Zoom - TK

1.4

Sabah gözlerimi açtığımda karşıma Bay Jeon'un çıplak göğüs kası ortaya çıkabilirdi ya da onun benim için hazırladığı sıcak bir kahvaltı... Veya gözlerime öpücük kondurularak uyanabilirdim, kdramalarda olduğu gibi, ama bunların hiçbiri olmadı.

Gözlerimi açtığımda yerdeydim. Bay Jeon gece uyurken Allah kitap demeden beni tekmelemiş ve sabaha kadar en az 10 kere düşmeme sebep olmuştu.

Hayır, her seferinde yılmayıp tekrar koynuna girmiştim elbette ama bu sefer üstüme attığı bacağıyla ayağa kalkmamı da engellemişti.

Zar zor telefonu alıp saate baktığımda bildirim panelinden 482 yeni mesaj olduğunu gördüm. Kim bilir Jia yine para karşılığı neler anlatmıştı da bu kadar kudurmuşlardı.

"Taehyung yerde ne işin var?" Bay Jungcook'un boğuk sesiyle kendimden geçerken üstüme bassa domalacak hale gelmiştim.

Kutsal Bay Jungcook bir liseli ergene neler yaşattığınızı asla anlayamayacaksınız...

"Hoc-AH" Kutsal Jungcook'un üstüme basmasını dilerken ciddi olmadığımı söylemem gerekliydi sanırım.

Çünkü kendisi ayağa kalkmaya çalışırken böğrüme çıkmıştı.

-

"Taehyungie~" Bay Jeon karnıma tuttuğu buzu havaya kaldırdı ve morardı yere küçük bir öpücük kondurdu.

"Sanırım aşık oluyorum... " kalbimin hızını duyacak diye yerimde dikleşmeye çalıştım.

"Efendim? " duymasından korkup hızla gülümsedim ve kafamı iki yana salladım.

Birkaç dakika öylesine ben onu, o ezdiği karnıma bakarken alarmımın sesi odada yankılandı.

"Bu ses ne? " alt dudağımı ısırıp gözlerimi yumarken utancımdan patlayacağımı hissettim. Bir kez olsun şu adama rezil olmayayım dişimi kıracaktım.

"Jin'in kişnemesi-" Bay Jeon kıkırdayarak beni böldü ve daha fazla utanmamı belki de kendisi bile farkına varmadan engelledi.

Alarma uzanıp kapatırken karnımın üzerinde erimeye yüz tutmuş buzu kaldırıp kendisi de ayağa kalktı ve bana elini uzattı.

"Ders başlıyor sevgili öğrencim, ve sen böğrün ortadan ikiye ayrılsa bile benim dersime girmek zorundasın." elini tutacakken odaya annemin dalmasıtla hızla elini çekti ve masaya yöneldi.

"OĞ-" Tekrardan feryat figan bağıracağını fark edince hiçbir ağrım yokmuş gibi ayağa kalktım ve anneme sarılarak alttan alttan geri çıkışa yönelttim.

"İyiyim ben annem bak turp gibiyim oooohhh!" annem birkaç saniye şüpheyle baksa da sonra gülümsemiş ve arkadaki Bay Jeon'a el sallamıştı.

"Çabuk dersine gir rezil etme hocana bizi! " kalçama çimdik ata ata odama sokmuş ve kapıyı kapatıp bir de üstümüze kilitlemişti.

Jungcook çoktan dersi başlatıp kamerasını açmış ve bizimkileri selamlıyordu.

"Evet bugün... " derse katılıp sırtımı geriye yasladım ve normalde ders anlatırken bilgisayar ekranından hayran hayran izlediğim yüzünü şimdi bu kadar yakınımda ve canlı bir şekilde görmenin keyfini çıkardım.

Bir süre her zaman yaptığım gibi onu sevip sevmediğini sorgulamış ve bunun sonucunda onu sevmediğim kanısına varmıştım.

Çünkü ona karşı olan hislerim sevgiden fazlasıydı.

"Hocam, " Jimin'in sesi dersin ortalarında doğru yayıldığında Bay Jeon anlatmayı kesmiş ve her zamanki yaptığı o güzel mimiğini tekrarlyıp kaşlarını kaldırarak ekrana bakmıştı.