Önceki bölümü okumayı unutmayın 💜💜
"Hayır ya hayır oraya değil! Bir insan neden kendi doğum günü partisini kendi organize eder ya benim şu an süslenmem lazım!"
Kendimi koltuğa atıp annemin pembe gül desenli yelpazesiyle sıcak havayı kendime yelliyordum.
"Bu ne lan boynundaki parlıyor iki saattir?" Yoongi her zamanki şüpheli bakışlarını bana dikip orospu olup olmadığıma emin olmak istercesine beni süzdü.
"Hangi parayla aldın bunu biz fakiriz kendine gel!" Jimin kendini yerlere atarak fakirliğin beyan ettiğinde kıkırdamıştı ve yerdeki kafasına oturduğum koltuktan ayak basmışım. Jimin acıyla bağırıp kafasını geri çıkartmaya çalışsa da bunu yapmasına izin vermemiştim.
" Kim alacak sevgilisi almıştır. " Jin bir eliyle kolyeyi incelerken ucundaki alyansı görmesiyle imayla konuşmuştu.
"Yok artık resmen sugar teacher bu!" Hoseok ve Jimin birbirlerine vurarak kahkaha atarken ben de kıkırdamıştım.
Taa ki bakış açımı somurtarak birbirlerine bakan Namjoon ve Jia ikilisi yer alırken.
Yüzüm yavaş yavaş solarken nedenini bilmediğim bir şekilde huzursuz oldum ve kolyeyi de sevgilimi de saklama ihtiyacı hissettim. Her ikisi de Jungkook ile sevgilim olduğunu bildiği halde göz önünde bulunmak istemedim desem daha doğru olur.
"Hadi git sen içeri hazırlan kalan süsleri de bize bırak fazla kişiyiz kolay biter." Anında yerimden kalkıp koştura koştura odama giderken hepsi az önce beni özgürlüğüme kavuşturan Namjoon'a sövmeye başlamıştı.
Gecenin uzun olmasını istediğimden birkaç saatlik uykuya daldım ve uyanır uyanmaz telefonuma baktım. Jungkook on beş dakika önce partiye geldiğini ama beni bulamadığını söyleyince panikle ayağa kalktım ve yine hızlı bir şekilde hazırlandım.
Bu sefer bembeyaz giyinmiştim yanağıma da sim dökmüştüm. Tam bir Amerikan partilerinden çıkma uyuşturucu bağımlısı şerefsiz zengin tipini aldığımda aynaya göz kırpıp odadan çıktım.
Kesinlikle eve girdiğimde böyle bir manzara beklemiyordum. Benim zar zor sıcakta ayarladığım sıkıcı süsleri aksine arkadaşlarım tam bir parti havası yapmış, renkli Led ışıktan tutun tezgahı içki masasına döndürmeye kadar her şeyi ayarlamışlardı.
Kalbim mutluluk ve heyecanla atarken bir yandan da Jungkook'u arıyordum.
En sonunda tam pes edip telefondan arayacaktım ki aniden karşıma çıkmıştı.
"Hediyen geldi! "Kollarını iki yana açıp beni beklemeden sımsıkı sarılırken ben de kollarımı boynuna doladım.
" Her zamanki gibi çok güzel olmuşsun güzel bebeğim... " boynuma birkaç kokulu öpücük kondurup en son burnumu öptü ve ilk kez çevremizdeki insanların görmesini umursamadan beni salona doğru çekti.
Dudaklarım heyecan ve korku karışımı kururken sürekli yalayarak nemlendiriyordum. Çevremizdeki okul arkadaşlarım kısaca bize bakıyor, ardından gülümseyip önlerine dönüyorlardı.
Doğum günü partim olduğu için sadece güvendiğim ve sevdiğim insanları davet etmiştim. Bu sayede bizi yargılayacak kimse kalmayacaktı.
"Sevgilim gel, " elini kavrayıp partı dekorasyonu tamamen bana ait olan balkona geçtiğimizde tam da tahmin ettiğim gibi sadece ikimizin olduğunu gördüm.
Onu sandalyeye oturtup ben de yan bir şekilde kucağına oturduğumda, içeride okul arkadaşlarımız olmasına rağmen şikayet etmemiş aksine beni sımsıkı sarmalamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoom - TK
FanfictionFizikçi Jungcook: Merhaba Taehyung ben Fizik öğretmenin Jungkook, mümkünse mikrofonunu kapatır mısın yoksa müsait bir yerine mi sokayım?