Bölüm 11 🔍

170 21 47
                                    

Derek Stiles'ı tekrar aldığı yere bırakıp daha o girmeden içeri girmişti. Nedensiz bir sinir ve hayal kırıklığı yaşıyordu. Stiles'ın kendisini sevmemesini elbet anlayabilirdi ama seviyordu. Stiles'ta Derek'i seviyordu. Sadece arada ki yaş farkından beraber olamayacaklarını düşünüyordu. Derek ise buna sinir oluyordu.

İçeri girdiğinde Lewis ve Ava hâlâ önlerinde ki kağıtları inceliyordu. Derek girdiğinde kafalarını kaldırdılar.

"Ne yapıyorsunuz" dedi koltuklardan birine yayılarak. "En sevdiğim çiftsiniz" diyerek itiraf etti. Lewis'i sevmiyordu aslında ama Ava'yla mutlulardı. Ava yanakları kızararak gülümsediğinde Derek'te bir kahkaha attı.

Az sonra Stiles'ta girdiğinde gözleri kızarmıştı ve kolları ıslaktı. Derek ona bakmamaya özen göstermişti ama gözlerini ondan ayıramıyordu. "Sen ağladın mı?" Diye sordu. Elinde değildi.

"Hayır niye ağlayayım"

"Sen cidden ağlamışsın Stiles bizi mi yiyorsun" dedi Lewis Stiles yanına otururken.

"Ağlamadım niye ağlayayım"

"Bir sorun mu var?"

"Hayır yok nerden çıkarıyorsunuz bunları"

"Bilmem belki az sonra akabilecek gözlerin ve en azından yanaklarının ıslanmaması için yaşlarını sildiğin kollarından olabilir"

Stiles koluna baktı. Evet ıslaktı kollarını iyice çekip elinde sakladı. "Ağlamadım niye ağlayayım. Ne yapıyorsunuz?"

Ava ve Lewis bir şeyler anlatırken Derek hâlâ Stiles'a bakıyordu. Stiles ise büyük bir dikkatle onları dinliyordu. Kafasını Derek'e döndürdüğünde şefkatli bir gülümseme takındı. "Sana diyorlar Derek"

"Ne"

"Eğer iki hafta kadar burda olmazsak buranın başına geçebilir misin?" Diye sordu Ava kağıtlarla dolu siyah dosyayı kapatırken.

"Neden Stiles'a vermiyorsunuz o daha iyi değil mi?"

"Hayır değilim"

"Öylesin"

Lewis konunun uzamaması için elini havada salladı. "Tamam kesin sesinizi. Şu an kapa, hayır sen kapa gibi bir muhabbet dönmesini istemiyorum. Bir bölümü Stiles diğer bölümü Derek yönetsin. Çok kolay bir çözüm bence"

"Bence de ne dersiniz çocuklar"

"İstediğim bölümü seçebilir miyim" diye sordu Derek garip bir gülümsemeyle.

"Elma mı seçiyorsun hayvan"

"Evet öyle yapıyorum Stiles bir sorun mu var"

"Bence ben bu işi yapamam batarız falan"
Derek Stiles'ın söylediğiyle büyük bir kahkaha attı. Kimsenin gülmediğini gördüğünde kendini durdurdu. "Ne yani bence çok komikti"
Stiles "Sinirim bozuldu sanırım" diyip güldüğünde Derek onu güldürdüğü için biraz iyi hissetmişti. Kendisi güldürmüştü değil mi?

"Evlerinize gidin" dedi Ava burun kemerini sıkıp.

"Çok dayanılmazız değil mi"

Stiles Derek'e ufak bir kahkaha atıp dışarı çıktı. Derek'te çıktığında elini Stiles'ın omzuna koydu. "Bugün ağır konuştum sanırım telafi edebilir miyim?" "Nasıl" dedi Stiles asla yavaşlamadan arabasına doğru yürürken. "Bildiğim bir bar var oraya gidebiliriz ya da sadece gezeriz, yemekte olur, kahvede..." Stiles Derek'in saydığı şeylerle arabasının önünde durdu ve Derek'e baktı ama kafasını iki yana salladı. Arabaya bindikten sonra camı tamamen açtı ve dışarda kalan Derek'e baktı. "Bende seni seviyorum"

Derek şaşkınca ona bakarken Stiles camı kapattı ve bir daha arkasına bakmadan evine gitti. Eve girdiğinde pişmanlık duyup duymayacağına dair büyük bir beyin fırtınası yaptı. Pişman olmayacaktı.

Az sonra kapısı çaldığında kapıyı açtı. Karşısında Derek'i görmeyi beklemiyordu. Nefes nefeseydi, karnı düzenli olarak inip kalkıyordu ve Adem elması da hareket halindeydi. "Ne demek..." deyip yutkundu ve kapıya yaslandı. "Ne demek beni seviyorsun?"
"Sen koşarak mı geldin gerizekalı" diyip geri çekildi Stiles. Derek içeri girdiğinde Stiles'ın peşinden gitti. "Tekrar söyle. Lütfen. Tekrar duymalıyım hayal görmediğimi kanıtla bana"
Stiles gözlerini devirdi ve masada ki kahveyi alıp tezgaha yaslandı. "Seni seviyorum" dedi. Derek çıldırmak üzereydi. En son ne zaman bu kadar mutlu olduğunu bile hatırlamıyordu. Biraz daha Stiles'a yaklaştı. Kollarını ona sararken Stiles hızlı bir hareketle bardağı çekti. O da kolunu Derek'e sardığında Derek rahat bir nefes verdi. "Söylemeyeceksin diye çok korkmuştum" Stiles Derek'i bırakıp kahvesine tekrar sarıldı. Üşüyordu ve elleri titriyordu.
"Derek evine git. Benim çok uykum var ve yarın daha erken kalkacağız" Derek kafasını salladı ve dışarı çıktı. Stiles'ta Derek gider gitmez battaniyesinin altına girdi. Kendini ısıtmayı denerken uyuyakaldı. Yarın sabah olmasını ve titreyişinin geçmesini istiyordu.

Geçenlerde yağmurun altında durunca üşütmüş olmalıydı.
———

BRANN AND KRUTTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin