BRANN AND KRUTT

Bölüm 22 🔍

FİNAL

Stiles:

"Hayır hayır git lütfen öldürmeyeceğim"

Uyandığımda aynı şeyi tekrarlayıp duruyordum. 'Derek'i asla öldürmem'. Aşağı indiğimde salon dağınıktı ve iki şişe bira da kırılmıştı. Dün kafamı dağıtmak için içerken çok kaçırmış olmalıyım. Ayağıma baktığımda ufak bir çizik vardı. Umursamadım ve yukarı çıkıp üstümü giyindim.

Dışarı çıktığımda yine annemi gördüm ama umursamadan cipime bindim ve iş yerine sürdüm. İçeri girdiğimde direkt olarak Lewis'in odasına girdim. Derek, Ava ve Lewis'te burdaydı.

Stiles: Ne işin var senin burda

Derek: Sıkıldım

Stiles: Yaralısın sen yaralı düzgünce yürüyemiyorsun bile.

Ava: Gelde anlat bu keçiye

Lewis: Sabahtan beri anlatmaya çalışıyoruz ama hiç umrunda değil

Stiles: Derek şimdi ayağa kalkıp eve gidiyorsun.

Derek: Dört saattir onları dinlemedim şimdi seni mi dinleyeceğim

Stiles: Benim evime gidiyorsun ve benim gelince vereceğim sürprizi bekliyorsun Derek.

Derek: Ben çocuk değilim

Stiles: tamam şimdi çık dışarı.

Derek bu durumdan rahatsız olduğunu belli eden şekilde oflayıp ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. O çıktığında bende Lewis ve Ava'ya bir baş selamı verip çıktım. Derek benim dediklerimi dinlememiş, yine sandalyesine oturmuştu. Bende uzatmadan yanına oturdum ve elimi yine bacağına koydum. Bir elimle de klavyeyle işimi hallederken kafamı iki yana salladım.

Stiles: Böyle iyi yaptığını mı düşünüyorsun

Derek kafasını salladı ve işine devam etti. Ben ise gözlerini devirdim. Az sonra yine annemin sesini duyduğunda koşarak tuvalete gittim. Yeter diye bağırmak istiyordum.

Yazan Kişi Ağzıyla

"Öldür kendini"

Stiles: Bak yeter artık. Neden on senedir ölüyken bir anda yeniden gelmek istiyorsun?

Ses kesildi ve Stiles'ta tuvaletten çıkıp tekrar Derek'in yanına oturdu. Derek kaşlarını çatıp ona bakarken Stiles'ta ona döndü ve göz göze geldiler. Derek kafasını iki yana sallayıp ne olduğunu sorduğunda Stiles tekrar önüne döndü ve onu geçiştirdi.

Akşam beraber eve giderlerken Stiles yine yoldan sapıp annesini takip etti. Koşmaya başladığında Derek'te arkasından koştu ve dün önüne geldikleri ağaca tekrar geldiler. Tam ortada bir bıçak, bıçağın yanında da annesi oturuyordu. Derek ise hiçbir şey görmüyor, neler olduğunu tahmin etmeye çalışıyordu.

Stiles: "Bu ne"

"Bıçak"

Stiles: Onu bende görebiliyorum ne için?

"Derek'i gebertmen için"

Stiles: "Bak anne biz anlaşamıyoruz sanırım onu öldüremem"

"Kendini öldür o zaman. Hatta sevgiline söyle o öldürsün"

Derek: "sen neyden bahsediyorsun"

Stiles Derek'e cevap vermeden yere eğildi ve bıçağı aldı. Bunu Derek'e dokundursa bile Derek ölürdü.

Derek: Hayır Stiles bırak onu.

Stiles: İstediği tek şey bu baksana sadece kendimi öldürmemi söylüyor. Ben sanırım daha fazla bunu çekemeyceğim.

Derek: Stiles saçmalama

Derek Stiles'ın üstüne atlayıp bıçağı aldı. Stiles'ın ölmesi kendinin de ölmesi demekti.
Stiles'ın ise gözbebekleri kayboldu ve ayağa kalkıp Derek'e yaklaştı.

"Ya seve seve ya da zorla değil mi Derek. Şimdi o bıçağı bana geçir ya da sadece izle"

Derek: Ne var biliyor musun? Alçak piçin tekisin. Şimdi Stiles'tan ayrıl.

Stiles büyük bir kahkaha atıp Derek'e yaklaştı ve yarasına bir tekme atıp onu yere düşürdü. Derek yerdeyken de kıpırdayamamasını fırsat bilip üstüne oturdu.

"Belki de sen benim için kurban olmalısın bak senin sevdiğin gibi bu bıçak üstünde kurtboğanda var üvezde bulmak isterdim ama..."

Stiles cümlesini bitirir bitirmez saçma sapan cümleler söyleyerek elinde ki bıçağı Derek'in eski yarasının üstüne geçirdi. Derek acıyla inlerken Stiles altındakinin kim olduğunu bile bilmeden bıçağı çekip bu sefer kalbine soktu. Derek'in ağzından siyah bir sıvı aktığında Stiles'ta bıçağı çekip ne yaptığını bile bilmeden bıçağı kendine sapladı. Onun kurtboğana bile ihtiyacı yoktu. Anında nefesi kesilirken o da Derek'in üstüne düştü. Son gördüğü şey kendisiyle konuşan kişinin annesi olmadığıydı. Stiles sevdiğinin ölü bedeninin üzerinde, Derek ise sevdiğine rahat bir yer sağlamak istermişçesine Stiles'ın altında ölmüştü. Onlar ölürken bile beraberlerdi

Son

Fikir için teşekkür ederim melyhoward