0.8

514 27 20
                                    

Yatağımdaki hareketlilikle uyandım. Gözlerimi açtığımda Damiano'nun yatakta dönmeye çalıştığını gördüm. Gözlerimi çalışma masamın üstünde asılı duran saate çevirdiğimde saatin 9.23 olduğunu gördüm. Dün gece Damiano ile burda uyuya kalmış olmalıydık. Anneme gideceğini söylemişti ve annem onu burda görürse aklına gelmesini istemediğim şeyler gelebilirdi. Açıkçası annemle cinsel hayatımla ilgili konuşmak istemiyordum. Damiano'yu dürterek uyandırdım. Uykulu gözlerle bana baktığında saati işaret ettim. Saatin kaç olduğunu görür görmez yerinden fırladı. Heyecanı beni de yerimden fırlatmıştı. Kalktığımda Damiano'nun gözleri korkuyla çarşafa kaydığında konuştu.

'Siktir! O ne?!' Baktığı yere baktığımda çarşafta kan olduğunu gördüm. Reglim yatağa geçmişti. Sıkıntıyla elimi anlıma vurdum.

'Sorun yok. Regl oluyorum. Taşmış. Yerimden kalkarak banyoya doğru ilerledim.

'Sen kapıyı kilitle ben de iki dakika duşa gireyim. Olur mu?'

'Olur olur. Gir sen.' Banyoya girdim ve suyu açtım.

Çıktığımda Damiano kütüphanemdeki kitaplara bakıyordu. Kafasını bana döndüğünde kaşlarını kaldırıp sırıttı. Çekmecemden çamaşırlarımı alıp giydikten sonra dolabımdan çıkardığım bir eşofman takımı giydim.

Aşağıda Marta ile konuşan annemin sesini duyduğumuzda bakışlarımız aniden birbirimize döndü.

'Tamam şimdi şöyle yapacağız' dolabımdaki askılıktan geçen gün bende kalan hırkasını alıp ona uzattım. 'Sen gömleğini çıkarıp bunu giyeceksin.' Konuşurken bir yandan da onu giydiriyordum. 'Annem üstündeki gömleği değil de bunu görünce ben de diyeceğim ki sabah erken geldi, kahvaltı yapmaya gidiyoruz diyeceğim. Tamam mı?' Alt dudağını ısırıp bana gülümsedi.

'Zehir gibisin.' Söylediği şey komiğime giderken elinden tutup kapının kilidini çevirdim. Merdivenlerden inerken annemin ve Marta'nın bakışları bize döndü. Gerilsem de bozuntuya vermeden konuştum.

'Günaydın.'

'Günaydın tatlım. İyi uyudunuz mu?' Dedi. Burda kaldığını anlamıştı. Amaa...

'Gece burda kalmadım efendim.' Annemin kafasının karıştığını belli eden bakışları ikimiz arasında gelip giderken ben söze atıldım.

'Evet sabah erkenden beni kahvaltıya götürmek için geldi.'

'Tabii sizin için de uygunsa.' Damiano'nun anneme olan mesafeli ve saygılı konuşmasının nedenin artık sadece saygıdan değil, korkudan olduğunu düşünmeye başlamıştım.

'Tabii uygun. Gidebilirsiniz.' Damiano'nun elini sıkıca tutarak onu çekiştirmeteye başladım. Annemin yanından geçerken yanağını öptüm ve kapıya doğru ilerledim.

El ele sokakta yürüyorduk. Diğerleriyle Damiano'nun evinin yakınlarında bir parkta buluşup kahvaltı tarzı bir şeyler yemeye karar vermiştik. Damiano ve ben parka giderken fırına uğrayıp bir şeyler almıştık ve şimdi parka gelmek üzereydik.

------------------------------------------------------------

'Vic yeter artık!' Ethan isyan ettiğinde hepimiz güldük. Victoria sabahtan beri Ethan'nın saçıyla örgü denemeleri yapıyordu. Victoria Ethan'nın kaldırmaya çalıştığı kafasını tutarak tekrar kendi kucağına yatırdı.

'Az daha bekle bitmek üzere.' Huysuzca konuştuğunda uzanıp Ethan'nın omzunu sıvazladım. Bana "beni kurtar" bakışları attığında dudaklarımı aşağıya sarkıtıp üzgün olduğumu belirttim.

Damiano saçlarıma dudaklarını bastıtırken ellerimle yüzünü tutup kendiminkine yaklaştırdım. Sakince öpüşüyorduk. Taa ki Thomas bizi şiddetle ayırana dek.

'Aile var aile!' Gülerek ayrıldığımızda Ethan Victoria'nın boş anından yararlanarak kucağından kaçtı ve koşup Damiano ve benim arkama saklandı. Victoria bize sinirli bakışlarını gönderirken Ethan'ı korumak adına kollarımla onu saklamaya çalıştım. Victoria oturduğu yerden kalkıp Ethan'ı kovalamaya başladığında ikisi etrafımızda daire çizmeye başladılar. Damiano da Ethan'a yardım etmek için yerinden kalkıp Victoria'yı kovalamaya başladı. Bu sırada Thomas yanıma sırnaşıp konuştu

'Korkmayın prensesim ben burdayım.' Dedi kaslarını sıkarak.

'Tek korkum sizden ayrılmaktır güçlü şovalye' dedim şakasına katılarak.

Damiano hedefini yakaladığında onu omzuna almak istedi ama Victoria'nın çırpınmasıyla ikisi de yeri boyladı. Bu sırada Ethan tekrar benim arkama saklandığında Thomas onu ittirmeye, Victoria'nın önüne atmaya çalışıyordu.

Yanımıza gelen, bizimle yaşıt gibi duran iki genç kızlarla herkes birbirinden ayrıldı ve onlara döndü.

'Merhaba. Üzgünüm rahatsız ediyorum ama siz Måneskin'siniz değil mi?' Dedi heyecanla. Ethan kızı kafasıyla onayladığında kız sesindeki mutluluğu gizleyemeyerek konuştu.

'Aman tanrım! Harika! Çok büyük hayranınızız acaba bir kaç fotoğraf çekinebilir miyiz?' Hepsi birbirlerine bakıp kabul ettiklerinde ayağa kalkıp kızların yanına geçtiler. Kızlar bir kaç fotoğraf çekindikten sonra beni işaret ederek konuştular.

'Merhaba sen grupta yeni misin? Daha önce görmemiştim.'

'Ah hayır ben grup üyesi değilim. Sadece bir arkadaşlarıyım.'

'Benim kız arkadaşım.' Damiano'nun kolunu omzuma atarak söylediği şey beni çok sevindirmişti. Kızlardan birinin yüzünün düştüğünü görünce ona baktım. Kendini hemen toparladı ve gülümsemesini takındı. Diğer kız elini uzatıp biraz önce diğerlerine de yaptığı gibi elini uzatıp adını söyledi.

'Max' kızın elini sıktım.

'Cora'

'Memnun oldum.'

'Ben de.'

'Neyse biz gidelim artık. Rahatsız ettiğimiz için tekrar özür dileriz.'

'Önemli değil. Görüşürüz.' Victoria gülümseyerek elini salladığında kızlar da aynı şekilde el sallayıp gittiler.

CORALINEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin