Derek Stiles'ın bacağında yatıyordu ve Stiles'ta sadece onu izliyordu. Derek kucağında ona saçma sapan şeyler anlatırken o gülümseyip onu dinliyordu. Her şeyin düzene girmediğini biliyordu ama rahat hissediyordu. Sürekli olarak annesini düşünüyordu ama onu bugün bir daha görmemişti.
Şimdi ise sadece birkaç saat annesini göremediğini anlamıştı ve annesi tüm güzelliğiyle karşısında duruyordu. "Stiles" dedi yine yumuşak bir sesle. Ardından kapıdan çıkıp yavaşça yürümeye başladı. Stiles'ta onu kaybetmemek için Derek'in kafasını kaldırıp arkasından koştu. Derek'te peşinden geliyordu.
Stiles bir süre sonra hızlı adımlarını daha da hızlandırıp koşmaya başladı. Annesini kaybetmek istemiyordu. Claudia durduğunda Stiles'ta adımlarını yavaşlattı ve annesine yaklaştı. Derek'te hâlâ arkasındaydı.
"Onu cidden seviyor musun" dedi annesi. Stiles ise Derek'e baktı o da kendisine bakıyordu. Neler olduğunu anlamadığını bakışlarıyla anlatıyordu.
Stiles: Biz evleneceğiz. Hemde en kısa zamanda
Derek Stiles'a biraz daha yaklaşıp kolunu omzuna attı. Kiminle konuştuğunu sordu. Stiles ise sabit bir şekilde annesine bakıyordu.
"Biliyorum"
Stiles: Bildiğin şeyi neden soruyorsun o zaman? ne istiyorsun
"Bunu konuşmuştuk Stiles. Ne istediğimi biliyorsun"
Stiles: bunu yapamam
"Benim için kendini kurban et Stiles eğer sen kendini kurban etmezsen Derek'i kurban edersin"
Stiles: Ona dokunmayacaksın anne bana da. Ben alışmaya başlamıştım senin yokluğuna. Hâlâ zor ama oluyordu yavaş yavaş.
Derek: Stiles kimin yokluğu boşlukla konuşmayı bırakır mısın
Stiles: Boşluk değil Derek. Annem. Ve ne var biliyor musun sanırım onun için kendimi feda etmem gerekiyor.
Derek: Stiles o sadece bir hayal gerçekte yok. Kafanın içinde kuruyorsun bana bak. Annen için hâlâ üzüldüğünü biliyorum ama o öldü Stiles ve geri gelemez
Stiles: eğer ben ölürsem gelir
Derek: Ne fark eder sen yaşıyor olsan ve o ölü olsa şimdi ki gibi, senin ölü olup onun yaşamasıyla aynı durumu yaşayacağız
"O zaman Derek'i kurban et Stiles"
Stiles: Hayır. Bunun üzerine düşünmek bile istemiyorum sadece hayır
Derek dişlerini sıkıyordu. Karnı hâlâ acıyordu ve Stiles'ın arkasından koşarken kendini daha da sıkmıştı. Kendini bir ağacın dibine bıraktı. Stiles ise hâlâ ileri gidiyordu. Sanki annesini yakalamak için büyük bir çaba sarf ediyordu.
Stiles sonunda koşmaya başladığında Derek sadece elini karnına koyup ağacın dibinde oturdu. Yüksek ihtimalle koltuktan kalkmaması daha iyiydi ama Derek kalkmıştı. Stiles ise onu burda bırakmıştı.Stiles: Lütfen anlaşabiliriz bence. Sen hep böyle benim yanımda ol ve beraber yaşayalım.
"Sana sarılmak istiyorum Stiles tenini hissetmek istiyorum. Kokunu içime çekmek istiyorum. Bana sekiz yaşından beri nelerin değiştiğini anlatmanı istiyorum"
Stiles: bunları kimse ölmeden de yapabiliriz değil mi anne?
"Hayır Stiles"
Stiles: sana nelerin değiştiğini anlatabilirim.
Claudia yavaşça kafasını salladı ve Stiles'ın karşısına oturdu. Stiles'ta memnuniyetle gülümseyip olan biten her şey anlattı. Babasının ölümü, kendisinin sınavlara hazırlanması, Lewis'le tanışmaları, panosu, kıytırık bir ajanken bir anda Krutt olması, Derek'le tanışmaları, Derek'le evlenme isteğini ve daha bir çok şeyi anlattı annesine.
Derek hâlâ ağacın altında gittikçe acısını artıran karnını tutuyor, nefes almaya çalışıyordu. Ayağa kalkmaya çalıştığı zaman tekrar düşüyor ve yarasının açıldığını hissediyordu. Aklına gelen son şeyle yerden ucu sivri bir şey aldı ve elini çizdi. Tırnaklarını da o küçük kesiğin içine geçirdi ve kanamasına yol açtı. Yarasının iyileştiğini hissedebiliyordu ama burda daha fazla kalamazdı.
Dikkatlice ayağa kalktı ve nefes almak için kendini ağaca yasladı. Stiles nereye gitmişti bilmiyordu ama onun yanına gidecek enerjisi yoktu. O da 'nasıl olsa Stiles eve gelir' düşüncesiyle evine gitti ve tekrar koltuğa yattı. Çok uzun sürmüştü bu iyileşme süresi.
Birkaç dakika sonra Stiles Derek'in kapısını çaldığında Derek açmamayı düşündü ama yine binbir zorlukla ayağa kalkıp kapıyı açtı.
Stiles: Çok özür dilerim seni orda bırakmamalıydım. İyi misin?
Derek kafasını salladı ve gözlerini kapattı. Gayet iyiydi ne olabilirdi ki.
Stiles: Eline naptın
Derek: Bir şey yok ufak bir çizik
Stiles: Sargı bezleri nerde?
Derek: Bilmem belki dolapta belki yatağımın altında belki herhangi bir çekmecenin içinde
Stiles fazla uzatmadan önce Derek'in odasına girdi ve hiçbir yeri atlamadan heryere baktı. Sonunda bir bant bulduğunda rahat bir nefes verdi ve aşağı indi.
Derek'in kafasını bacağında koyup koltuğa oturdu ve elini kendine çekip dikkatlice sardıktan sonra üstüne bir öpücük bıraktı.
Stiles: Özür dilerim cidden
Derek: saçmalamayı bırak Stiles sadece bana neler olduğunu anlat.
———
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BRANN AND KRUTT
Teen FictionKrutt ve Brann gerçek isimlerinin bile bilinmediği efsaneler. Peki ya birbirlerini bulmak zorunda kalırlarsa.