19.08.2010
Kimse doğru düzgün yorum yapmasa da ben bölümleri düzenli olarak atayım dedim. Sırf sizin için otobüs köşelerinde bölüm yazıyorum 😒" Anne ben çıkıyorum. " Ayakkabılarımı giyerek mutfaktaki anneme seslendiğimde karşı taraftan cevap gecikmemişti.
" Tamam oğlum. Kolay gelsin size. "
Kapıyı çekerek anahtarımı alarak evden daha yeni çıkmaya hazırlanan Alice'in yanına adımladım.
Sırt çantasını alarak kapıyı çektiğinde karşısında beni görmesi ile yüzüne bir gülümseme yayıldı.
" Selam. " Çantasını sırtına takarak hafif pürüzlü sesi ile konuştuğunda gözlerim kısıldı.
Sesi normalden daha kısık ve çatallıydı, ayrıca göz altları da hafif morarmıştı.
" Hasta mısın Alice? " Gözlerini kaçırarak kafasını iki yana sallayıp beni reddetti.
" Sadece dün karnım ağrıyordu uyuyamadım. " Anlayışla kafamı sallayarak arkasına geçip omzundan çantasını aldım.
Tanrı aşkına bu kız çantasına neler koyuyordu böyle.
" Alice lütfen bana her gün bu çantayı taşıdığını söyleme. " Kıkırdayarak omuzlarını silktiğinde çantanın kulpunu diğer omzuma taktım.
Dışarıdan komik görünüyor olmalıydım ama önemli değildi.
" Yoon ben taşıyabilirim. İkisi birden çok ağır olur taşıyamazsın. "Onu umursamadan çantaların saplarından tutarak yürümeye başladım.
" Yah kime diyorum ama ben? " Arkamdan hızlı adımlarla gelirken yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan devam ettim.
En sonunda pes ederek o da benim yanımda yürümeye başladığında bakışlarımı etrafta gezdirdim.
Hava bügun hafif ediyordu ama üşütmüyordu.
" Hava çok güzel değil mi? " Mırıldanarak beni onaylayıp üstündeki hırkaya sarıldı.
Bu gün siyah bir pantolon ve bol uzun mor bir tişört gitmişti. Üstünde ise yine siyah renkte bir hırka vardı.
İtiraf etmeliyim ki bu hali hem sevimli hemde havalı görünüyordu.
Çocuk parkının oradan geçerken bir kaç kişinin Alice'e bakarak fısıldaşdığını fark ettim. Alice ise her şeyden habersizce bakışlarını yol kenarındaki çiçeklerde ve hayvanlarda gezdiriyordu.
İçlerinden uzun boylu olan diğer arkadaşlarına gülümseyerek kaş göz işareti yaptığında kaşlarım çatıldı.
Çocuğun attığı her adımda vücudum gerilirken Alice nihayet bakışlarımı takip etmeyi akıl edebildi.
Ona göz kırparak gelen çocuğa şaşkınca baktıktan sonra bana dönerek " Tanıyor musun ? " Diye sorduğunda kafamı sallayarak reddettim.
Tanımıyordum ama eğer kaşınırsa tanışacaktım.
Yüzündeki iğrenç gülümseme ile Alice'in önüne geçerek elini saçlarına uzattığında öne atılacaktım ki Alice geri çekildi.