Bölüm 14 🔍

140 22 48
                                    

"Rahatsız ettiğim için özür dilerim Bay Stilinski ama bir adam geldi ve sizi soruyor"

"İsmi ne?"

"Krutt 2 dersem onu tanıyacağınızı söyledi sadece"

"Pekala geliyorum Derek nerde?"

"Odasında efendim"

"Peki ben H-hemen geleceğim"

Stiles kalbi boğazında atarak üstünü giyindi. Koşarak atkısını da alıp cipine bindi. Gitmemesi gerektiğini bile söylemişti ama Derek ve inatları bunu kabul etmemişti. Krutt 2 diye kendini tanıtan kişi Alex'ten başka birisi olamazdı. İlk ajan seçimlerinde sınav sonuçlarında bir tek Alex ve Stiles kalmıştı. Alex'te kazanma umuduyla Stiles'ı bir odaya kilitlemiş, ardından kaybolmuştu. Sonunda Stiles odadan kurtulduğunda her ne kadar kaybettiğini bilse de gidip olanları anlatmıştı. Bunun üzerine Alex'i görevinden alıp kendisine devretmişlerdi. Bu ondan çok az da olsa tırsmasına sebep oluyordu.

Vardığında büyük bir hızla içeri girdi. Derek ve Alex konuşuyorlardı. Alex çok güven verici görünüyordu ama sadece Derek'e karşı.

Stiles'ı gördüklerinde ikisi de sıcak bir gülümseme yaydılar dudaklarına. Derek'in gülümsemesine bakınca cidden içiniz ısınıyordu. Kendinizi güvende hissediyordunuz ve bunu tekrar tekrar yapması için yalvarabilirdiniz. Kafanızı Alex'e çevirdiğinizde ise gülüşünü hemen söndürmesini istiyor ve donduğunuzu hissediyordunuz. Aslında Alex çoğu kıza göre yakışıklı erkek tanımıydı. Sarı dağınık saçları, yeşil olmak isteyen ama son anda kahvelerin yeşilleri durdurduğu gözleri ve yapılı vücudu vardı ama bu güzel özellikler karakterine asla yansımıyordu.

"Hoşgeldin Stiles" dedi Alex yine güzel bir gülümsemeyle. Stiles ise sadece Derek'e işaret parmağını sallayıp gelememesini söyleyerek Alex'in kolunu çekerek odasına soktu ve perdeleri kapattı.

"Burda ne arıyorsun" diye sordu Stiles etrafı kontrol ettikten sonra Alex'e dönerek.

"Ufak bir yemek yiyelim demiştim ve itiraz kabul etmiyorum gidelim?"

"Kabul etmek zorundasın şimdi çık burdan"

Derek dışardan her ne kadar onları dinlemeye çalışsa da sesleri gelmiyordu. Onların ne olduğunu bilmiyordu. Az sonra Stiles önde Alex arkada dışarı çıktıklarında Derek işiyle ilgileniyor gibi yaptı. Dışarı çıkarlarken Stiles arkasına döndü ve kafasını iki yana sallayıp dudaklarını 'gelme' anlamında kıpırdattı.

Cipe bindiklerinde Stiles korkmadığını göstermek için nereye gittiklerini sordu. Alex bir yol tarif etti.Oraya geldiklerinde Stiles cidden bir eve geldiklerini düşünmüştü ta ki içeriye girene kadar.

Arkasından gelen eli hissedip yere çömeldi ve bir çelme takıp Alex'in üstüne çıktı.

Stiles: sanırım yanlış zamanda yanlış hareket ediyorsun.

Alex sertçe kendini Stiles'ın altından çekip Stiles'ı altına çekti. Yüzüne bir yumruk geçirdi.

Alex: senin yüzünden hâlâ bir işim yok üstelik senden daha iyiyim.

