16. Bölüm: ''Sorular''

9.2K 290 269
                                    


Lütfen beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Sevgiyle...


Bölüm Şarkısı: Wafia - Heartburn

Bölüm Şarkısı: Wafia - Heartburn

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karasar-1996

Şanssızlık insanın kaderine bir defa nakşedilmişse onu söküp atmak çok zordu. Kendi imkanlarınla o şanssızlığı kırmak ise büyük güç istiyordu. Zira şanssızlık çelikten bir halat gibiydi. İnsanın çevresini kuşattı mı, ancak güçlü bir makas  sizi kurtarabilirdi. O makas ise içinizdeki güçtü. 

O gün Sevilay, Musa'nın elinden kurtulmak için çırpınsa da Ömer'in annesine yanlış anlaşılacak bir durumda yakalanmıştı. Elin adamının köyün ortasında bir genç kızın elini tutmasının ne anlama geldiği belliydi. Sevilay, durumu açıklamak istemişti; Ömer'e söylememesi için yalvarmak istemişti ama yapamamıştı. Bunu hangi sıfatla yapacaktı hem? 

Yaşlı kadın, kınayan gözlerle ikisini süzüp yanlarından geçip gitmişti. Sevilay ancak o zaman Musa'yı savuşturup eve varabilmişti. Ne şanstı ama! Her şeyin mahvolmasından korkuyor ve bir hafta geçmesine rağmen içi içini kemiriyordu. 

Ömer, babasının onu zorla nişanladığını bilmediği için bu durumu ona açıklayamazdı da. Sana yalan söyledim, sakladım diyemezdi. O günden beri de hiç aramamıştı. Vazgeçmesinden korkuyordu ama elinden bir şey de gelmiyordu. Çaresizce bekliyor, bekledikçe ruhu türlü azaplar çekiyordu. 

Tüm bu sıkıntılar yetmezmiş gibi haftaya düğünü de vardı. Babası işten dönmüş ve düğün işleri hızlandırılmıştı. Ömer ve Sevilay için zaman daralıyordu. Bu günlerde bir yanlış anlama yüzünden işlerin bozulmasından korkuyordu Sevilay. 

Yatağında oturmuş ve dizlerini iyice kendine doğru çekmişti. Günlerinin hatta hayatının çoğunu bu yatakta geçirmişti. Yalnızlığına sığınıyor ve her şeyden kaçıyordu bu odada. 

Derin bir nefes alıp geleceği hakkında düşünmeye koyuldu. Bu Musa denen adamla evlendirilecek olursa, intihar edecekti. Ölmek tüm bu yaşanacakların yanında pamuktan bir yatak kadar rahat olacaktı. Sonunda huzur bulacaktı. Ömer'i kaybetmek zaten onu öldürürdü. 

Ömer'le kaçarlarsa güzel bir hayatı olacaktı. Sevdiği adamla cehennemde bile yaşamaya razıydı. Onun yanındayken huzurlu, güvende ve mutlu hissediyordu. Ona inatla, istikrarlı bir şekilde unutturulmaya çalışılan insanlığını hatırlıyordu. 

İhtimaller arasında git gel yapan zihni bugüne uğramayı ihmal etmemişti. Bir hafta sonra düğünü vardı hatta üç gün sonra imam nikahı kıyılacaktı. Reşit olmadığı için imam nikahı yapacaklardı. Hem Musa'nın annesi de ''Biz hükümet nikahı mı gördük?'' deyip işe taş koymuştu. Bilmeden yaptığı iyilik Sevilay'ın biraz da olsa işini kolaylayacaktı. 

HİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin