Annem daha fazla böyle korkunç şeyler dinlememin bana zararlı olacağını düşündü ki beni odama yolladı. İtaat edip sessizce gittim.
Dünyada herkes bir yere koşturuyor ve nereye gittiğini çok iyi biliyor gibi. Bense hep geride kalmış hissediyorum. Kimim, ne istiyorum, bu dünyada neden varım bilmiyorum. Duygularımın anlamını bilmiyorum. Bu olaylardan korkuyor muyum? Eğer öyleyse neden? Annemle ve babamla ilişkim ne? Onlarla sorunum ne? Arkadaşlarım gerçekten arkadaşlarım mı? Madem öyle neden onlarla duygularımı paylaşamıyorum? Korktuğumu söylersem dalga geçeceklerinden eminim. Ama böyle olmamalıydı, onların yanında rahat olmalıydım. Olduğumdan farklı olmadan onlarla olamıyorum.
Neden bu kadar sıkıcı ve sıradanım? Şu ana kadar hiç sevgilim olmamasına şaşmamalı. Benden kimse hoşlanmaz zaten.
Annemle babamın kavga ettiklerini duymamla bu düşüncelerim kesildi. Her çocuk anne babasının kavgasına üzülüp odasında sessizce bekler. Kavga bitse de o sevgi sözleri duyulsa diye sabreder. Ama bizim evde pek kavga etmedikleri gibi sevgilerini ifade etme gereği de görmezlerdi.
Sakin bir kavgaydı. Hatta yüksek sesli bir tartışma bile diyebiliriz. Ama çok uzun sürdü, bitmesini bekledikçe bekledim. En sonunda odamın kapısını pat diye açarak yanlarında gittim. Ben içeri girdiğim an sustular. İlk girdiğim an yüzlerinde yakaladığım ifade beklediğimin tam tersiydi. Genelde annem üzgün, babam da sinirli olur. Şimdiyse roller değişmiş gibi bir enerji alıyordum. Annem çatık kaşlarını elinden geldiğince hızlı yumuşattı ama benim gözümden kaçmadı. Babam, suçlu gibi ellerini iki dizinin arasında kenetlemişti. Benim gelmemi hiç umursamamış gibiydi ama sustu.
"Noldu? Neden tartışıyorsunuz?"
"Seni ilgilendiren bir şey yok. Anne baba arasında olur öyle. Çok doğal. Hadi odana geç."
"Neden bana hiçbir şey söylemiyorsunuz. On beş yaşına geldim artık. Çocukmuşum gibi davranmayı bırakın!""Bu annenle benim aramda. Seni ilgilendirmez. Israr etme daha fazla."
"Bari haberlerden bilgi verin. Şehirde ne oluyor hala tam konuşmadık."
"İşte devam edeceklermiş eylemlere öyle dediler. Kadınlar, istifa olmadan geri adım atmayacaklarını söylüyorlar. Bu olaylar daha büyüyecek gibi. Daha fazla insan eylemlere katılıyormuş sürekli." Derin bir nefes alıp sesli bir şekilde verdi. "Senin için endişeleniyorum. Baban yarın işe gitmeyecek. Senin de okula gitmemen en iyisi. Dışarı çıkmak tehlikeli. Birkaç güne hepsi geçecek.
Bana inan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsyan
AksiFeminist Distopya. "Erkeklerin sokakta tek başına yürüyemediği zamanlardı." Günümüzden çok da farklı olmayan bir düzende kadınlar sabırlarının sonuna gelince düzeni alt üst etmeye karar verirler. Kadınların öfkeleriyle oluşan yeni sistemde erkekl...