9

1.1K 101 74
                                    

Yine klişe bir sabaha uyanmıştı Felix. Çalan alarmı kapatıp yataktan kalktı. Elini yüzünü yıkadıktan sonra okul kıyafetlerini giyip aşağıya indi.

"Günaydın hyung."

"Günaydın Lixie."

"Kahvaltıda ne var?"

"Pankek yaptım."

"Süpersin hyung." Kocaman gülümseyerek söyledi Felix. Ve abisine arkadan sarıldı. Bunun üzerine Minho ufak bir kahkaha atmıştı.

İkili kahvaltı masasına oturdu ve yemeklerini yemeğe başladı.

"Hyung, hani dün Hyunjin hyung Jeongin ile konuşacaktı ya, meğersem çıkma teklifi etmiş."

"Ah evet dün akşam söyledi Hyunjin. Acaba Jeongin kabul eder mi? Baya endişeli bu konuda Hyunjin."

"Ya bilmiyorum ama içimden bir his kabul edeceğini söylüyor."

"Umarım öyle olur." Buruk bir gülümseme ile söyledi Minho.

Kahvaltılarını bitirdikten sonra masayı toplayıp evden ayrıldı abi kardeş. Okula vardıklarında hızlıca arabadan indiler ve okul bahçesine yol aldılar.

"Görüşürüz hyung. İyi dersler."

"Sanada iyi dersler Felix." Abisine el sallayıp hızlıca fakültesine yol aldı küçük olan. Sınıfına varınca arkadaşını görmesiyle gülümsedi.

"Günaydın Minnie."

"Günaydın Lix. Bakıyorum enerjiksin bugün."

"Bilmem öyle miyim?"

"Hmhm öylesin." Dedi gülerek Seungmin.

"Ödevleri bitirdin mi?"

"Bitirdim ama bende bittim yani. Bu kadar ödev vermeye ne gerek var ki. Saçmalık ya." Diye mızmızlandı Seungmin.

"Of çok haklısın.  Gerçekten fazla ödev veriyor."

"İşte ne yaparsın."

Konuşan ikili sınıfa giren hoca ile önlerine dönmüş ve dersi dinlemeye başlamıştı.

___________

"Eee ne yapacaksın? Kabul edecek misin teklifini?"

"Sanırım edeceğim Felix. Yani nasıl desem beni mutlu ediyor. O bana yaklaştıkça ben heyecanlanıyorum, eksikliğini hissediyorum, kalbimi hızlandırıyor. Yani ondan hoşlanıyorum." Gözleri parlıyordu adeta Jeongin'in.

"Bu çocuk aşık olmuş." Dedi Jisung.

"Bu sefer sana katılıyorum."

"Vay be ölsem Seungmin'in bana hak vereceğini düşünmezdim." Dedi sırıtarak.

"Of ben dayanamıyorum gidip konuşacağım Hyunjin ile."

"Hadi git." Dedi Felix.

"Görüşürüz." Dedi ve üçlüyü arkasında bıraktı.

Dün gece çok düşünmüştü Jeongin. Hyunjin'in ona olan davranışlarını, kendisinin bu davranışlara olan tepkisini. Sonuç olarak hoşlanıyordu Hyunjin'den.

Hyunjin'in fakültesine gelmişti ve gözleri onu arıyordu. Az zaman sonra bulmuştu onu. Yanında Minho vardı. Hiç düşünmeden ilerledi yanlarına.

"Hyunjin hyung."

"Jeongin?"

"Az konuşabilir miyiz?" Demesiyle kafasını salladı Hyunjin. Ve ikisi Minho'nun yanından ayrılmış arka bahçeye doğru ilerlemişti.

"Ben dün çok düşündüm hyung. Bana olan ilgin hoşuma gidiyor, kalbimi hızlandırıyorsun, beni mutlu ediyorsun. Yani teklifini kabul ediyorum." Tek nefeste söylemişti Jeongin.

Bunun üzerine kocaman gülümsedi Hyunjin ve kollarını Jeongin'in beline sardı. Refleks olarak Jeongin'de ellerini Hyunjin'in boynuna dolamıştı.

"Seni seviyorum Jeongin."

"Seni seviyorum hyung."

"Yah Jeongin! Artık bana hyung deme." Kaşlarını çatarak konuştu Hyunjin.

"Ah çok özür dilerim. Bir daha olmaz." Dudak büzdü Jeongin. Bunun üzerine Hyunjin küçük bir öpücük kondurmuştu sevgilisinin dudaklarına.

"Jeongin sen utandım mı? Kıpkırmızı olmuşsun aynı bir domates gibi." Kahkaha atarken söyledi Hyunjin.

"Yaa Hyunjin! Sussana."

"Tamam tamam kızma." Diyip sıkıca sarılmıştı küçüğüne.

___________

___________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kısa bir bölüm oldu ama Hyunin çifti kavuştu eheheheh

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kısa bir bölüm oldu ama Hyunin çifti kavuştu eheheheh

Umarım beğenmişsinizdir 💖

Yorum yapıp oy verirseniz sevinirim <8

My First Love; ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin