° J E O N G I N °
"Jeongin müsait misin?"
Yeji kapımı tıktıklayarak açtı ve kafasını uzattı. "Gelebilirsin"
Yavaşça içeri girip kapıyı kapattı. Yatakta yana kayıp oturmasını sağladım.
"Kahvaltıya gelmedin yine. Ana kraliçe de endişelendi yanına gelecekti durdurdum. Felix bir yerde sen bir yerde böyle yapma lütfen"
Hyunjin gideli 3 gün olmuştu. Bu 3 gün bana zehir gibiydi. Onsuz bu koskoca sarayda yalnız hissediyordum. Her ne kadar yeji yanımda olmaya çalışsa da olmuyordu. Hyunjin olmadan olmuyordu.
Onu çok özledim...
"Hadi Jisung'un yanına gidelim bir şeyler ye"
Kafamı hızlıca iki yana salladım. "Midem kabul etmiyor Yeji lütfen..."
Evet, midem hiç birşey kabul etmiyor. Onsuz birşey yiyip içmek istemiyorum. Zorla yedirdikleri de çıkıyor hemen.
O kadar yorgunum ki yataktan çıkmak istemiyorum. Yeji beni Ana kraliçe ye karşı idare etse de beni sürekli yanında görmek istiyor.
Bense sürekli uyumak istiyorum. Uyumadığım zamanlarda da Hyunjin'e bir şey olacak korkusu yüzünden ağlıyorum. Şuanda tek dayanağım parmağımda ki nabız...
Milyonlarca kez teşekkürler Kralım...
Yeji elini alnıma koyup ateşimi kontrol etti. "Ateşin yok, bu şekilde devam edersen çok kötü hasta olacaksın. Abim dönünce ondan azar işitemem kalk."
Beni zorla yataktan kaldırıp mutfağa götürdü. Jisung önüme birşeyler koyduğunda istememiştim ama yeji zorla yedirmişti. Mutfakta ki kokular ve zorla yediğim yemek tekrar midemi bulandırdığında hızlıca lavaboya gidip midemdekileri boşalttım.
Geri geldiğimde yeji endişeyle yüzüme bakıyordu. "Jeongin özür dilerim"
Kafamı iki yana sallayıp elimi omuzuna koydum. "Hayır senin suçun yok. Hyunjin gittiğinden beri böyle. Sabah da kustum zaten"
"Sabah bulantısı mı?"
"Hmhm" gözlerini büyüterek Jisung'a baktı. Oda aynı şekilde ona baktığında aynı anda bana döndüler.
"Ne??"
Yeji beni umursamadan bir çalışanın yanına koşup bir şey söyledi ve yanımıza döndü. "Ne dedin ona? Ne oluyor?"
"Bir şey sipariş ettim birazdan gelir ondan sonra öğreniriz ne olduğunu"
Yandan gülüşüyle bana bakıyordu. Jisung da yüzüne bir sırıtış yerleştirdiğinde onlara anlamaz bakışlar atıyordum. Biri abisini biri kocasını savaşa gönderdi nasıl normal kalabiliyorlar. Ben mi abartıyorum acaba? Ama hayır.
Jisung yemek hazırlarken bizde odaya çıktık tekrar. Felix de gelmişti yanımıza. Kapı tıklatıldığında yeji hızlıca gidip açmış elinde küçük bir kutuyla geri gelmişti.
"Evet Jeongin, şimdi ne olduğunu öğreneceğiz"
Kutuyu elime verdi. "Ne bu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veliaht | Hyunın ✓
Fanfic"Aşkın habercisidir kuşlar, bilmiyor musunuz prens'im?" "Aşk; aptalların uydurduğu en gereksiz duygudur" | HyunIn | | Mpreg |