Stiles bir kahkaha atıp Alex'in yakalarını tutup yine üste geçti. Alex ise Stiles'ın altından kaçmayı başarıp ayağa kalktı ve duvara asılı tek bıçağı eline geçirdi. Stiles ise kaşlarını kaldırıp kafasını salladı. Alex kendine yaklaşırken koltuktan yuvarlanıp kapıyı açmayı denedi ama kapı kilitliydi.

"Bunu ne zaman kilitledin piç" diyip havaya zıplayıp bir tekme attı Alex'in bacak arasına. Alex ise hiçbir şey olmamış gibi Stiles'a onun yaptığı gibi bir çelme takıp onu yere düşürdü. Sıkıca bacağının arasına sıkıştırıp bıçağı Stiles'ın karnına geçirdi. Stiles seslice inlediğinde Alex bıçağı Stiles'ın karnında bırakıp gözden kayboldu. Stiles ise hızlıca elini karnına götürdü. Pekala kanı severdi ama başka vücutlarda...
Ayağa zorla kalkıp gözlerini sildi. Bir çakmak ararken kanın aktığını hissediyordu. Bir bez bulmayı demiyordu. Evin heryerini gezdi ve sonunda bir bez bulup karnına bastırdı. Çakmağı da eline alıp dışarı çıktı. Alex anahtarını almamıştı. O yüzden cipine binip bezi çekti ve Tişörtünü sıyırdı. Pek derin bir yara değildi. Arabada ki aleti alıp yarasına bastı. İnlemesi bütün arabayı doldurmuştu ve eliyle gözünü kapattı. Küçük şeyi çekip cipini büyük bir hızla evine sürdü. Yarasını sarıp Tişörtünü değiştirdi ve tekrar cipine binip işine döndü. O içeri girer girmez Derek yanına geldi.

Derek: Ne oldu

Stiles: ne ne oldu konuştuk biraz

Derek Stiles'ın yalan söylediğini anlamıştı. Hızlıca kolunu tutup odasına sürükledi. Perdeler hâlâ kapalıydı.

Derek: ne yaptınız doğru söyle

Stiles: Hadi ama Derek bir şey yapmadık sadece konuştuk.

Derek başka bir şey demedi sadece kafasını salladı ve Stiles'a yaklaşıp elini tuttu. Acısı vardı.

Derek: üstünü çıkart

Stiles: pardon?

Derek tekrarlamadan Stiles'ın tişörtüne uzandı ve tek hamleyle tişörtü Stiles'ın vücudundan ayırdı. Sargı bezini gördüğünde kaşlarını çatıp Stiles'ın yüzüne baktı.

Derek: ne bu

Stiles: neymiş?

Derek: bu ne Stiles

Stiles gözlerini devirip tişörtü almak için uzanacakken Derek tişörtü çekti ve Stiles'ı koltuğa oturttu. Dikkatlice sargıyı çıkardı. Yarayı gördüğünde tekrar Stiles'ın yüzüne baktı.

Derek: bor şoy yopmodok bu ne lan o zaman kendin sardın de mi?

Stiles: düzgün konuş benle Derek

Derek: tamam tamam bak sen hâlâ benim ne hissettiğimi anlayamadın sanırım.

Derek dikkatlice sargıyı geri kapattı ve Stiles'ın elini tekrar tuttu. Acısını tamamen aldığında Stiles yaranın iyileştiğini düşünmüştü bir an için.

Derek: Alex nerde kalıyor

Stiles: bilmiyorum

Derek: nereye gittiniz peki

Stiles: hayır söylesem ne yapacaksın?

Derek: ağzına sıçıcam Alex'in ne yapacağım

Stiles: salak salak konuşma Derek git işine dön.

Derek yavaşça ayağa kalktı. Yukarı çıkıp telefonunu aldı ve neredeyse koşarak dışarı çıktı. Kaskını takmadan motoruna bindi ve Stiles'ın evine gitti. Kapı kilitliydi. Biraz gözünü evde gezdirdi. Açık pencereyi gördüğünde rahatlamış bir kahkaha attı.

BRANN AND KRUTTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin