3

1.7K 159 100
                                    

Merhaba 👋
Yazdıklarıma bakıyorum ve gerçekten gram içime sinmiyor. Güzel yazamıyorum ve sizin beklentilerinizi karşılayamıyorum. Gerçekten çok özür dilerim 🥺
Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ama bu kadar oluyor. Fazla acemiyim :(

Umarım sizi sıkmıyorumdur. 💖

İyi okumalar <3
________________

Okulun bitmesi ile Felix ve Seungmin hızlı adımlarla fakülteden çıktı. İkisi teneffüs aralarında daha çok kaynaşmışlardı. Telefon numaralarını almışlardı.

"Yarın görüşürüz Felix."

"Görüşürüz." dedi ve el salladı. İkili ayrıldıktan sonra Felix'in gözleri abisini aradı ve arabaya yaslanmış bir şekilde gördü. Yalnız değildi arkadaşları da yanındaydı. Hızlıca abisinin yanına ilerledi.

"Sonunda Felix."

"Özür dilerim. Anca gelebildim."

"Her neyse sorun değil hadi bin gidiyoruz." Felix binmeden önce kafasını Minho'nun arkadaşlarında gezdirdi.

"Ahh onlarda bize geliyor hadi." Felix kafasını salladı ve arabaya bindi. Yanında oturan Hyunjin'e küçük bir gülümseme verdi.
Changbin ise ön koltuğa oturmuştu. Chan gelememişti çünkü dışarda başka bir işi vardı.

Yaklaşık beş dakikanın ardından eve geldiler. Hızlıca arabadan inip eve girdiler.

"Minho, ben açım." Mızmızlandı Hyunjin.

"Eve daha yeni girdik gerizekalı, bir dur."

"Ayıp ya insan arkadaşına gerizekalı der mi?" dedi Hyunjin. Demesiyle kafasına sert bir tokat yedi.

"AAAHHHH!" diyip kendini yere attı. Felix onun bu haline güldü.

"O böyledir en ufak şeyi abartır." Changbin konuşmuştu. Felix'te anladığında dair mırıltılar çıkardı. Ve gözlerini Changbin'e çevirdi. Onu beğenmişti. Mükemmel bir vücudu vardı. Havalıydı, sert bir görünüşü vardı ama gülünce o sertlik kayboluyordu.

"Hadi Hyunjin kalk yerden. Ellerinizi yıkayın bende yiyecek bir şeyler hazırlayayım." Minho'nun demesi ile herkes kafasını salladı ve ellerini yıkamak için lavaboya gittiler.

Felix, ellerini yıkadıktan sonra odasına girip üstünü değiştirdi. Aşağı indiğinde abisi ve Hyunjin ayaktaydı.

"Felix evde doğru düzgün bir şey kalmamış biz Hyunjin ile iki dakika markete gidip geliyoruz tamam mı?"

"Tamam hyung."

"Yaramazlık yapmayın ha uslu uslu durun biz gelene kadar." dedi Hyunjin. Göz kırptı ve ardından evden çıktı.

Hyunjin'in dediği şeye göz devirdi Changbin. Felix ise olanları anlamaya çalıştı. Sanırım düşündüğü şeyi ima etmişti. Yanakları kızardı küçük olanın. Oldukça şirin görünüyordu.

"Felix, yanakların neden kızardı?" kıkırdarken söyledi Changbin.
"Şirin görünüyorsun." bunun üzerine Felix daha fazla kızardı.

"Teşekkür ederim hyung."

"Tanrım çok şirinsin." hayran dolu bakışları ile söyledi Changbin. Felix ise neden utandığını bilmiyordu. Ama kendine küfürler saydırıyordu.

"Her neyse odanı beğendin mi?" Felix bunun üzerine kafasını kaldırdı ve Changbin ile göz teması kurdu.

"Evet hyung çok güzel. Sanırım boyama konusunda sende yardım etmişsin abim söyledi."

"Evet ettim. Minho'yu kıramazdım."

"Abimle nasıl tanıştınız?" meraklı gözler ile sordu Felix.

"Aslında başta pek anlaşamazdık. Sıra arkadaşıydık o zaman Minho ile. İşte saçma nedenler için kavga ederdik. Kolunu oraya koyma, kitaplarını ordan çek falan filan. İlkokul çocukları gibiydik. Sonra hoca bize ortak bir proje verdi. İşte o şekilde kaynaştık. Geçen senede işte okula yeni geldi Hyunjin. Alışma sürecinde yardımcı olduk ona o şekilde yakınlaştık." Felix, Changbin'i gülerek izliyordu. Anlatırken ki surat ifadesi oldukça güzeldi ve sevimli görünüyordu.

"Öyle işte."

"Bizde Seungmin ile sıra arkadaşıyız. Ama hiç kavga etmedik aksine çok iyi anlaştık. Birde bugün sizin yanınıza gelirken bir çocuk bana çarptı. Adı Jisung'tu herhalde. Diğerinin adı da Jeongin. İyi kişilere benziyorlardı."

"İlk günden baya fazla kişiyle tanışmışsın."

"Sanırım öyle oldu." çalan kapı ile ikilinin sohbeti bozuldu. Felix ayağa kalktı ve kapıyı açtı. Hyunjin ve Minho içeri girdi. İkisi ellerini yıkadıktan sonra Minho mutfağa gitti. Hyunjin ise Changbin ve Felix ikilisinin yanına oturdu.

My First Love; ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin