14

1K 111 100
                                    

Medyayı ağlayarak izledim :')
Hala inanamıyorum hüüü 🤧

_______________

"Hyung ben endişeleniyorum." Titreyen sesi ile konuşmuştu Jisung.

"Merak etme Jisung. Gelir birazdan." Onun aksina yumuşak bir sesle konuşmuştu Chan.

Minho gittikten sonra Jisung hızlıca Chan'ı aramıştı. Bunun üzerine Chan ve Hyunjin Minho'lara gelmişti.

Hava git gide kararmıştı. Minho ise hala ortada yoktu. Herkes endişeleniyordu. Felix ise ağlamaktan beter olmuştu ve dayanamayarak kendini uykuya bırakmıştı.

Çalan kapı ile hızlıca yerinden fırlamıştı Jisung. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü beden ile kollarını boynuna dolamıştı. Minho ise şaşkınlıkla donup kalmıştı. Kendine gelip ellerini yavaşça Jisung'un ince beline dolamıştı o da.

"Hyung çok endişelendik." Minho'dan ayrılırken konuşmuştu Jisung. Ağlamamak için dudaklarını dişliyordu.

Minho ise buruk bir gülümsemeyle "Biraz kafamı dinlemek istemiştim." Dedi. Jisung kafasını sallayıp içeri geçmesi için geri çekilmişti.

Minho yavaşça ayakkabılarını çıkarıp eve girmişti. Salonda gördüğü arkadaşları ile titrek bir nefes vermişti. Biliyordu ki Chan ona bir sürü sorular soracaktı ve ansızın gittiği için azarlayacaktı.

"Neredeydin sen Minho? Ne kadar merak ettik biliyor musun?" Beklediği gibi Chan hemen sorularını sormaya başlamıştı.

"Önce Changbin'in evine gidip ona hesap sordum. Ordan da biraz kafamı dağıtmak için sahil kenarına gittim." Yalan söylemeden anlatmıştı Minho.

"Ne tür bir hesap sordun? Dövdüm falan deme bana."

"Sadece iki kere yumruk attım. Öldürmediğime şükretsin." Sinirle konuşmuştu. Bunun üzerine herkes şok olmuş bir şekilde Minho'ya bakmıştı. Chan ise olumsuz anlamda kafasını sallıyordu.

"Sorgun bittiyse oturacağım Chan."

"Bitti." Demesiyle kendini koltuğa bırakmıştı Minho.

"Artık geç oldu biz gidelim." Dedi Jeongin ayaklanırken. Hyunjin'de onunla birlikte kalkmıştı.

"Seni evine bırakayım hava karardı." Bunun üzerine kafasını sallamıştı Jeongin.

"Bende gideyim o zaman." Bu sefer konuşan Seungmin olmuştu.

"Seni evine bırakmamı ister misin? Hyunjin'in dediği gibi hava karardı." Chan'ın demesi ile şaşırsa da onu onaylamıştı Seungmin.

Jisung ise utangaç bir bakışla Minho'ya dönmüştü. "Şey hyung ben bugün burada kalabilir miyim? Felix ile kalmam iyi olur belki konuşmak isterse falan." Arkadaşı için fazlasıyla endişeleniyordu Jisung. Onu bırakmak istememişti.

"Tabii kalabilirsin." gülümseyerek söylemişti. Bu da Jisung'un kalbinin hızla atmasına yetmişti.

____________

Herkes gittikten sonra Minho odasına çıkıp üstünü giyinip Jisung'a da Felix'in dolabından kıyafet vermişti. Şimdi de ikisi yan yana oturmuş duvarı seyrediyorlardı.

"Felix'i böyle görmek beni mahvediyor." Titreyen sesi ile sessizliği bozmuştu Minho.

"O benim her şeyim. Ben ona kızmaya bile kıyamazken Changbin'in böyle yapması beni çok sinirlendirdi." Tutamadığı gözyaşı yavaşça akmıştı yanağına.

Jisung ise Minho'ya dönmüştü. Akan gözyaşını silmek için yaklaşmıştı biraz ona. Ellerini yavaşça Minho'nun yanağına dokundurmuş ve gözyaşını silmişti.

Bunun üzerine Minho Jisung'a dönmüştü. İkisinin arasında çok az bir mesafe kalmıştı. Nefesleri birbirine çarpıyordu. Ve bu ikisini fazlasıyla heyecanlandırıyordu. Jisung'un gözleri sevdiği adamın dudaklarına inmişti.

Dişlemekten kıpkırmızı olan dudakları fazlasıyla öpülesi duruyordu. Bunun yanlış olduğunu düşünüp yavaşça geri çekilmişti. O dudakların tadını ne kadar merak etsede arkadaşı bu durumdayken bunu yapması yanlış olurdu.

"Changbin hyungun yaptığı gerçekten çok acımasızcaydı. Bende ona fazlasıyla sinirliyim." Gergin ortamı bozmaya çalışarak konuşmuştu Jisung. Minho ise sadece kafasını sallamak ile yetinmişti.

"Bu gece benimle uyur musun Jisung?" Duyduğu şey ile afallamıştı Jisung.

"N-ne?"

"İstemezsen anlarım tabii."

"H-hayır bir anda sorunca. Tabii uyurum." Bunun üzerine Minho küçük bir gülümseme vermişti küçüğüne. Kızaran yanakları ile çok şirin görünüyordu. Tam bir sincaba benziyordu.

Saatin epey bir geç olmasıyla ikiliye uyku bastırmıştı. Minho yavaşça kalkmıştı. "Saat baya geç oldu. Uyuyalım mı?" Jisung kafasını salladı ve o da ayağa kalktı. İkisi merdivenlerden çıkıp önce Felix'in odasına girip onu kontrol etmiş ve sonra da Minho'nun odasına gelmişlerdi.

Minho yavaşça kapıyı kapatmış ve yatması için Jisung'a yatağı işaret etmişti. Jisung heyecandan titreyen bedeni ile yatağa uzanmış ve en kenara yatmıştı. Minho'da yatağa yatınca üstlerini örtmüşlerdi.

"Biraz sakin ol Jisung merak etme seni yemem." Kıkırdayarak söylemişti Minho.

"Ben zaten sakinim. Sen rahatsız olma diye biraz kenara yattım." Bir yalan uydurmuştu Jisung.

"Saçmalama. Rahatsız olsam beraber uyumayı teklif etmezdim." Yavaşça Jisung'u kendine çekip sarılmıştı. Bunun üzerine Jisung'un heyecandan başı dönmeye başlamıştı. Bu anı değerlendirip kafasını Minho'nun göğsüne bastırmıştı.

Sevdiği adamın kokusunu içine çekerek deliksiz bir uykuya dalmıştı.

_________________

1K OKUNMA OLMUŞ ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM 😭💖

Umarım beğenmişsinizdir <8
Yorum yapıp oy verirseniz sevinirimm

Umarım beğenmişsinizdir <8Yorum yapıp oy verirseniz sevinirimm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ben buna hala inanamıyorum...
Ciddi ciddi Changlix selca aldık.

Çok güzeller 🥺🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok güzeller 🥺🥺

My First Love; ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin