"Kızım gelme peşimden otursana şurada." dedim ama yine dinlemedi küçük hanım. Emeklemeye başlamıştı dün. Bu beni sevindirsede hanımefendi nereye gitsem peşimden geliyordu. Bişey deyincede bağırıyor. "Aaaaaa" "Kızım bağırmasana." dedim. Kucağıma alıp Asele verdim. "Asel tut kardeşini sen. Ben kavaltı hazırlıyim." dedim. Asel Miyayı alıp salona geçti. Şimdi böyleyse yürüyünce ne olacak allah bilir.
İlahi Anlatım(Yani Yazarınız.)
Asel salonda Miyayı oynatırken yorulmuş onu yere bırakıp koltuğa uzanmıştı. Miya ise bunu fırsat bilip emekliyerek salondan çıkmış ve merdivenlere gitmişti. Asil abisinin uyanmadığını biliyordu bu yüzden odadına çıkmak istemişti. Emekleyerek merdivenleri çıktı ve Asil abisinin odasına gidip bağırmaya başladı. Asil uyandığında hep sinirli olduğu için bağırarak "Miya çık odamdan!!" dedi. Abileri sesi duyup odaya çıkmışlardı. Asel şaşkınlıkla "Ya daha iki dakka önce salondaydı. Sadece iki dakka ayırdım gözümü sen ne ara çıktın buraya." dedi. Savaş ise biraz kızgındı ya merdivenden düşseydi. Ya başına birşey gelseydi diye düşünüyordu. Miyayı kucağına alıp "Kızım neden sözümü dinlemiyorsun ya başına bir şey gelseydi. Ya düşseydin. Miya başını önüne eymiş dudağını büzmüştü. Sonra kollarını önünde bağladı." Aa. Hanımefendiye bak. Bide o bize küsüyor. Küsersen küs kız. Bende küstüm. "dedi. Miya başını babasının omzuna koyup ağlamaya başlamıştı. Savaş" Kızım. Ağlama ama. Tamam. Küsmedim ben sana. "dedi. Miya kafasını kaldırıp güldü. Asel" Cadı ya. "dedi. Asil ise" Ya yeter çıkın odadan. Bi uyuyamadık ya. "dedi. Asel Asilin üstüne atlayıp" Sus lan. Kalk çabuk yoksa döverim. "dedi. Savaş onlara gülerken Miyayla aşağıya indi." Küçğk cadı hadi gel kahvaltı yapalım. Sonra dışarı çıkarız. "dedi. Miya ellerini birbiribe vurmuştu sevinçle. Birlkte kahvaltı yaptıktan sonra Savaş Miyayı giydirip arabasına koydu. Çocuklarda hazırlanmış abileri ve kardeşlerini bekliyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Savaş Sayer
Miyayı salıncakta sallarken aynı zamandada kulaklıpımı takmış işlerle ilgili Batuyla konuşuyordum. Asel ise Asilin peşinde koşturuyordu. "Tamam Savaş. Sen çocuklarla ilgilen. Ben Canla hallederim geri kalanını." dedi. Telefonu kapattıktan sonra tekrar Miyaya döndüm. "Kızım yetmezmi artık. Sabahtan beri sallıyorum." dedim. Ellerini bana doğru uzatınca kucağıma gelmek istediğini anlamıştım. Kucağıma alıp arabasına koydum. "Asel, Asil. Hadi gidiyoruz çocuklar." dedim. Asel ve Asilde gelince birlikte sahil yolundan eve doğru yürümeye başladık. Asel "Abi ben bir haftalığına arkadaşlarımla kampa gidebilirmiyim. Okullar tatil oldu ya arkadaşlarla tatile gitmek istiyoruz" deyince ona döndüm ve "Tamam. Gidebilirsin. Ama çok dikkatli ol. Telefonunda sürekli açık olsun." dedim. Gülümseyip "Tamam abi. Teşekkürler." dedi. Asil "Abi pamuk şekel alalımmı?" deyince Asil elinden tutup pamuk şeketcinin oraya gitti. Miya uyumuştu. Üstünü örtüp başından öptüm. "İyi uykular küçük meleğim." diye fısıldadım kulağına.
