Hongjoong
Seonghwa
Konuşalım mı?Seonghwa
Aaaa
Selammm
Olur konuşalımHongjoong
Hatırlıyorum
Ve sende hatırlatıyorsunSeonghwa
Hhmm
HatırlıyorumHongjoong
Niye son 2 gündür ben yokmuşum gibi davranıyorsunSeonghwa
Sen rahatsız olma diyeydiHongjoong
Sen benden uzak durduğun icin rahatsız oldum asılSeonghwa
Özür dilerimHongjoong
ÖnemliydiSeonghwa
ÜzgünümHongjoong
Bak seonghwa
Daha önce hiçkimseye aşık olmadım
Veya sevmedim
Bir dostum sayesinde öğrendim biraz
Sonra sen girdin
Korudun kolladın
Seninleyken mutluydum
Güvende hissediyordum
Seviyorum ben seniSeonghwa
Beni?
SeviyorsunHongjoong
Evet
Seni seviyorum
Kim Hongjoong, Park Seonghwa'yı seviyorSeonghwa
Kim Hongjoong beni seviyorHongjoong
Peki...
Ya sen?Seonghwa
Dışarı çıkar mısın
Yunhonun evinin önündeyimHongjoong
Saat 1 olmuş
Bekle geliyorumSeonghwa
Acele et
Soğuk ve ben ısınmak istiyorum•~•
Koşarak dışarı çıktım. Seonghwa kapının önünde sırtını duvara yaslamış oturuyordu.
Kapının kapanma sesini duyunca kafasını kaldırıp bana baktı. Ayağa kalktı. Hızlıca kendine çekti beni. Sımsıkı sardı bedenimi. Soğuktu. Elleri soğuktu. Ama ısıtırdım ben onu.
Gözlerim dolmuştu. Severdi demek ki biri beni. Benim gibi birisini severdi.
Kulağıma fısıldadı Seonghwa. "İlk karşılaştığımız gün pençelerini çıkarmış bir kediden farkın yoktu. Sonrasında da öyleydin. Yanında buldum kendimi her seferinde. Bir baktım aşık olmuşum sana. Kapılmış gidiyorum."
Kıkırdadı. Gözyaşım ceketine damladı. Kollarını gevşetip ayrıldı benden. Yüzümü avuçları arasına aldı. Gözyaşımı sildi.
"Ağla diye söylemedim. Cevapsız kalma diye."
Gülümsedim. "Ee seveyim mi seni o zaman?" Dedi.
"Sev bari."
"Öpeyim bide bence."
Cevap vermeyip gözlerimi kapattım. Zaten birkaç saniye sonrada sıcak dudaklarını hissettim.
Ben onun üst dudağını öperken o benim alt dudağımı emiyordu. 5 dakika önce yasladığı duvara yasladı bedenime. Öpücüğe devam etti.
Soğuk olan havada üşüyen bedenimi ısıttı dudaklarıyla.
Sonunda nefessiz kaldığımızda dudaklarımızı ayırıp alnını alnıma yasladı.
"Çok seviyorum seni." Dedim. Küçük bir öpücük daha kondurdu dudaklarıma.
"Sevgilim."
"Sevgilinim doğru." dedi Seonghwa. "Ve sana bir şey söyleyeceğim."
Evet der gibi kafamı salladım.
"Bir ara peluşundan bahsetmiştin."
"Evet Hwa."
"Ve bende Hwa'yım." deyip gülümsedi. Önce anlamasamda yavaş yavaş anlamıştım.
Seonghwa'nın koluna küçük bir yumruk atıp konuştum. "Aptal, neden söylemedin bu kadar zamandır?"
"Bilmem." deyip omuz silkti. "Buz gibi oldun içeri geçelim."
"Peki,sevgilim."
Şükür namazı kılabiliriz. Tesekkurler.
Bunlar cok tatli bende istiyorum taliplerimi bekliuprum tsk
Seviyom sizi