İLK MELEZ

35.

Karşımda kahvaltı masasında uyuyan Carla pis pis bakarken zeytini ağzıma attım. Bella çayını yudumlarken Carl'ın dizine vurmayı ihmal etmedi tabi.

- uyan lan kim dedi sana sabaha kadar otur diye. ( Alex)

- ne yapayım abicim takıldık arkadaşlarla benim uyumam lazım yarın okula gidicem diyemedim kusura bakmayın. ( Carl)

Alex elindeki ekmekten büyük bir ısırık alıp ağzına domates aldı.

- bizim ne işimiz var normal lisede ya. ( Carl)

- şikayet etmeyi bırak da kahvaltının yap. Okula geç kalıcaz yoksa. ( Anabel)

Carl şikayet ede ede kahvaltısını yapmaya başladı. Hepimiz kahvaltımızı yapıp masayı toparladık dan sonra okul yolunu tuttuk. Arabada Carl uyumaya devam etse de Bella rahat bırakmadı.

- bu okula asansör yaptıralım parasını ben veririm yeterki merdivenleri çıkmayalım. ( Bella)

- neden olmasın bizi de bu yükten kurtarırsın. ( Carl )

Carl kolunu Bella'nın omzuna atmış tüm yükünü ona yüklemişti. Ben ve Alex birbirimize bakıp. Bunlar la ne yapıcaz bakışı atmaktan geri kalmadık tabi.

Karşıdan gelen bizim sınıftaki erkek topluluğu Bize pis pis bakıyor birbirleri ile küfürleşiyorlar dı. Bizim onları duymadığımız sanıyor rahatlıkla hakkımızda konuşuyorlar bir de. " Tiplere bak AMK kendilerini bir bok sanıyorlar." Esmer olan sarışına dirsek atıp fikirlerini söyledi. " Yanlarındaki kızlar bunlara nasıl bakmış anlam veremiyorum." Alex'in bedeni kasılmış eli yumruk haline gelmişti.

- sakin ol onları takmamamız gerekiyor. ( Anabel )

Alex derin nefes alıp yürümeye devam etti. Esmer olan yanımızdan geçerken Carl'ın omzuna çarptığında anlamıştım işte şimdi ortalığın  kan gölü olacağını.

- önüne bak lan kocaman kolidoru görmüyor musun.

- o kolidoru senin götüne sokarsam görmem. ( Carl)

- ne diyorsun lan sen kime bulaştığının farkında mısın.

Aslı onlar kimlere bulaştığının farkında değildi. Kendi canları için derhal susup yollarına  devam etmeleri gerekiyor.

- bana bak oğlum farkındayım eceline susamışsın. Boğazındaki damarları seviyorsan uza siktir git. ( Carl)

Haklıydı boğazındaki damarları seviyordu ve gitmesi gerekiyordu. Bu neyin cesareti neden hayla karşımızda sırıtmaya devam ediyor.

Arkasına dönüp arkadaşlarına seslendi.

- beni tehdit ediyor görüyorsunuz değilmi.

5 kişilerdi ama sayıları pek de önemli değil Carl için hepsini öldürebileceğini biliyor ve bunun korkusunu yaşıyorum. Eğer Carl kendisini tutamazsa herkes bizim ne olduğumuzu anlayacak görecekler di.

- Carl gidelim. ( Alex)

- bencede Carl gidin yoksa ayağımın altına paspas olursunuz.

Alex çocuğa yaklaşıp yakasını silkti. Sırıtıyor kendisini tutmaya çalışıyor ve bunu çok güzel belli ediyordu.

- kare kafalı arkadaşım benim git burdan yoksa gördüğün temiz ve beyaz zemin birazdan senin kanınla pislenecek.( Alex)

Çocuk yüzündeki sırıtışı daha fazla yaydığında tam konuşacağı sırada Alex kafası ile çocuğun burnuna vurdu. Carl yanındakilere yumruk atarken tabiki ben ve Bella da onları izlemedik. Elbette ikisi halledebilir hatta burunları bile kanamadan işlerini bitirebilirlerdi ama biz de gerekeni yapıp ölmemelerini sağlayacaktır.