belli etmiyor, bütün neşesi ve enerjisiyle herkesi ayakta tutmaya çalışıyordu. Elinden tutup onu stüdyoya götürdüm. Koltuğa oturup onu da yanıma otutturdum. Başını omzuma koyarken ellerini elimden çekmedi. Benim elim onun elleri arasında kaybolurken o yüzükleriyle oynuyordu. Başını çevirip bana baktı. Dudaklarına eğildim ve kendime masum olacağına dair söz verdiğim bir öpücük kondurdum. Sakin öpüşmemiz sırasında yatak odasından bir ses duyuldu. Daha doğrusu bir bağarış.

'Siktir!!' Anında kalkıp odaya koştuk. Thomas telefonunda bir şeye odaklanmıştı. Yüzündeki ifade endişelenmemi sağlıyordu.

'Ne var be gerizekalı?! Ne oldu?' Victoria onun gibi telefon ekranına baktığında o da şok oldu. Damiano telefonu Thomas'ın elinden alırken Ethan yataktan kalkıp telefona bakmak için Damiano'nun yanına geçti. Telefonu inceleyen Damiano Thomas'a döndü. Ne olduğunu merak ederken çatlamak üzereydim.

CORALINEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin