1.1

600 26 15
                                    

'Dikkatli gidin anne!' Damiano arkalarından bağırdığında ben onlara el sallamakla meşguldüm. Kris, Dominic ve Jacop komşularının oğlunun düğününe gidiyorlardı. Jacop gitmek istememişti ama Kris onu zorlamıştı. Uzun lafın kısası artık evde yanlızdık. İçeri girdiğimizde Damiano arkamızdan kapıyı kapattı. Salona geçip kanepeye oturduğumda o ayakta dikilmiş beni izliyordu.

'Ne oldu? Niye öyle bakıyorsun?' Cevap vermek yerine sırıtarak önüme gelip çömeldi. Ellerini bacaklarımda gezdirirken gözlerini benden ayırmadı.

'Damiano?'

'Efendim sevgilim?' Sevgilim diyen dilini yerim.

'Napıyorsun?' Yüzüme yaklaşıp yüzüme öpücükler bırakmaya başladı.

'Seni seviyorum öyle.' Kıkırdadım. Söylediğim şey hoşuma gitmişti. Dudaklarımdaki öpücükler yoğunlaşınca gözlerimi kapadım. Öpüşmemiz hızlanırken kalp atışlarım da aynı şekilde hızlanmıştı. Üstümdeki hırkayı hızla çıkardığınde ellerini üzerimde gezdirmeye başladı. Kendi tişörtünü çıkarmak için geri çekildiğinde onun çıplak vücudunu izledim. Dövmeleri bana kafayı yedirmeye çalışırken vücudumdaki ateş ona yardım ediyordu. Bana yaklaşıp elleriyle tişörtümün uçlarından tutup başımdan geçirdi. Ben sütyenimle kalırken bana bakıp alt dudağını ıssırdı. Manzara beni heyecanlandırırken omuzlarından tutup onu kendime çektim. O benim boynumu öpüp emerken ben inlemelerimi ağzımda tutmaya çalışıyordum. Ne kadar başarılı olduğum tartışılabilirdi. Dudakları sütyenimden taşan göğüslerime geldiğinde saçlarından tutup onu kendime bastırdım. Askılarımı yavaşça indirdiğinde saçlarımı geriye atıp açıkta kalan boynuma bakıp sırıttı. Muhtemelen morarttığı yerlere bakıyordu. Yeniden dudaklarıma yöneldiğinde anında ona karşılık verdim. Elini bacak arama attığında heycanla irkildim. Elini eşofmanımın içine attığında çamaşırımın üzerinden okşamaya başladı beni. Islandığımı fark etmişti. Bana sırıtarak baktığında benim elim de onun kasıklarına gitmişti. Sertleşmiş aletiyle bu sefer sırıtan bendim. Elimle biraz sıktığımda ağzından büyük bir inleme çıktı. Dudaklarımız yeniden birleştiğinde kapının açılma sesini duydum. İçimden ettiğim küfürle ışık hızında toparlandım. Biraz önce Damiano'nun çıkardığı hırkamla örtünmeye çalışırken kimin geldiğine baktım.

'Ay yok artık!' Jacop konuştuğunda utançla gözlerimi yumdum. Açıkçası ona bakmaya yüzüm yoktu. Tek gözle Damiano'yu yokladım. Benim kadar utanmışa benzemiyordu.

'Telefonumu alıp çıkıyorum. Ne yaptığınız umrumda değil. Sadece kanepede sevişmeyin. Orda oturuyoruz biz. Ben bazen orda uyuyorum. Ona göre. İğrenç işlerinize ailemizi karıştırmayın.' Bu dediklerinden sonra kapının kapanma sesini duydum. Sütyenimin askılarını düzelttikten sonra tişörtümü giydim ve hırkamı elime alıp banyoya koştum. Damiano'nun peşimden geldiğini ayak seslerinden duyuyordum.

'Nereye?'

'Banyoya' banyoya girdiğimde kapıyı kapatmaya gerek duymadım. Musluğu açtıp suyu yüzüme çarptım. Aynda Damiano'nun bana bakıp sırıtan arsız yüzünü gördüğümde sinirden gülmeme engel olamadım.

'Ne sırıtıyorsun?'

'Sana gülüyorum. Sakin ol. Jacop takmaz öyle şeyleri.'

'Nasıl sakin olayım? Resmen basıldık. Az daha geç gelseydi çok daha farklı şeyler görecekti.' Cevap vermek yerine omzunu silkti.

Kollarını belime dolayıp dudaklarını boynuma bastırdı. Elleri boş durmayıp göğüslerimi okşayıp sıktığında ağzımdan bir inlemeyi serbest bırakmamak adına dudaklarımı biribirine bastırdım. Elinin biri yine eşofmanımın içindeki yerini alırken yüzüme yayılan gülümsemeyle ellerimi onun saçlarında gezdirdim. O beni okşamaya devam ederken inlemelerim arasında elimi onun penisine attım. Yeniden. Sertliğini hissettiğimde ona döndüm. Öpüşmemiz hızını arttırırken onun yatak odasına geçtik. Beni yatağa yasladıktan sonra üstüme çıktı. Kendini bana bastırdığında ikimizden de inlemeler çoğaldı. Tişörtümü üstümden çıkarıp attığında aynı şeyi eşofmanım için de yaptı. Ben onun karşısında bir kez daha çamaşırlarımla kalmıştım. Sabırsızlıkla pantolonunu çıkardı. İç çamaşırını da indirdiğinde sertliği ile bakıştım. Çamaşırlarımdan da kurtulduktan sonra o üstüme eğildiğinde ani bir hareketle onu altıma alıp ben üste geçtim. Onu kendime denk getirip üstüne sürtünmeye başladım. Aldığım zevkle başımı geriye yatırdım. İnlemelerimiz odayı doldururken üstünden yavaşça kalktım. Sertliğini elimle tutup deliğimin hizasına getirdim. Üstüne oturduğumda artık içimdeydi. Kucağında zıplamaya başladığımda aldığım zevk tarif edilemezdi. Kısa süre sonra geldiğimde yavaşladım. Damiano ani bir hareketle altına aldığında beni yüz üstü çevirdi. Sırtıma hafifçe bastırdığında kalçam havada kaldı yeniden içime girip git-gellerini hızlandırmaya başladı. Sonunda içimden çıkıp kalçalarımın üstüne boşaldığında çıkardığı ses kulaklarımda yankılanıyordu.

Eğilip enseme bıraktığı öpücüklerle birlikte beni alıp banyoya gitti. Duşun altına gitdiğimizde güzelce yıkandık.

Kris ve diğerleri geldiğinde kanepede oturmuş bir film izliyorduk. Kapı açıldığında başımı Damiano'nun göğsünden kaldırıp gelenlere baktım. Onları karşılamak için ayağa kalktığımda yüzlerinin biraz asık olduğunu gördüm. Jacop dışında. O 32 diş sırıtıyordu. Ve sarhoş gibi görünüyordu. Çok sarhoş gibi. Zaten Dominic'e tutunmasıyla ayakta bile duramadığı anlaşılıyordu. Damiano hemen abisinden kurtardı babasını. Onu üst kata, odasına çıkardı. Gelen düşme sesiyle hepmizin başı merdivenlere çevrilmişti. Çok geçmeden yeniden kalkıp yürüdüklerini duyunca tekrar önümüze döndük. Ben kapıda kalanlara hoşgeldiniz dedikten sonra izin isteyerek yukarıya, sevgilime yardıma çıktım. Jacop'a ait olan odaya girdiğimde Damiano onun üstünü değiştirmeye çalışıyordu.

'Ne vardı bu kadar içecek gerizekalı! Düğüne gittin. Cluba değil!'

'Gördüklerimi unutmak için gittim.'

'Aptal aptal konuşma! Bir şey gördün sanki!' Jacop cevap vermek yerine gülerken Damiano onu yatağa yatırdı. Belimden tutup beni odadan çıkmaya yönlendirdiğinde ışığı ve kapıyı kapatıp odadan çıktık.

Kris ve Dominic de üstlerini değiştirmiş salonda oturuyorlardı. Yanlarındaki koltuğa oturduğumuzda Damiano ne olduğunu sordu. Düğünde onlar tanıdıklarıyla konuşurlarken Jacop onlardan gizli bir şeyler içmiş. Bunu fark ettiklerinde Jacop'u da alıp apar topar eve gelmişler.

Bir süre salonda oyalandıktan sonra odalarımıza geçip uyuduk. Damiano beni odamın kapısına kadar getirme inceliğinde bulunmuş ve verdiği iyi geceler öpücüğüyle kalbimi kazanmıştı ancak hemen ardından yaptığı ahlaksız tekliften sonra onu odadan kovmuştum.

CORALINEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin