55

113 22 12
                                    

  Garip.

  Yarın düğünüm var, gerçekten garip.

  Sevmediğim, tanımadığım bir adamla evleniyorum. Ve bunu ben istedim, kendi ölüm fermanımı kendim hazırladım.

  Keşke zamanı geri alabilsem, keşke..

  Yoongi'nin beni aldatmasına karşı susabilirdim. Hiçbir şey olmamış gibi yapabilirdim.

  Aptallık ettim.

  Ve bunun acısını sonuna kadar çektim, iliklerime kadar.

  Kafamı kaldırıp az önce odaya giriş yapan müstakbel kocama (!) baktığımda, istemsizce gözlerim dolmuştu.

"Nasılsın bebeğim?"

"İyiyim." Lafı kısa kesmek için bağdaş kurduğum ayaklarımı bozdum ya oturduğum yataktan kalktım. "Nereye gidiyorsun Jisoo? Yeni geldim."

"Lavaboya gideceğim Ji Won. Yüzümü yıkayacağım."

  Üstelemedi, kendimi lavaboya attım ve kapıyı arkamdan kilitledim. Kurtulamıyordum, son kaçma deneyimimden sonra birçok kez daha denemiştim bunu. Olmuyordu. Sanırım pes etmeliydim. Kendime bile yediremediğim gerçekler vardı ortada.

  Yaklaşık üç gün önce uzun uğraşlar sonucu bulduğum telefonumu çekmeceli dolaplardan birinin içindeki üst üste katlanmış üç havlunun arasına koymuştum. Havluları açtım ve telefonumu çıkardım.

  Bu telefonu Ji Won'dan saklamak çok zordu.


  Bu telefonu Ji Won'dan saklamak çok zordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
trouble! series: delayed distress  [les panic] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin