12

1K 107 88
                                    

Korkarak beklediği sabaha uyanmıştı Felix. Bugün Changbin ile konuşacaktı. Aslında hiç hazır hissetmiyordu, onu gördüğü an ağlayabilecek kapasitedeydi şu an. Ama belki konuşmak daha iyi olur diye düşünüyordu.

Gergin bir şekilde yataktan kalktı ve lavaboya ilerledi. Elini yüzünü yıkadıktan sonra odasına girip yavaşça giyinmeye başladı. Ardından aşağıya indi.

"Günaydın hyung." Ruhsuz bir sesle söyledi Felix.

"Günaydın Lix." Onun aksine daha neşeli bir şekilde söyledi Minho.

"Hadi geç kahvaltımızı yapalım hemen." Minho'nun demesi ile başını salladı Felix ve masaya oturdu.

"Bugün daha iyi misin?"

"Evet hyung."

"Hasta hissedersen yine yanıma gel. İzin alıp eve geliriz." Başını salladı Felix. İkili kahvaltılarını bitirdi ve evden çıktılar.

Korkuyordu Felix. Alacağı cevaptan korkuyordu. Hatta vazgeçmeyi bile düşünüyordu şu an.

"Hadi Felix geldik. Ne düşünüyorsun öyle?"

"Ha hiçbir şey. Dalmışım." Minho bir gariplik olduğunun farkındaydı ama sesini çıkarmamıştı. İkili arabadan inip okula ilerlemeye başladı. Felix'in gözleri arkadaşlarını arıyordu. Gördüğü pembe saçlar ile arkadaşlarını bulmuştu.

"Hyung ben arkadaşlarımın yanına gidiyorum."

"Tamam Lix dikkat et." Kafasını salladı ve hızlıca arkadaşlarına ilerledi.

"Ah Felix gelmişsin." Buruk bir gülümseme ile söyledi Jisung.

"E o zaman sınıflara gidelim. Zaten ders başlayacak birazdan."

"Aynen. Hadi görüşürüz iyi dersler."

"Sizede." Dedi Jisung ve Jeongin'i alıp fakültelerine ilerledi. Aynı şekilde Seungmin ve Felix'te fakültelerine gittiler.

____________

"Felix?" Yumuşak bir ses tonu ile söyledi Jeongin.

"Efendim İnnie."

"Şey Changbin hyung ile konuşacak mısın?" Demesiyle duraksadı Felix.

"Bence şimdi gidip konuş Lixie."

"Korkuyorum." Sesi titremişti.

"Senin korkmanı gerektirecek bir şey yok Felix. Korkması gereken kişi o. Git ve yüzleş." Net bir ses ile konuşmuştu Seungmin.

"Seungmin'e kesinlikle katılıyorum. Güçlü olmalısın."

"Güçlü olacağım." Zoraki bir gülümseme verdi arkadaşlarına ve ayağa kalktı.

"Onu nerede bulabilirim ki?"

"Hyunjin'e soralım. Hadi gel." Jeongin'in demesi ile kafasını salladı Felix. Ve ikili Hyunjin'in fakültesine ilerledi. Sevgilisini görmesi ile tebessüm etti Jeongin.

"Hyunjin."

"Ah bebeğim. Bir sorun mu var?"

"Şey Changbin hyung nerede acaba? Biliyor musun?"

"En son müzik sınıfına gitmişti. Neden sordun ki?"

"Önemli bir şey değil. Teşekkür ederiz."

"Rica ederim." Sevgilisinin yanağına bir öpücük kondurmuştu.

Hyunjin'in yanında uzaklaştıktan sonra konuştu Jeongin."Burdan sonrası sende Felix. Asla korkma. Güçlü olmalısın."

"Merak etme İnnie." Zoraki bir gülümseme verip müzik sınıfına ilerledi Felix.

Müzik sınıfına gelmişti ve şu an kapı ile bakışıyorlardı. Derin bir nefes aldı ve içeri girdi. Yalnız başına şarkı söyleyen bir Changbin beklemiyordu tabii.

"Sesi çok güzel." Diye düşünmüştü Felix.

"Felix?" Duyduğu ses ile kendine gelmişti. "Neden geldin?" Düz bir ses ile konuşuyordu Changbin ve bu Felix'in korkması için yeterdi.

"Ş-şey ben k-konuşmak için gelmiştim." Kekelediği için kendine lanet okuyordu şu an.

"Ne konuşacaksın?" Ağlamamak için zor tutyordu kendini küçük olan.

"Şey-"

"Ne Felix? Hızlıca söyler misin?" Tersler bir şekilde konuşuyordu ve bu Felix'in canını yakıyordu.

"O öpücük ile ilgili konuşmak için-"

"Felix sana demiştim. Unut demiştim. Sadece anın etkisiydi. Sana karşı bir şey hissetmiyorum." Changbin'in dedikleri ile tüm dünyası başına yıkılmıştı sanki Felix'in. Gözünden akan yaşa engel olamamıştı. Titremeye başlamıştı. Ve hızlıca sınıftan çıkmıştı.

Ona bakan insanlara aldanmadan koşarak gidiyordu. Nereye gittiğinide bilmiyordu. Sadece ağlıyor ve koşuyordu. Kendine çarpan bedeni bile umursamadan koşmaya devam etmişti Felix.

Tabii bu bedenin abisi olduğunu bilseydi umursamadan gidemezdi.

___________

Çok kötüsün Changbin :')
Ortalık fena karıştı he
Felix'ime üzülüyorum sadece :"(

Umarım beğenmişsinizdir <8
Yorum yapıp oy verirseniz sevinirimm





Çok fena geliyorlar 🤒

My First Love; ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin