20

929 86 23
                                    

"Ne yani siz şimdi Changbin ile sevgili misiniz?" Yüksek sesle konuşmuştu Jisung.

"Of bağırma artık Jisung. Kulaklarım koptu ya." Yüzünü buruşturup söylenmişti Seungmin.

"Evet Jisung. Özür diledi affettim. Sonra da teklif etti işte. Kabul ettim yani. Of hala inanamıyorum."

"Yani bu kadar çabuk affetmen pek doğru gelmedi bana ama. Sen bilirsin tabii." Memnuniyetsiz yüz ifadesi kullanarak konuşmuştu tekrardan Seungmin.

"Demesene öyle Seungmin. Sizin adınıza o kadar mutlu oldum ki Felix." Kocaman gülümseyerek söylemişti Jeongin.

"Teşekkür ederim bebeğim." Karşısındaki pembe saçları karıştırmıştı Felix.

"E peki Minho'yu ne yapacaksınız? Sonuçta Changbin ile küsler." Jisung'un demesi ile yüzü düşmüştü Felix'in.

"Bilmiyorum. Yani zorluk çıkarmaz umarım."

"Minho hyung senin mutlu olman için göz yumabilir belki."

"Saçmalama Jeongin. Zaten Changbin üzmüştü Felix'i. Neden göz yumsun."

"Sen neden bu kadar negatifsin bugün Seungmin. İçim daraldı yeter he." Bıkkınlıkla konuşmuştu Jisung.

"Negatif değilim ya. Sadece kafam çok karışık."

"Ne oldu ki?"

"Chan hyung." Elleriyle oynamaya başlamıştı. "Dün birazcık öpüşmüş olabiliriz. Yani birazcık ama." Demesiyle hepsinin gözleri kocaman olmuştu.

"OHA!" Her zamanki gibi abartılı bir tepki vermişti Jisung.

"Seungmin hala anlatmadın mı bunlara bir şey?"

"Ben Chan hyungdan hoşlanıyorum. Evet artık söylemiş oldum."

"Neden biz en son öğreniyoruz acaba?"

"Ne bileyim. Hem söyledim işte abartmayın be."

"Tamam tamam. Peki öpüştüğünüz için mutlu olman gerekmez mi?"

"Seviniyorum zaten Jeongin. Ama ya bana Changbin'in Felix'e yaptığı gibi yaparsa." Kısık sesle konuşmuştu Seungmin.

"Saçmalama Seung. Chan hyung öyle biri değil. Eminim sana çıkma teklifi edecektir. Doğru zamanı bekliyor olabilir." Demişti Jeongin.

"Kesinlikle haklı."

____________

"Hyung konuşabilir miyiz?"

"Ne oldu Felix?" Tek kaşını kaldırarak sormuştu Minho.

"Hyung şey." Derin bir nefes almıştı küçük olan. " Biz Changbin ile sevgiliyiz hyung."

"Nasıl?"

"Dün gelen Changbin'di. Onunla konuşmak için çıktım dışarı. Özür diledi benden. Pişman olduğu gerçekten gözlerinden belli oluyordu hyung." Seslice nefes vermişti Minho. Kardeşinin tekrar üzülmesini istemiyordu sadece.

"Ne desem bilemiyorum Felix. Sadece üzülmeni istemiyorum. Changbin'i tanıyorum ama sana bunu yapması beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Ama mutlu olacaksanız buna karşı çıkamam." Zoraki bir gülümseme vermişti kardeşine.

"Teşekkür ederim hyung." Dolu gözleri ile sıkıca sarılmıştı abisine.

"Changbin ile konuşmanız gerekmez mi?" Demişti geri çekilirken.

"Sanırım konuşmalıyız."

____________

Felix, Changbin'i Minho ile konuşması için eve çağırmıştı. Tabii ikiletmeden gelmişti Changbin. Fazla geriliyordu ama aralarındaki bu küslüğün bitmesini her şeyden fazla istiyordu.

"Minho ben senden de özür dilerim. Yani Felix'e yaptıklarım gerçekten küçük görülecek türden değildi. Aptallık yaptım ama gerçekten pişmanım. Onu gerçekten seviyorum ve mutlu olması için elimden geleni yapacağım." Tek nefeste konuşmuştu Changbin.

"Bende sana yumruk attığım için özür dilerim. Biliyorsun Felix benim için çok değerli ve ona böyle bir şey yapman beni gerçekten delirtti." Gözlerini Changbin'e çevirmişti. Ve şimdi ikisi göz göze gelmişlerdi.

"Sana güveniyorum Changbin. Çünkü o pişmanlığı Felix'in de dediği gibi gözlerinde görebiliyorum. Kardeşimi üzme sakın." Sonda kaşlarını çatarak sözlerini tamamlamıştı Minho.

"Merak etme asla üzmeyeceğim Felix'i." Ufak bir gülümseme vermiş ve sarılmıştı arkadaşına.

________________

Eveeet sorunlar çözüldü artık 😁

Eveeet sorunlar çözüldü artık 😁

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Minik bebeğimin doğum günü 🥺🧁

İyi ki doğmuşsun Seungmin'im 😭❣️🧁

My First Love; ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin