"Hyung emin misin ya.. Çok aceleye geldi olmadı böyle."
Jungkook Yoongi'ye büzdüğü dudaklarıyla bakarken Yoongi gülümsedi. "Burada onunla anılarım var Jungkook. Sadece kendime daha fazla eziyet etmiş olurum, eğer kalırsam."
"Hiç içime sinmiyor hyung.." Yoongi dostunun omzuna vururken gözü kol saatine kaydı. "Uçağın kalkmasına on dakika kalmış, hadi artık gidiyorum."
Jungkook'a kalsa dostunu bırakmayacaktı, fakat Yoongi gitmeyi öylesine kafasına koymuştu ki durduramazdı bu saatten sonra.
"Umarım mutlu olursun hyung. İletişimi kesmeyelim ama. Ara beni mutlaka vardığında."
Yoongi gülümsedi. "Ararım merak etme."
Aslında adamın da hiç içine sinmiyordu gitmek. Jisoo'nun bugün evleneceğini biliyordu, halen daha yaşadığı şoku atlatamamıştı da. Fakat madem o ilişkilerini birkaç kuru sözle bitirebiliyordu, Yoongi'nin de artık burada kalmasına lüzum yoktu.
Uçak havaalanına giriş yaptığında Yoongi yakasındaki gözlüğü çıkararak gözlerine taktı.
Uçağa doğru ilerledi, alımlar beş dakika sonra başlayacaktı.
O uçağa binecekti, ve her şey bitecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
trouble! series: delayed distress [les panic] ✓
Fanfiction-tamamlandı- 'trouble' serisi 1. kitaptır Kim Jisoo kendisinden hoşlanan çocuğa sevgilisi ile öpüşürkenki fotoğrafını atmıştı. >Yüksek Sıralamalar< jichu| #1 miyeon| #1 joohyun| #2 kimjisoo| #4 by| eylvis